Hain sürüleri bilsin ki bu ülkenin yiğitleri vurulmakla bitmez.
Hainler bilsin ki bu ülkede vatan toprağına binlerce can düşse de bir karış toprak verilmez.
Hainler bilsin ki bu ülkede ne Ömer Halisler, ne Fethi Sekinler, ne Fatihler, ne Ahmetler, ne Mehmetler biter nede onları doğuran Nene Hatunlar biter.
Kısacası yedi düvel kâfirler topluluğu bilsin ki bu ülkede her şey biter yiğitler bitmez.
15 Temmuzda bir Ömer Halis çıktı hainin alnının çatalına sıktığı kurşunla ülkeyi nasıl bir ihanetten kurtardı ise bir Gakkoş Elâzığ’ın yiğit evladı Fethi Sekin’de çıktı vatanını milletini yaşatmak için koca yürekli bedenini vatana siper etti. Şehadet şerbetini içti.
Dün Ömer Halis bugün Fethi Sekin Türk milletinin yer altı ve yer üstü bütün zenginliklerini, maddi ve manevi bütün değerlerini, vatanını, bayrağını, devletini, kültürünü, dilini, dinini, namusunu; velhasıl bütün değerlerini canı pahasına koruyan adamlardır.
Bu vatan evlatları, sadece Allah’a, vicdanına ve milletine hesap veren; bunların dışında hiçbir emperyalist güçten, odaktan ve kişiden korkmayan adamlardır.
Bu vatan evlatları, her zaman mensup olmaktan büyük şeref duyduğu Türk milletini düşünen, koruyan ve vatan uğruna şehadete yürüyerek vatanını yücelten adamlardır.
Bu vatan evlatları, Türk’ün ruhunu, nefsin ve şeytanın esaretinden kurtaran gönüller, kalpler fatihi, ruh ve iman istiklalcisidirler.
Bu vatan uzun tarihi boyunca bağrından milyonlarca millî kahraman çıkarmıştır, çıkarmaktadır, çıkaracaktır inşallah.
Türk tarihi değişik şekillerde tekerrür ediyor.
Türkiye’nin bugünkü iç karartıcı hali, eski Türklerin değişik tarihî dönemlerine çok benziyor.
Bunlardan sadece ikisine yer vererek bu tecrübelerden hareketle önümüzü aydınlatıp yolumuzu ve yönümüzü bulmaya çalışacağız.
Önce Göktürkleri hatırlayalım. Göktürk Devleti çökertilmiş, Türk milleti, çil yavrusu gibi dağıtılmış, geri kalan Türkler ve vatanları Çinliler tarafından esir edilmiş.
Çinliler, esir aldıkları Türkleri Çinlileştirerek eritme projesini uygulamaya başlamışlar.
Türk kültürünü, inançlarını, kimliğini, kişiliğini, dilini ve âdetlerini yok ederek tamamen Çin kültürünü aşılamaya başlamışlar.
Hakan ailesinden kalan tek Göktürk prensi de Çin esareti altındadır.
Millî kahraman Kürşad ve 40 yiğit arkadaşı, büyük bir plan yaparlar.
Buna göre Çin sarayını basıp Çin kralını esir edecekler, sonra Göktürk prensi ile takas edeceklerdir.
Nihayet sayılarının azlığına bakmadan Kürşad ve arkadaşları, Çin sarayını basarlar.
Fakat binlerce Çin askerini geçemezler.
41 Türk yiğidi, koskoca Çin ordusuyla sonuna kadar erkekçe savaşır, kendileri ölür; ama Çin ordusuna büyük bir zayiat verdirirler.
Kendileri ölürler ama bunların cesareti sonucu Türkler, yeniden kendilerine gelip toparlanırlar ve Asya’nın en büyük devleti olan 2. Göktürk Devleti’nin kurulmasına zemin hazırlarlar.
Milleti ve devleti için kendisini feda eden Kürşad ve 40 arkadaşı, asırlar geçse de Türk’ün gönlünde taht kuran serdengeçti millî kahramanlarımızdır.
Yol açan öncü ufuk adamlardır.
Bugün de, Göktürklerde olduğu gibi Türk Devleti, Türk vatanı ve Türk siyasi iradesi, Amerika ve Avrupa tarafından esir alınmaya çalışılmaktadır.
Çinlilerin Göktürklere uyguladığı gibi günümüzde de Batı emperyalizmi, millî İslamî Türk kültür değerlerini yok ederek, maddi ve manevi bütün varlıklarını alarak milletimizi kendi kültür yapısı içinde eritmeye, adet esir almaya çalışmaktadırlar.
Haçlı Siyon ruhlu emperyalist Batılı devletler, Türk milletinin, malını mülkünü, madenlerini, bankalarını, limanlarını, dilini, tarihini, kültürünü, kimliğini, milliyetini, siyasetini, güvenliğini, namusunu, kültürünü, dinini, vatanını; her şeyini istiyor.
Bu esarete son verip, bütün dünya Türklüğünün derlenip toparlanarak bu coğrafyanın en büyük Türk Devletinin kurulmasına zemin hazırlayacak yeni fedai Kürşatları Ömer Halisler, Fethi Sekinler ve arkadaşları ise tek tek vatana göğsünü siper ediyor mabedine vatanına mahrem eli değmesin diye namlulara, tanklara ve toplara göğsünü siper ediyor.
Şehadete yürüyorlar.
Türk milleti ölmedi.
Bağrından binlerce Fatih, binlerce Kürşat, binlerce Ömer Halis, Binlerce Fethiler çıkaracak bir zemine sahiptir.
Ümidimizi diri tutalım.
Allah’ın rahmetinden ümit kesilmez.
Değerli kardeşimiz,
Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz."(Âl-i İmran, 3/139)
Buradaki "inanıyorsanız, üstün sizsiniz" hitabının muhatabı kimlerdir?
Sanıyorsunuz..
Elbette bizleriz.
Biz Mümin kullarız.
Eğer hakikaten inanıyorsanız muhakkak üstün olan sizsinizdir.
Uhud harbinde müminlerin bir kısmı bozulunca, o zaman düşman komutanlarından olan Hâlid b. Velid dağı tutmak istemiş, Resulullah da: "Sakın üzerimize yükselmesinler. Ya Allah, bizim kuvvetimiz ancak seninledir." demişti.
Bu Ayet de o zaman indi diye rivayet edilmiştir.
Gerçekten Uhud'dan sonra, Peygamberimiz zamanında Muhammed ümmeti hangi seferde bulundularsa muhakkak başarılı olmuşlar, ondan sonra da sahabeden bir kişi bile bulunan her İslâm ordusu da öyle olmuştur.
Rabbimizin izni ile Muhammed (s.a.v)’in ordusu yine yeniden muzaffer olacaktır.
Yeter ki Rabbimizin hak yolundan ayrılmayalım.
Yeter ki Yes’e düşmeyelim.
Yeter ki Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.
Unutmayın kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümidini kesmez.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.