Oğlunun atlama kulesinden düştüğünü televizyonlarda izleyenlerin öldü sanıp, taziye mesajları gönderdiğini söyleyen baba Zeki Karta, "Oğlum havadayken artık ona bakamıyorum" dedi.
Erzurum'da Dünya Üniversiteler Kış Oyunları öncesinde 17 Aralık 2010 günü, Türkiye Kayak Federasyonu tarafından prova niteliğinde yapılan yarışlarda 95 metreden atlayan Samet Karta, zemine çakıldı. Yüzünde sürtünmeden dolayı yanık, köprücük kemiğinde çatlak oluşan ve omuz lifleri kopan Samet Karta, uzun süren tedavi sonrasında azmini kaybetmedi. Bir yıl aradan sonra iyileşerek pistlere dönen Samet Karta, kayakla atlama sporundan vazgeçmedi.
Samet, geçen 15 Şubat günü ABD'nin Vermont Eyaleti'nde bulunan Brattleboro'da Uluslararası Kayak Federasyonu (FIS) tarafından düzenlenen Kayakla Atlama FIS Cup yarışlarında birinci olarak Türkiye'ye bu alandaki ilk altın madalya kazandıran sporcu oldu.
Vali Ahmet Altıparmak, Erzurum'a altın madalya ile dönen Samet Karta'yı, Türkiye Kayak Federasyonu Yönetim Kurulu üyeleri Cafer Nuroğlu, Fatih Kıyıcı ve antrenör Bilal Albayrak ile birlikte makamında ağırladı. Samet Karta'ya başarı dileğinde bulunan Ahmet Altıparmak, Cumhuriyet altını hediye etti. 6 yaşından beri kayak sporu ile uğraştığını söyleyen 22 yaşındaki Samet Karta, 7 yıldır Kayakla Atlama Milli Takım sporcusu olduğunu söyledi.
'TÜRK BAYRAĞINI DALGALANDIRMAK ÇOK ÖNEMLİ'
Erzurum'daki kazadan önce 2009 yılında da Slovenya'da kaza sonucu ayağını kırdığını hatırlatan Samet Karta, şunları söyledi:
"Kayak sporuna çok küçük yaşta başladım. Slovenya'da 60 metrelik bir rampadan düştüm. Ayağım ters çevrildiği için kırıldı. Orada ameliyat oldum. Türkiye'ye döndükten sonra tekrar ameliyat olmak zorunda kaldım ve spora bir yıl ara verdim. Erzurum'da 2010'da yaptığım atlayışta yine büyük bir talihsizlik yaşadım. Bütün sporcuların başına gelebilecek birşey. Bu düşüşümden pişman değilim. Çünkü insan düştüğü zaman neden düştüğünü, düştüğünde ne yapması gerektiğini öğreniyor. Düştükten sonra yüzümde ciddi yanıklar oluştu. Omuz liflerim tamamen kopmuştu, ameliyat oldum. Her şeyi unuttum, düştükten sonra yeni bir sayfa açtım, o sayfada ilerliyorum. Yılmadım atlamaya devam ediyorum. Ailem çok korktu. Düşünsenize büyüttüğünüz çocuğunuz gözünüzün önünde 95 metreden aşağıya kafasının üzerine çakılıyor. Ailem kazadan sonra atmayı 'bırak' dedi. Ben 'pes etmedim' ve devam ettim. Sonrasında annem ve babam çok destek oldular. Madalyadan daha önemlisi ABD'de kürsüye çıktığım zaman Türk bayrağının dalgalanması benim için çok önemliydi. Bir madalya boynuma takıp takmamaları gerçekten umrumda değil. Orada Türkiye'nin isiminin duyulması benim için büyük bir onur. Şimdiki tek hedefim dünya olimpiyatlarında Türkiye'yi en iyi şekilde temsil etmek ve madalya ile dönmek."
TV'LERDE KAZAYI GÖRENLER TAZİYE MESAJI YOLLADI
Samet ile birlikte diğer iki kardeşinin de kayak sporu yaptığını anlatan baba Zeki Karta ise oğlunun düştükten sonra artık bu sporu yapmaması gerektiğini düşündüklerini anlattı. Valilik'te çalışan Zeki Karta, "Düştüğünde her anne baba gibi biz de çok feryat ettik. Düştükten sonra 'Samet artık yeter tadında bırak' dedim. Samet çok azimlidir. 'Her zaman bir sporcunun başına gelir, ben bu sporu yapacağım' diye ısrar etti. Kaza haberini televizyonlardan görenler, oğlumun öldüğünü sanıp bizi arayarak taziye iletti. Çok şükür Samet dimdik ayakta. Ama o kazadan sonra havadayken oğluma bakamıyorum. Ancak indikten sonra bakabiliyorum" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.