Vatandaş hala bürokratik engellerle karşı karşıya…
Devlet ne kadar önlem alırsa alsın,
Ne hikmetse bir türlü yeniliklere adım uyduramıyoruz.
Eski alışkanlıklarımız,
Vatandaşa karşı güvensizliğimiz hala devam ediyor.
TEDAŞ’a, PALEN’e, Bankalara, Vergi Dairesine, veya buna benzer kurum ve kuruluşlarda iş yaptırmak isteyen vatandaştan ne hikmetse hala nüfus cüzdan fotokopisi isteniyor.
Ne yaptı devlet,
Her vatandaşa bir vatandaşlık numarası vermedi mi?
Bu vatandaşlık numarası ile vatandaşın kim olduğu, nerede oturduğu, ne iş yaptığı kayıt altına alınmadı mı?
Alındı.
Peki vatandaşın işi düşen kurumlara da vatandaşlık numarasından o vatandaşın kimliğine ulaşma yetkisi verilmedi mi?
Veridi.
Peki kardeşim sen daha ne diye vatandaşa kimlik fotokopisi zulmü yaşatıyorsun.
Neden vatandaşı orası, burası diye dolaştırıp duruyorsun…
Vatandaşlık numarası verildi ki vatandaş birçok bürokratik engellerden kurtarsın diye.
Peki kurtardı mı?
Bence pek kurtardı denilemez.
*
Adam 70 yaşının üzerinde.
Gidiyor bir kuruma.
Çıkıyor katları tek tek.
Geliyor ilgilinin huzuruna.
İlgili, evrakları istiyor. Adamcağız evrakları veriyor. Yetkili birde ‘Nüfus Cüzdan fotokopisi’ demez mi?
Adam çıkarıyor nüfus cüzdanını.
Peşinden bir talimat;
‘Fotokopisini çektir getir’…
Nerede çektirecek vatandaş?
Karşı tarafta İşhanı’nın zemin katında.
*
Ne yapacaksın arkadaş o nüfus cüzdanın fotokopisini?
Vatandaşlık numarası var ya.
Ve sana da vatandaşın numarasından ilgili her şeyi görme yetkisi verilmemiş mi?
Eeee,
Ne diye istiyorsun o zaman fotokopiyi.
Devlet vatandaşlık numarası üzerine yıllarca çalışma yaptı.
Nüfus kayıtları tek tek elden geçti.
Nüfusa dayalı sistem geliştirildi.
Peki bunlar boşuna mı yapıldı?
Bir işe yaramayacaksa neden her vatandaşa bir numara verildi.
Bu numaralar vatandaşın kimliğini ortaya koymuyor mu sizce?
Sayın yetkiliye bu numara yeterli gelmiyor mu yoksa?
*
İlin yetkilileri,
Şehrin idarecileri,
Kaymakamları,
Müdürleri, şefleri bu konuda ne düşünüyorlar?
Nasıl bir tavır içerisindeler?
‘Eski tas, eski hamam’ devam edip gidiyor.
Yeniliklere hala adapta olamadık anlaşılan.
*
İşin bir garip tarafı da vatandaştan hala ikametgah belgesi istenmesi.
Gidin bir bankaya veya kayıt yaptıracağınız bir kuruma istenecek ilk evrak ikametgah olacaktır.
Halbuki vatandaşlık numarasından bu kurumlar istenilen bilgilere ve istenilen belgelere ulaşabilir.
Ama zahmet olacak beylere,
Vatandaşa iş çıkarılacak,
Bütün evraklar vatandaştan istenecek…
*
Birde park yasağı var kamu kurum ve kuruluşların.
Hemen hemen her kuruluşun oto parkı var.
Şimdi kapısına bariyer yapmak adeta moda oldu ya.
Kimse içeri giremiyor.
Hele vatandaş.
Aracıyla zinhar giremiyor.
Kapıdaki yetkili ‘Yasak’ diyor.
Vatandaş ne söylese boş.
‘Kardeşim bu kurumla işim var. Bak otoparkta da yer var. Aç içeri gireyim. Aracımı park edeyim, işimi yapıp çıkayım’
Aldığı cevap:
‘O otopark personele ait. Sizi içeri alamam’
*
Manzara bu.
*
İlin idarecilerinin en büyük görevi vatandaşa hizmet etmek değil mi?
Çalışanların işi vatandaşın işini çözmek olmuyor mu?
Vatandaş olmasa,
Vergi Dairesinin, PALEN’in, TEDAŞ’ın veya diğer kurumların ne anlamı kalır?
Valilerin bile vatandaşın emrine verildiği günümüzde,
Vatandaşı fotokopi peşine,
Otopark arayışına gönderenlere, vatandaşa zorluk çıkaranlara ne demeli bilmem ki?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.