Akdeniz’in incisi Antalya,
Türkiye’nin Turizm başkenti gözbebeği Antalya,
Dünyanın sayılı Turizm şehirlerinden birisi Antalya,
Sadece Türkiye de yaşayan insanların değil, bütün dünya insanları tarafından mutlaka görmek için turizm amaçlıda olsa gezilen görülen şehir Antalya.
Ama gelin görün ki;
Antalya perişan.
Antalya da trafik felç,
Antalya da çarpık yapılaşma had safhada.
Antalya da alt yapı yok.
Antalya da imar planı diye bir şey yok.
Antalya da halen tencere tava çalınıyor.
Antalya da sokaklar köstebek yuvası.
Antalya da 5 yıldır çalışması gerekenler geceyi içerek, gündüzü yatarak geçiriyorlar.
2013 Türkiye’sinde halen daha bir Büyükşehir Belediyesinin kapısında işçiler maaş alamadıkları için grev yapıyor.
Antalya da Büyük şehir Belediyesi kendi bünyesinde ki taşeron İşçilerin maaşını ödemek yerine,
Adını Bira festivali koyup şişeyi gırtlağına kadar sokarak iki milyon Antalyalı için gelen ödenekleri bilmem ne revü kızları ile kadeh tokuşturarak harcamaktadır.
Yol Yok.
İz yok.
Yağan bir yağmur da şehir iflas bayrağını çekmektedir.
Adına Türkiye Turizminin başkenti denilen Antalya da ulaşımda ki sorunlar insanları canından bezdirmiş durumdadır.
Bu şehrin cadde ve sokakları artık araç trafiğine de yaya trafiğine de dar gelmektedir.
Bu şehir de tedbir, düzenleme, yeni paralel yollar açma, insanların nefes almasını sağlayacak yeşil bir kare açma diye bir zihniyet yok.
Zihniyeti olmayanın, planı da olmaz.
Meyvesi, Sebzesi, Güneşi, Kumu, Denizi ile kısacası yaratanın bütün bu güzellikleri bahşettiği bu şehrin adı Turizm şehri Antalya değil.
Çilenin, sıkıntının, yolda yürüyememenin, trafikte ilerleyemememin adı olmuştur.
Kamu Kurum ve kuruluşlarının yatırımları olmasa bu şehir tamamen perişan duruma düşecektir.
Bu şehrin uyanması,
Bu şehrin bir Fatih tarafından feth edilmesi artık elzem hale gelmiştir.
Bu fethin gerçekleşmesi için Antalyalının uyanması beş yıldır kendilerine reva görülen bu zulme Martta yapılacak Belediye seçimlerinde dur demesi lazımdır.
Çünkü Antalyalı daha güzel hizmetlere layıktır.
Antalyalı yaratanın bahşettiği nimetlerden faydalanmaya layıktır.
Antalyalı Güneşten, Kumdan ve Denizden gelen nimetleri paylaşmaya layıktır.
Antalyalı kadeh tokuşturarak iki milyon insana gelen ödenekleri bira şişelerini gırtlağına kadar sokanlara değil.
Allah korkusu olan, beytülmala hıyanet etmeyecek, çalmayacak, çaldırmayacak, Halka Hizmeti Hakka Hizmet olarak görecek imanlı, ihlaslı ve bu şehre sevdalı gönül gözü açık idarecilere layıktır.
Tedbir alınmaz ise inanın artık yurt dışından ve yurt içinden hiçbir insana Antalya’nın Güneşini, Denizini ve Kumunu, Meyvesini ve Sebzesini anlatamazsınız.
Bu şehir çaresiz değildir.
Antalyalı bugün ki çaresizlikten memnun kalırsa, bu şehri bir adım ileri götüremez.
Aksine 5 yıl daha geri götürür.
Unutmayın ki tedbir olmadan takdir olmaz.
Dolayısı ile Antalyalı ve bu şehirde yaşayanlar seçimlerde tedbirini almaktan başka çaresinin kalmadığını görmelidir.
Antalyalı yeter artık demeli ve Tilkiye Kümesi teslim etmekten vazgeçmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.