Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü`nün yeni karla mücadele araçları, Esenboğa Havalimanı’nda düzenlenen törenle hizmete girdi. Törende konuşma yapan DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal, son on yıllık süreçte havalimanlarında bulunan makine parkının 2,5 kat arttığını ifade etti.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Mustafa Fırat, DDY Genel Müdürü Süleyman Karaman, DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal ve DHMİ üst yönetimi ile DHMİ çalışanlarının katıldığı tören ile yeni alınan karla mücadele araçları kamuoyuna tanıtıldı.
Töreninin açılış konuşmasını yapan DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal, Bakanlığın öncülüğünde geliştirilen politikalar sayesinde, havayolu taşımacılığının vatandaşın birinci tercihi haline geldiğini belirtti. Sektördeki yüksek büyüme oranı ve yolcu yoğunluğunun kendilerinin sorumluluğunu artırdığına işaret eden Birdal, DHMİ`nin bu sorumluluğun idraki içinde ``güvenli, konforlu, yolcu memnuniyetini esas alan`` bir anlayışla çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti.
Havayolu ulaşımının mevsimsel zorlukları da aşarak, ``4 mevsim 24 saat`` kesintisiz hizmet verir hale gelmesinin de DHMİ`nin sorumluluğunda olduğunu ifade eden Birdal, hizmete girecek araçların, bu hedefe ulaşmaya katkı sağlayacağını söyledi.
Bugün itibarıyla havalimanlarının kullanımına sunulacak olan son teknolojiye sahip 28 araçla birlikte DHMİ`nin karla mücadele aracı sayısının 307`ye ulaştığını kaydeden DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal, alınan yeni araçların yaklaşık 8 milyon 400 bin avroya mal olduğunu belirtti.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’da, hava taşımacılığının kalitesini, devamlılığını, sefer hassasiyetini en yüksek düzeyde tutmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadıklarını söyledi.
Bakan Yıldırım, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü`nün (DHMİ) yeni karla mücadele araçlarının hizmete başlama töreninde yaptığı konuşmada, DHMİ`nin kışa hazırlandığını belirterek, karla mücadeleyi daha etkin bir şekilde yapabilmek için yeni araçların temin edildiğini ifade etti.
Bu araçların, özellikle ülkenin Doğu ve Güneydoğu bölgesinde kış şartlarının ağır geçtiği havalimanlarında başta olmak üzere, büyük havalimanlarında da kullanılacağını kaydeden Yıldırım, böylece hava taşımacılığının kesintiye uğramadan olabildiğince sürekli bir şekilde yapılmasının sağlanacağını söyledi.
Yıldırım, hava taşımacılığının kalitesini, devamlılığını, sefer hassasiyetini en yüksek düzeyde tutmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadıklarını anlatarak, 2003 yılından bugüne karla mücadele kapasitesinin 2,5 kat artırıldığını vurguladı. 2003`te 100`ün altında eski model araçla 25 meydanda hizmet verirken, bugün itibarıyla 250`ye yakın araçla 48 meydanda hizmet verir hale geldiklerine işaret eden Yıldırım, araçların sayısı ile birlikte sahip oldukları teknolojinin de arttığına dikkati çekti.
Türk sivil havacılığının son 10 yılda çok büyük gelişmeler kat ettiğini belirten Yıldırım, dünyada havacılık alanında yüzde 5`lik büyüme görülürken, Türkiye`de bunun, 2-3 kattan aşağı inmediğini söyledi.
2002`de 8,5 milyon olan yurt içi havayolu seyahat sayısının 7 kat artarak 59 milyona kadar çıktığını ifade eden Yıldırım, bunun büyük bir gelişme olduğunu, dış hatlar da katıldığında sayının 120 milyonu bulduğunu kaydetti.
