Hey hat!!!
Zaman mı değişti, yoksa bizler mi, ya da eskilerin deyimi ile ‘’Eski köye yeni adet mi geldi.’’
Diğer bir deyimle ‘’Yol kalktı törede mi kalktı.’’ derler Anadolu da.
İnsan doğar, büyür, yaşlanır ve ölür.
Toplamda dört merhale olsa da yaşam, doğduğum günü hatırlamam, öldüğüm günde sondur.
Geriye kalır iki merhale büyümek ve yaşamak.
Ömürlerini ya da ömrümüzü diyelim, çünkü onlar bizim gibi olamayacak amma biz onlar gibi olacağız.
Ama konunun net anlaşılması için ben onları yani babalarımızı, ninelerimizi, annelerimizi ve dedelerimizi kast ederek diyorum ki;
Ömürlerini gece gündüz demeden, hayatımızın her merhalesinde büyük sıkıntılar çekerek bizleri büyüten canlarımız şimdi batının bu millete aşıladığı yaşlılar haftasında anılır oldular.
Ana başın tacı,
Ana derdin ilacı,
Ana gönlün sultanı,
Ana her an, her nefes, her bakış, her duyum ve her yürüyüştür.
Bizi yaradan Rabbim anaya öyle bir kıymet vermiştir ki ayaklarının altına cenneti sermiş.
Ve Buyurmuş Rabbim;”Cennet Anaların ayağı altındadır.’’
Baba dert çeken,
Baba cefa çeken,
Baba yavrularını namerde muhtaç etmemek için her zorluğa boyun büken,
Baba evladını yetiştirebilmek için gece gündüz demeden çalışan,
Baba yeri gelince Palandöken kadar dik ve vakurlu duruş sergileyen,
Baba yeri gelince bir nehir yatağında sessizce akan nehir misali,
Baba can
Baba candan yanan,
Baba yoldaş,
Baba sırdaştır.
Kâinatın efendisi, baş tacımız, gönül sultanımız gül kokulumuz Resulü Nebi;
Bir gün hiddetlenerek üç defa;
“Onun burnu yerde sürünsün!
Onun burnu yerde sürünsün!
Onun burnu yerde sürünsün!” dedi.
Sahabe hayırdır, ya Nebi,
Kimin burnu yerde sürünsün?
Nebi cevap verdi; “Annesi ve Babası yaşlılığında yanında olup onlara hürmet, saygı, hoşgörü ve ikramda bulunmayarak cenneti kazanmayanın burnu yerde sürünsün”, dedi.
Ya Nebi sanadır mektubum!
21. Yüzyıl neslinin vallahide, billahi de burnu yerde sürünüyor.
Sürünüyoruz.
Çünkü bizler anaya, babaya asi oluyoruz.
Çünkü biz onların hayır duasını alamıyoruz.
Çünkü biz onları başımıza taç, gönlümüze sultan yapmak yerine devletin açmış olduğu yaşlılar evine bıraktık.
Çünkü bu neslin şerri hayrını geçer oldu.
Arzu halim sanadır.
Ya Nebi!!!
Bu nesil ana, baba kıymetini bilmez oldu.
Bu nesil bırak ananın ayağının altını elini bile öpmez oldu.
Bu nesil anayı yurda, babayı vâkıfa bıraktı.
Ya Nebi!
Bizlere ve neslimize şefaat eyle.
Bu nesil “Ana ve babaya bakınca ömrünün uzayacağı” hadisi şerifinden habersiz yaşıyor.
Uyan neslim, Uyan!!!
Bu gün onlar yaşlı ise yarın sende yaşlanacaksın.
Uyan gafletten!!!
Bu gün huzur evine atıp saçma bir batı empozesi ile kutladığımız, sadece yaşlılar gününde hatırladığımız anne ve babamızdan vallahide, billahi de bizler daha beter oluruz.
Şunu bilelim ki bu gün bütün sıkıntılarımızın sebebi bizim onlara karşı tutum ve davranışlarımızdan kaynaklanmaktadır.
Bunun idrakine artık varmamız lazımdır.
Aksi halde perişanlığımız artacak, kazancımız bereketsizleşmeye devam edecek, insanlıktan uzak ve karanlık bir dünya da yaşamaya devam edeceğiz.
Rabbim anne ve baba duası alıp cenneti kazanan evlatlardan eylesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.