Her seçim dönemi ne yazık ki aynı çirkinlik sergileniyor.
Bu seçimde böyle..
Seçim bir yarış değil mi?
Bu yarışı çirkinleştirmek,
Bu yarışı içinden çıkılmaz hale getirmek kime ne fayda sağlıyor?
*
Ankara’ya gidenler,
Azıcık bu işin içine girenler inanın ‘Lanet olsun’ demekten kendisini bu tara alamıyor.
İftiralar,
Çekememezlikler,
Şikayetler,
Yalanlar inanın kırıla gidiyor.
İnsanlar hakkında öyle şeyler söyleniyor ki,
‘Bu kadarı da olmaz’ dedirttiren cinsten.
Adam ‘Ben aday olayım da kime nasıl, ne şekilde iftira atılırsa atılsın mühim değil’ diyor.
*
Koltuk bu kadar mı önemli?
Başkasına iftira edecek kadar mı mühim?
Şahsiyetlerin,
Karakterlerin üzerinin çizilmesi kadar mı vazgeçilmez bir şey?
İnanın bu sorulara cevap bulamıyorum.
Ama kime sorsan şu fani dünyayı, herkesin bir cevabı var;
‘Üç günlük’
Eeeee,
Peki değer mi bütün bu çirkinliklere…
Değer mi belden aşağı iftiralara…
Değer mi?
*
Elbette ki değmez.
Koltuk insana bir şey kazandırmaz ki.
Başkan da olabilirsin,
Seçim de kazana bilirsin.
Bunlar gelip geçiyor.
Ömür geçiyor ömür…
Önemli olan o göreve layık olabilmek,
Koltuğa oturmak iş değil ki,
Önemli olan o koltuğun hakkını vermek değil mi?
O koltuğa anlam kazandırmaktır yaptığı göreve layık olmak..
*
Şu adam karalama huyundan bu şehir vazgeçmeli arkadaş.
Eskiler şöyle derdi;
‘Görev istenmez verilir’ diye.
Şimdi bakıyorum da görevin üstesinden gelen, gelmeyen herkes bir yerlere talip oluyor.
Talip ol,
Aday ol,
Ammaaaa,
Diğer insanlara çamur atma…
Onun şüyu var, buyu var deme…
Efendice,
Talip olduğun görevin getirdiği ahlak ölçülerinde ol.
Öyle ol ki,
Koltuğa oturduğunda Erzurum’a, Erzurumluya faydalı olasın.
*
Kimse beğenilmiyor,
Herkeste bir kusur bulunuyor.
Bu gün seçiliyor,
İki gün sürmüyor eleştiri oklarına maruz kalıyor.
Eleştirmek kolay,
Tenkit etmek zor değil.
Ama bunları yaparken vicdanlar torbaya girmemeli.
Daha çok kişilerin iyi yönleri konuşulmalı.
Layıktır denilmeli.
İnsanlar arasındaki tercih iyi yönlerin karşılaştırılmasıyla yapılmalı.
Dadaşlık da bu değil mi zaten?
*
Şehrin insanları birbirlerini tutmazlarsa,
Kenetlenmezlerse,
Liyakati ön plana almazlarsa,
Bu şehir inanın ‘Sahipsiz şehir’ olmaktan kurtulamaz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.