Bakan Yıldırım, havaalanlarının artık yetersiz hale gelmeye başladığını anlatarak, ``Yenilerini yapma ihtiyacı hasıl oldu. Özellikle İstanbul`da 3. havalimanı artık bir aciliyet kazanmış durumda. Bunun da çok yakın zamanda ihalesine çıkacağız ve her şey yolunda giderse, herhangi bir sıkıntı, ihale sürecinde bir aksaklık yaşanmazsa 3. havalimanının ilk etabını 2016 başında hizmete almayı hedefliyoruz`` diye konuştu.
Havacılıktaki gelişmenin, ülke ekonomisinin de gelişmesine katkı yaptığına işaret eden Bakan Yıldırım, havacılıktaki gelişmenin katkısının bununla da sınırlı kalmadığını, ülkenin doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyinin daha fazla kaynaşmasını ve milli birliğin daha da sağlamlaşmasını sağladığını vurguladı.
Yıldırım, Bakanlık olarak yaptırdıkları araştırmanın, işçi, memur, emekli, işsiz, ülkenin her kesiminden insanın yılda 4 defa uçağa biner hale geldiğini ortaya koyduğunu ifade ederek, ``Eskiden uçağa binmek hayaldi. Bugün 10 milyonun üzerinde vatandaşımız her yıl uçağa ilk kez binen grubu oluşturuyor. Uçakla seyahat edenlerin yüzde 8`i her yıl yeni müşteri. Bu muazzam bir şey`` dedi.
Yılın 9 ayında yolcu sayısının 90 milyonu bulduğunu belirten Bakan Yıldırım, yılsonunda yolcu sayısının geçen yılın üzerine çıkacağının açıkça görüldüğüne vurgu yaptı. Bu durumun sektördeki ciroya da yansıdığını anlatan Yıldırım, sektörün cirosunun 2 milyar dolardan 17 milyar dolara çıktığını ifade etti.
Türk sivil havacılığının uluslararası alanda da çok ciddi bir prestij kazandığını vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu:
``Birçok ülkenin yıllarca erişemediği hedeflere biz 10 yılda eriştik. Kısacası, geçmiş 40 yılın hayalleri, beklentileri 10 yıl içerisinde fazlasıyla gerçekleşti. Ama burada duracak değiliz, yeni hedef ikinci 10 yıl, yani 2023. Türkiye`nin 150 milyon kapasiteli bir havaalanı olacak. Bunun adımlarını atıyoruz. Bir yılda havayoluyla seyahat eden toplam yolcu sayısı 2023`e kadar 375 milyona çıkacak. Buna göre uçak sayımızda 2 katına çıkacak. Sadece 750 tane yolcu uçağımız olacak. Toplam 2 bin- 2 bin 500 hava aracı havaalanlarımızda olacak.``
Bakan Yıldırım, bütün amaçlarının vatandaşın hayatını kolaylaştırmak, yaşam kalitesini artırmak için hizmet götürmek olduğunu belirterek, Bakanlık olarak bunun için 7 gün 24 saat çalıştıklarını söyledi. Bu nedenle bakanlığın çağrı numarasının ``444 24 07`` olarak belirlendiğini ifade eden Yıldırım, vatandaşların şikâyetlerini, taleplerini 7 gün 24 saat bu numaradan bildirebileceklerini kaydetti.
Konuşmaların ardından Bakan Yıldırım ve Orhan Birdal alanda kar süpürme aracını kullandı. Aracın direksiyonuna geçerek alanda bir tur atan Yıldırım, “Daha önce böyle büyük bir araç kullanmadım. İlk kez kullanıyorum. Artık teknoloji çok gelişti. Araç ne kadar büyük olursa olsun bisikletten daha rahat kullanıyorsunuz. Otomobil gibi kullanıyorsunuz. Manevra kabiliyeti ve kontrol sistemi çok rahat. Biz kimleri süpüreceğimizi bilir. Yanlış yerleri süpürmeyiz.” dedi. Yaklaşık 10 yıldır araç direksiyonuna geçmek için fırsat kolladığını anlatan Yıldırım, “B&o
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.