Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen 6. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı öncesinde, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı’yı makamında ziyaret etti.
Ziyaretten ve programa ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Çomaklı konuklarıyla bir süre sohbet ettikten sonra Ekrem Erdem’e, el yazması Kur’an-ı Kerim ve çeşitli hediyeler takdim etti.
Rektör Çomaklı, Ekrem Erdem ve konuklar, ziyaretin ardından Mavi Salondaki programa geçerek birer konuşma yaptılar.
6. İstişare ve Değerlendirme Toplantısına Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı ve TDED Genel Başkanı Ekrem Erdem’in yanı sıra, AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, AK Parti İl Başkanı M. Emin Öz, Yakutiye Belediye Başkanı Mahmut Uçar, Aziziye Belediye Başkanı M. Cevdet Orhan, İran İslam Cumhuriyeti Erzurum Başkonsolosu Dr. Sajad Soltanzadeh, TDED Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş, STK temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
3 gün sürecek istişare ve değerlendirme toplantısında Türkçe'nin doğru kullanımı ve dilin kullanımı konusunda kimlik sorunu konularına değinildi. Bir yıllık hedeflerin belirleneceği istişare toplantısının açılış programında daha önce belirlenen hedeflerin de değerlendirileceğine vurgu yapıldı.
Değerlendirme Toplantısının açılışında konuşan Rektör Çomaklı, milli birliğimizin simgesi olan dilimiz, güzel Türkçe'mizin, gelecek nesillere aktarılması ve bu konuda toplumsal duyarlılık oluşturmak adına kurulan Türkiye Dil ve Edebiyat Derneğinin, bugün gelinen noktada kendi kültürünü sahiplenen şuurlu ve nitelikli bir gençliğin oluşmasına önemli katkılar yaptığını söyledi.
“Millî zevk, millî hareket tarzı, millî bakış açısı ancak ve ancak dilin birleştirici, kaynaştırıcı etkisiyle elde edilebilir” diyen Rektör Çomaklı, dilini bilmediğimiz insanlarla herhangi bir yöntemle anlaşmamızın mümkün olduğunu, ancak bu anlaşmanın çoğu zaman mekanik bir iletişimden öteye gidemeyeceğini belirtti.
Rektör Çomaklı: “Dil, Milletin Manevi Gücünün Aynasıdır”
Rektör Çomaklı: “Bir milletin dili bozulursa kültüründe de bozulmalar başlar. Düşünce, sanat ve edebiyat alanlarında çöküntü başlar. Dil asıl işlevini yerine getiremez. Dil milletin manevi gücünün aynasıdır. Dolayısıyla dilin korunmasıyla milli varlığın korunmasını aynı seviyede algılamak gerekir. Türk Edebiyatı da Dünya Edebiyat tarihine adını yazdırmış ve değerli eserler vererek dünyada tanınmış yazar ve düşünürleri bulunan köklü bir edebiyattır. Biz de bu değerlerimize dilimize ve kültürümüze sahip çıkarak korumalı ve ileri nesillere aktarmalıyız.
Bu bağlamda Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şubemizle ortak çalışmalarımız oldu. Atatürk Üniversitesi olarak toplumsal taleplerin eğitim politikalarına yansıtılmasını çok önemli buluyoruz. Sivil toplum çok değerli. Öğrencilerimizin eğitim süreçlerinde sivil toplum kuruluşlarıyla tanışmaları için gerekli zemini hazırlıyoruz ki mezun olduktan sonra da bu çalışmalara destek verebilsinler. Bu bakımdan daha önce gerçekleştirdiğimiz ortak çalışmalar gibi Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şubemizle hem öğrencilerimizi hem de dernek çatısı altındaki mezunlarımızı buluşturarak özel alan projeleri üretip hayata geçirmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
TDED Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş, Erzurum’un bir hudut şehri olduğunu ve bu özellikleri tamamıyla taşıdığına işaret ederek, kentin adeta bir kahramanlar şehri olduğunu söyledi.
