Atatürk Üniversitesi Rektörlüğüne atanalı yaklaşık bir buçuk yıl oldu.
Prof. Dr. Ömer Çomaklı 10 0cak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basına verdiği yemekte yaptığı icraatlarından bahsetti.
İki noktanın altını çok net çizdi.
Birincisi şehirle bütünleşmek, aradaki duvarı kaldırmak,
İkincisi ise, misyonları ve vizyonları itibariyle durmadan gelişmeye bilim ve teknolojinin en son verilerine göre hareket etmek.
İki noktada köklü bir üniversite için önemlidir.
Peki Rektör Çomaklı iki konuda neler yapıyor?
Mesela şehirdeki sivil toplum örgütleriyle, iş adamlarıyla, siyasileriyle, şehrin idarecileriyle, şehrin tanınan simalarıyla sürekli görüşmeler yapıyor.
İstişare ediyor,
Şehirle bütünleşmenin icabını yerine getiriyor.
Şehrine, bölgesine, ülkesine, kendi çevresine her bakımdan örnek olmak ve ciddi katkılarda bulunmak için bir çaba ortaya koyuyor.
Özelliklede üniversite- sanayi ilişkilerini üst düzeyde tutmak için çalışmalara imza atıyor.
Rektör Çomaklı, şöyle diyor;
‘İyi bir üniversite çevre sanayisine ve ülke kalkınmasına hiç olmazsa belli bir yönden katkıda bulunmalıdır’
Bu konuda birçok projenin üzerinde çalımlalar devam ediyor.
Rektör Çomaklı, üniversite yerleşkesinde de gelişi güzel bir yapılaşmaya asla izin vermeyecek.
Bir master plan çerçevesinde hareket edilecek.
Gerçekten her bakımdan örnek olacak bir üniversite için gelişi güzellikten kaçınmak şart elbette.
Çünkü bir üniversite mimarisiyle, çevreyi iyi değerlendirme anlayışıyla şehre önderlik etmelidir. Bir başka ifadeyle örnek olmalıdır.
Rektör Çomaklı konuşmasının arasında çok önemli sayabileceğim bir konuya da işaret etti.
Adeta 15 Temmuz hain darbe girişimine atıfta bulunarak, bir üniversitenin yöneticileri, öğretim üyeleri hiçbir zaman siyasi organların, dini yetkelerin etkisinde kalmamalı dedi ve sadece bilim adamı kimliğiyle hareket etmeleri gereklidir.
İkinci önemli noktada bir üniversite için elbette çok önemlidir.
Üniversitenin bilimde, teknolojide ileri seviyelere kendisini taşımasıdır. Bilimsel araştırma projeleri yapıp önemli projeleri hayata geçirmek olmalıdır.
Rektör Çomaklı bu konuda da önemli adımların atıldığını ifade etti.
Ne dedi Rektör Hoca,
Öncelikle üniversite kendi mali kaynaklarını oluşturabilmeli,
Geliştirdiği teknolojilerden elde ettiği patentler ve diğer kaynaklar devletten aldığı yardımdan daha çok olmalı.
Yani bir üniversite kendi kendini finanse edebilmeli.
Üniversite, öğretim üyelerinin yaptığı araştırma sayısı ve niteliğiyle seçkinleştirmeli,
Üniversite yaptığı yayınların niteliği ile gündeme gelmeli,
Sanatta, sporda, kültürel ve uygarlık arayışında yol gösterici olmalı,
Kendi öğretim üyelerine, öğrencilerine pekiyi derecede bir yabancı dil kazandırabilmelidir.
Bir başka noktaya da vurgu yaptı Rektör Hoca,
‘Üniversite içerisinde de duvarlar vardı. Oluşan bu duvarlarda yıkıldı’
Öyle ya,
Sadece üniversitedeki fakülteler arası dayanışma değil, diğer üniversitelerle dayanışma üst düzeyde olmalı.
Ömer Çomaklı, bu konuya da hassasiyet gösteriyor, uluslar arası ilişkilere de sıcak bakıyor.
Bu manada son dönemde birçok üniversite ile kalıcı işbirlikleri sağladıklarını anlatıyor.
Bir üniversite için önemli konular bunlar.
Aslında bir üniversiteyi üniversite yapan gelişmeler.
Yoksa bir mühürle, bir rektörle üniversite olunmuyor maalesef.
Ama Atatürk Üniversitesi bu gelişmelere imza atarken şehirde boş durmamalı.
Sahip olduğu üniversitelere sahip çıkmalı.
Onlarla yardım ve dayanışma içerisinde bulunmalı.
Üniversite şehre yol gösterirken, şehir haklıda birçok konuda üniversiteye rehberlik etmelidir.
Rektör Ömer Çomaklı’nın önünde gördüğüm kadarıyla daha çok proje var.
Üniversiteyi yukarılara taşımanın plan ve programları var.
Rektör Çomaklı, bütün bu gelişmelerin yanında sürekli öğrenmeyi öğreten bir üniversite olma yolunda da büyük adımlar attıklarını da söyledi.
Ne diyelim,
Erzurum bütün güzel gelişmelere layıktır.
Bu tür çalışmalar Erzurum’u daha iyi noktalara taşıyacaktır.
Şehrin üniversiteden beklentisi büyük.
Sanırım başta Rektör Çomaklı olmak üzere bütün idarecilerde bu işin farkındalar.
Çünkü Üniversitede yapılan çalışmalardan ve değişimden çıkan özette bu…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.