Erzurumajans-B.B. Erzurumspor'un TFF 1.Lige yükselmesinin ardından istifa ettiğini açıklayarak Erzurum'dan ayrılan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'in. ''Giden gider. İstifa eden bir daha geri dönemez. Bazılarına giydiği elbise bol geldi'' açıklaması ile alevlenen Ali Demirhan ile ilgili tartışmalar bitmiyor.
Özellikle sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalar ile Erzurum'daki bir çok eski ve yeni B.B. Erzurumspor yöneticisini FETÖ'cülükle ve kendisine komplo kurmakla suçlayan Demirhan'a B.B. Erzurumspor'da bir dönem yöneticilik yapan İşadamı Zeki Arıcıoğlu cevap verdi. İşte, Arıcıoğlu'nun, Demirhan hakkında kaleme aldığı o yazı..
MEYDANI BOŞ BIRAKMA GEL!
Oku!
Yazacaklarımı iyi oku şimdi. Geçen gün de yazdım sayfamdan; kısa ve net geçmiştim.
Pekte anlaşılmaz tarafı yoktu ama; anlamamış olmalısın ki; olur olmaz yerlerde gizli gizli hakkımda yazılar paylaşıyorsun.
Ne yazmıştım geçen gün; "Zekariya Öz yavşağına Dubai'de tatil yaptıracaksın, sonra kalkıp kulüpte fetöcü var diye ismimi vereceksin. Hadi ıspat et bakalım dallama. Ama ben kulüpten aşırdığın paraları ıspat ederim" deyip konuyu kapatmıştım.
Korkma; şimdilik ne aşırdığına ne kaçırdığına karışırım. Taa ki kendimi sana ifade edene kadar.
Niye; çünkü beni tanımadığını daha şimdi anladım.
Şu zırt pırt gelip gittiğin havalimanı var ya; oraya yakın bir ova köylüyüm. Köylü çocuğuyum.
Bununla beraber bir öğretmenin yapması gerektiği kadar okur çizerim.
Sayısız uluslararası organizasyonlara kurumsal kimlik biçen ajansa yön vermiş biriyim.
Lahmacun yapmayı bilmesem de, Evelallah şimdilik 14 şubesi olan zincirin yöneticisiyim.
Milli birliği dirliği özümsemiş MİSİAD ailesinin Erzurum şube başkanıyım.
Bir Erzurumlunun olabileceği en üst perdeden Erzurumspor sevdalısıyım. Bir başka deyişle tribünden gelmeyim; Gürcükapılı fanatiklerden hem de.
Kor Fayıklara, Şadi Cıranlara, Deli Mıdolara, Toyo Ergünlere sorarsın Erzurumsporluluğumuzu.
...... ....... ....... ........ ..... ....... .......
Biyografim budur.
Hani unutup ta yazmadığım, veyahut yazmaktan utandığım geçmişime ait bir satır varsa, onu da sen bul, buluştur doldur diye yukarıda ki noktalı alanı sana bıraktım.
O kadar açık yürekliyim; Vesselam...
Neyse; Şimdi gelelim asıl meselemize.
Senin o ayakçı klavye kahramanlarının yazdıklarını olur olmaz yerlerde paylaşıyorsun ya; sosyal medyandan niye yayınlamıyorsun, merak ettim.
Yemiyor demi.
Sen de, yazılandan çizilenden Zeki'ye, Ahmet'e, Mehmet'e bir bok olmayacağını biliyorsun da; olta atalım ne çıkarsa bahtıma diyorsun.
Çünkü sen hayatı algı üzerine kurgulamışsın.
Para ve koltuk adına oluşturmayacağın algı yoktur senin kitabında.
Sen beni bilmezsin, bilmedin hiç bir zaman. Hem niye bilesin ki, büyük başkanmışsın sonuçta.
Ama, ben seni çoktan bildim öğrendim.
Teeyy ilk geldiğin zamanlar, Sayın Sekmen'in makamında, o apış aranı açıp Zeki'yi ispiyonladığın zaman seni tanıdım çocuk.
Sustuysam o günden bugüne; ne saygımdandır, ne de korkumdan. Allahtan başka rızık kapısı tanımadım da ondan sustum.
Neymiş efendim.
Melik'in ağabeysi Zeki horozlanmaya başlamış.
Meydan boş kalmış.
Mış, mış, mış...
Hemen gel. Meydanı boş bırakma istersen.
Gel.
Gel seni, Fatma Aygün'ün yakışıklı damadı diye karşılamazsam namerdim.
Gel.
Gel seni, İbrahim Aygün'ün; ülkücü, milliyetçi eniştesi Ali diye, tekrar kaleme almazsam oruç bozacağım.
Bak Aygünlerin damadı!
Bilirsin damatlar, Damat Ferit'ten Damat Mahmut'tan beri tartışılıyor.
Ama seninki tartışmadan da öte.
Senin pozisyonun tam frikik; damat.
Yalova'ya git PeKeKe, Erzurum'a gel Ülkü Ocağı, Vatan, Millet, Sakarya.
Oh ne güzel; Hayırlı işler.
Aslında Amed maçı sonrasında Deniz Naki'ye niye kafa tuttuğunu şimdi daha iyi anlıyorum.
Kobani'ye destek platformuna üye olup, Amedlere, Deniz Nakilere beğeni tıklamalarının algısını kırmaktan başka bir şey için değilmiş.
7 Haziran seçimleri sonrasında özgürlük çığırtkanlıkları, yaşasın halkların demokrasisi için şükür nutukları ve Reisi Cumhur için yapılan paylaşımları da kestirmeden geçiyorum.
Detayına insem var ya! Neyse...
Bak Damat!
Bundan sonra Sultan Abdülhamit'i izlerken özellikle o Damat Mahmut sahnelerinde seni izliyor gibi olacağım.
Niye biliyor musun?
Riya var da ondan.
Rahmetli İbo'nun mezarı başında kupayla verdiğin poza bir bak ne demek istediğimi anlarsın.
Dantel örüyor gibi ellerini duaya açmışsın.
Geçen yıl şampiyonluk kutlamalarında İbo'yu sahneye çıkarmamak için her türlü numarayı çekeceksin; sonra gidip mezarında günah çıkaracaksın.
Yap ta, bari kabristanda yapma o arsızlığı.
Seni bu memlekete altın tepside sunanlar, şimdi gitsin yukarıda damadı olduğun aile fertlerini bi araştırsınlar.
Senin karşında el avuç ovuşturup büyük başkan, büyük başkan naraları atanlar; siz de az bekleyin, büyük transferler nasıl yapılmış göreceksiniz.
Görüyor musun Damat?
Kendini ne kadar büyük görsen de, bugün yoksun.
Ne acı demi?
O kadar çalış, çırpın sesin soluğun kesilsin; sonra bir anda puff.
Yine de şükret; en azından para vermedin.
2019'a bedavadan ismini hazırlamış oldun.
Yer se tabii...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.