11. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ile 12. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın arkadaşlıkları uzun yıllar öncesine dayanıyor. Gençlik dönemlerinde birlikte siyasete atılmışlar, birlikte sıkıntıları yaşamışlar ve inandıkları dava uğruna birlikte bedel ödemişler…
Peki bu güne kadar “gül” gibi geçinen Gül ve Erdoğan ne oldu da birbirlerine ters düştü? Neredeyse yarım asra varan arkadaşlık, dostluk KHK uğruna mı bozuldu?
Tabii ki bütün suçu KHK’nın üzerine atmak saflık olur. KHK nedeniyle görünen manzara, bardağa düşen son damlanın taşması sonucu ortaya çıkmıştır. Zira içten içe süregelen kırgınlığın, alınganlığın başlangıç tarihi aslında 27 Ağustos 2014’e dayanıyor…
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra kamuoyu 28 Ağustos’ta görev süresi sona erecek Abdullah Gül’ün AK Parti’nin genel başkanlığına seçileceğini ve dolayısıyla Başbakan olarak siyasi hayatına devam edeceğini bekliyordu. Ancak AK Parti, kongresini 27 Ağustos’ta yapınca bu beklenti gerçekleşmedi ve Abdullah Gül, o gün itibariyle Erdoğan’la arasına mesafe koymaya başladı…
Erdoğan-Gül arasındaki ipler zaman zaman gerilse de kopmadan bugüne kadar gelindi. Gezi olaylarını “uluslararası bir darbe” olarak niteleyen Erdoğan’ın aksine Abdullah Gül, o günkü eylemleri sıradan bir gösteri olarak kabul etti… 17-25 Aralık operasyonlarında da Abdullah Gül, yolsuzlukların araştırılması tezini savundu, Erdoğan ise 17-25 soruşturmasına yine darbe diyordu… Anayasa Mahkemesi’nin Twitter yasağı konusunda iptal kararı vermesini Erdoğan eleştirdi, Gül ise olumlu buldu…
Ama hiçbirinde Sayın Recep Tayyip Erdoğan sesini bu kadar yükseltmemişti. Hiçbirinde Sayın Abdullah Gül’ü bu kadar sert eleştirmemişti. Hiçbirinde yarım asırlık dava arkadaşını muhaliflerinin kayığına binmekle itham etmemişti…
ABDULLAH GÜL ADAY OLUR MU?
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, o da Abdullah Gül’ün yaklaşık 50 yıllık arkadaşı, evlerine girip çıkacak kadar samimiyetleri var. Dolayısıyla Sayın Gül’ü çok iyi tanıyan, bilen biri. Metin Bey’in konuk olduğu bir toplantıyı izledim. Metin Külünk, orada yaptığı konuşmada 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 2019 seçimlerine hazırlandığını iddia etmişti...
Ama basit bir şekilde düşünürsek; Abdullah Gül’ün bu şartlarda aday olması mümkün görünmüyor.
Çünkü…
AK Parti tabanının ezici çoğunluğu; bazı kırgınlıklara, beklentilerini gerçekleştiremeyen bazı partililerin kopmasına ve FETÖ yüzünden oluşan mağduriyetlere rağmen hala Recep Tayyip Erdoğan’ı tercih edecektir... CHP, Ekmeleddin İhsanoğlu hatasına düşmez, MHP’nin ilk turda kendi adayını sonra Erdoğan’ı destekleyeceği gün gibi ortada... İYİ Parti’nin adayının Meral Akşener olduğu şimdiden açıklandı… Abdullah Bey için bir tek Saadet Partisi kalıyor ki yüzde 1’lik SP’nin kendine bile hayrı yok. Dolayısıyla Sayın Gül’ün 2019’da aday olması çok zor. Yılların siyasetçisi Abdullah Bey’in de bu tabloyu net bir şekilde gördüğüne eminiz…
O zaman Abdullah Bey’in arada bir yaptığı çıkışların anlamı ne olabilir?
Bizim aklımıza iki şık geliyor; Sayın Gül, ya 27 Ağustos’u unutamamış ya da Erdoğan’a göre daha demokrat, daha hoş görülü…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.