Geçenlerde bir arkadaş anlattı öfkeyle, marketten su almış, kasaya yanaşıp 9 lirayı uzatmış. Kasiyer, “Amca eksik ödedin, zam geldi, bu ürün 11 lira oldu” demiş. Arkadaşımın tepesi atmış haklı olarak, “Kardeşim bu su da ABD’den dolarla mı geldi.” Diye bir güzel paylamış adamı.
Hepiniz yaşadınız bu tür olayları son günlerde, biliyorum. Benim de başımdan geçti. Bu hileli zam sağanaklarına maruz kalınca, eski filmlerdeki aklına gedikçe zam yapan, ağır gelsin diye ürünlerini ıslatan düzenbaz esnaf tipi canlandı hatırımda. İçime bir tarifsiz sıkıntı düştü.
Devletlerin zor anları olur, milletler çetin dönemlerden geçerler. Geçicidir ekonomik buhranlar da, sosyal bunalımlar da. Şu anda ülkemiz, nükleer bombadan daha tahripkâr bir silahın tehdidi altında. ABD’nin başkan kılıklı korsanı, Japonya’nın iki masum kentini bombalatan dedesinin ihtiras ve iştahıyla savurup duruyor dolar füzelerini üzerimize. Allah’ın inayeti ve Milletin dirayetiyle savuşturacağız bu hayâsızca akınları, hiç şüpheniz olmasın.
Allah’ın inayetinden zerrece kuşkumuz yok da… Milletin dirayeti üzerinde biraz durmak gerek. Bu kriz derinleşsin, dolar sekiz lirayı geçsin de hükümet sarsılsın diye ellerini ovuşturanlara rastladım ben, sayıları umarım azdır. Böyle bir tavrı bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içen hiçbir insana yakıştıramıyorum. Haydi, onları bir yana bırakalım, içlerindeki utanç bataklığında debelenip dursunlar. Konuştuğunda mangalda kül bırakmayan, yazdığında iman itikat timsali kesilen, suret-i haktan görünüp her türlü melaneti işleyen şu fırsatçı, zamcı güruha ne demeli? Görünüşte söylemleri milletin kahir ekseriyetinden farksız. Milli birlikten, bütünlükten söz ediyorlar. ABD’ye ve işbirlikçilerine ateş püskürüyorlar. Doları tırmandıranları hain ilan ediyorlar. Sadece söylemiyorlar bunu, sosyal medyada sabah akşam yazıp çiziyorlar birer milli misyoner edasıyla. Söylemde kahraman, eylemde münafık bir kitle oluşmaya başladı. Söz gelimi Camiden aynı anda çıkıyoruz, o satmak için, biz almak için dükkânına gidiyoruz. Az önce âleme laf ile düzen/ayar veren dostumuz, gece değiştirdiği etiketlerle satıyor bize malını. Sattığına değil sadece, satın alana da mal gözüyle bakıyor belli ki.
İşte asıl buhran budur. Ekonomi düzelir, harp sulh olur, amma velakin insanın mizacı bir bozuldu mu bir daha düzen tutmaz. Fertlerinin mizacı bozulan milletlerin mayası da bozulur ki, maazallah tamiri onlarca nesil alır.
Beni kıtalar ötesindeki Donald Tramp’ın yapıp ettikleri; içimizdeki Ali, Veli, Mehmet Tramp’ların alçakça fiilleri kadar ürkütmüyor. Para pul kokusu alınca azıp, tüm millî hasletlerimizi tereddütsüz ayaklar altına alan… Sabah akşam zam, hile, irtikâp ile ceplerini doldurmaya çalışanların şerrinden Allah’a sığınıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.