Doğu medeniyetinin batıya giriş kapısı olan Erzurum’da bu güzide programı düzenlemekten mutluluk duyduğunu söyleyen Ertaş, değerlendirme toplantısına emeği geçen herkese teşekkür etti.
“Günümüzde, Yabancı Terim ve Kelimeler Özenti Haline Geldi”
“Milletleri gerçek millet yapan değerler var. Eğer bu değerler aşınıp ve yıpranırsa, o milleti yıkmak, parçalamak ve bölmek suretiyle ortadan kaldırmak mümkündür” diyen Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, bu değerlerin başında dilin geldiğini söyledi.
Son asırda Türkçe'mizi yabancı kelimelerle doldurarak yıpratmak için yoğun bir gayret sarf edildiğini aktaran Sekmen, bu durumun emperyalizmin en önemli işlevlerinden biri olduğunu belirtti. Günümüzde yabancı terim ve kelimelerin özenti haline geldiğini söyleyen Başkan Sekmen, Türkçe'mizin yabancı kelimelerden arındırılması için oluşturulmuş birlikteliklere destek vereceklerini ifade etti.
“Erzurum Dil, Edebiyat ve Kültür Bakımından Önde Gelen Şehirlerden Birisi”
Programda konuklara hitap eden AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok, gençlerin dil ve kültür açısından geleceğe yönelik yetişmesinde Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği gibi kurumların önemli işler gerçekleştirdiklerini belirterek, Erzurum’un dil, edebiyat ve kültür bakımından önde gelen şehirlerden biri olduğunu söyledi.
“Bu şehirde dilimizi, edebiyatımızı, kültürümüzü ve geçmişimizi alıp gelecek nesillere taşıyabilmenin gayretini gösteren çok değerli insanlar var” diyen Altınok, önemli vakitlerini bu işe ayırıp gelecek nesillerin de yaşayan Türkçemizden, kültürümüzden ve edebiyatımızdan kopmamaları adına emek harcayan herkese teşekkür etti.
Erdem: “Dünyada Söz Sahibi Olmak İsteyen Bir Milletin, Öncelikle Kendi Diline Sahip Çıkması Gerekir”
TDED Genel Başkanı Ekrem Erdem ise Türkçe'nin yabancı etkilerden kurtulabilmesi için okullarda sözlüğün mecburi ders olarak okutulması gerektiğini vurguladı. İstişare toplantılarında hedef planlamaları yaptıklarını belirten Erdem, “Güçlü medeniyetler ancak güçlü diller ile inşa edilebilir. Yüksek bir kültür seviyesine erişebilmek için yüksek seviyede bir kültür diline sahip olmamız gerekir. Dünyada söz sahibi olmak isteyen bir milletin öncelikle kendi diline sahip çıkması gerekir. Türkçe'nin yabancı kelimelerden kurtarılarak bağımsız bir şekilde gelecek nesillere taşınması için daha fazla çalışmamız gerekiyor” dedi.
İsim ve soy isimlerdeki yanlışlıkların mahkeme kararı ile düzeltilebildiği durumlarda kolaylık olması için 2017 yılında geçici bir yasa getirildiğini ifade eden Erdem, süresi dolan 7039 sayılı geçici Kanun’un 3 yıl süre daha uzatıldığını açıkladı. Erdem, isim ve soy ismin dilekçe ile değiştirilmesine dair yasal düzenleme ile mahkeme kararı almaya gerek kalmaksızın dilekçe ile vatandaşların yanlışlıkları nüfus müdürlüklerinde düzelttirebileceklerini söyleyerek, isimlerin adeta kimlik olduğunu, bir insanın isminden hangi ülkenin mensubu ve hangi yörenin insanı olduğunu rahatlıkla bilinebileceğini ifade etti.
Açılış konuşmalarının ardından konuklar ve dinleyiciler aile fotoğrafı çektirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.