BİR BARDAK SÜT

Birçok insan matematiğin yasalarını bilir ve güzel sanatların çoğunda'da beceri sahibidir.Fakat çoğu insan hayatı yöneten yasalarla,yaşama denilen o güç sanat hakkında az şey bilir.
Bir insan bir uçak yapabilir, ve onunla bütün dünyayı baştan başa dolaşabilir Fakat nasıl mutlu,başarılı ve memnun olacağını öğreten o basit sanatın tamamiyle cahilidir. Sanatları öğrenirken listenin en başına yaşamı kaymayı UNUTMA.
Yaşama sanatının en başına; toplum içinde iyi insan olmak,iyilikler yapan insan olmak,iyilikleri paylaşan insan olmak becerisini de ilk sıraya almak gerekir. Hayatın içinde hep yaşasın iyilik,çok yaşasın iyilik deriz ama hayatın içinde yaşasın kötülük, karanlık, diyenlerde ne yazıkki biliriz. Görür,izleriz. Ancak her durumda  iyilik adına alınan tavır ve  davranışın köy ekmeği gibi kokan has tadını ,kötülükler hanesinde hiç bir zaman ve adla bulunmadığını, yer alamadığını görürsünüz.Karanlık ve ücra tarafta elde bir rant varsa fa belki; onlardan yana olmayacak olan en önemli şey iç huzuru ve temiz bir vicdanın gururudur. 
Sanırım hayatın içinde her zaman iyilerden,iyiden yana olmanın,iyilikle yardımın insana çok yakışan bir erdem ve fazilet olduğu sıkça hatırlamak gerekiyor.Dolayısı ile başkalarına yardım ederek mutlu olmak,başkalarının mutluluğuna sevinebilmek,hem diğerlerine hem kendimize iyilik ettiğimiz  bir durumdur.Iyilik ,başkasına kötü durumda olmasına sebebiyet vermemek,düşene bir tekme daha sallamak değil,yardım eli uzatabilme yüceliği ve güzelliğidir. HOWARD yoksul bir ailenin çocuğuydu ve okul giderlerini karşılamak için kapı,kapı dolaşarak eşya satıyordu. O gün hiç bir şey satamamıştı ve karnı da çok açtı.Kendi  kendine karar verdi,bundan sonra çalacağı ilk kapıdan yiyecek bir şeyler istemeye karar verdi.
İlk kapıyı çaldığında ve kapıyı açan sevimli genç bayanı görünce biraz utandı  ve yiyecek bir şeyler yerine; bir bardak su istedi,genç bayan çocuğun aç olabileceğini düşünerek kocaman bir bardak süt getirdi. Çocuk sütü yavaş yavaş içine sindirerek içtikten sonra,çok teşekkür ederim bayan,borcum ne kadar diye sordu.
Genç bayan;
Borcunuz yok sıcak bir gülümseme ile devam etti.
Çocuk;
Çok teşekkür ederim, yürekten teşekkür ederim size diyerek evden uzaklaştı. Yıllar sonra genç bayan çok ender rastlanan bir hastalığa yakalanmış HOWARD (ÇOCUK) ise Tıp fakültesini bitirerek Doktor olmuştu.Yöredeki doktorlar çaresiz kalınca,hastalığı ile ilgili araştırmalar yapılması için hastayı büyük kente gönderdiler.Dr.H0WARD hastanın hangi kasabadan geldiğini duyunca birden heyecanlandı. Artık genç olmasada yıllar önce kendisine sevgiyle yaklaşan o bayanı ilk gördüğü anda tanımıştı ve onun yaşamını kurtarmak için elinden geleni yaptı. Uzun süren  tedaviden sonra sonra bayan sağlığına  kavuştu .
Dr.Daha sonra denetlemesi için önüne getirilen faturaya şöyle nir baktı ve üstüne bir şeyler yazarak zarfın içine koydu ve hasta bayanın odasına gönderdi.Kadın elleri titreyerek aldı zarfı eline,açmaya korkuyordu.Hastane faturasını asla ödeyemeyeceğini ve geri kalan hayatı boyunca bu faturayı ödemek için çalışmak zorunda kalacağını biliyordu.Sonunda zarfı titreyen parmaklarıyla açtı ve faturaya kâğıtta şunlar yazıyordu.
Hastane giderlerinizin tamamı bir bardak süt karşılığı ödemiştir. Gördüğünüz gibi ulusların gelenekleri başka başkadır ama iyilik her yerde birdir.