Myanmar’ın Arakan bölgesinde Müslümanlara yönelik saldırılara Türkiye'nin dışında tepki gösteren, bu alçakça soykırıma milletimizden başka içi yanan yok gibi.
***
Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu'nun “Bangladeş’e özellikle sınırdan geçmek isteyen insanlara yardımcı olmalarını rica ettik. Kendilerine, Bangladeş’e geçen Rohingyalı (Arakanlı Müslümanlar) kardeşlerimize maddi ve manevi her türlü desteği vereceğimizi de söyledik” açıklaması; mazlum halkların 'Hızır devleti' haline gelen Türkiye'ye yakışır asil ve vakur bir çıkıştı.
***
Hale bakar mısınız, soykırımcılar hiçbir insanlık ve ahlak ölçüsüne
sığmayan vahşetlerini dünyanın gözü önünde icra ediyorlar, komşu ülkelerin kılı kıpırdamıyor.
Kapamış sınırları rahat rahat oturuyorlar. Komşuları açken ziyafet çekenleri insandan saymazken inancımız, onlar kıtır kıtır kesilen komşu çoluk çocuğunu macera filmi izler gibi izliyorlar. Açsalar sınırları, aşlarını ekmeklerini paylaşacaklar, masraf edecekler, zahmete girecekler.
***
Sayın Çavuşoğlu, işin özüne işaret etti yukarda bir bölümünü aldığım açıklamasıyla.
***
Öyle ya, zalimin zulmüne mani olunamıyor, bari mazlumların yarasını saralım.
***
Açsın kapıları komşuları Arakan'ın, biz verelim parasını, karşılayalım masraflarını. Açıklamayı okuyunca şöyle geçirdim içimden, Türkiye komşusu olsaydı Arakan'ın tablo nasıl olurdu? Ne aç kalırdı, ne çıplak sınırda. Tersinden düşünün yahut, Türkiye yerine Suriye'nin, Irak'ın komşusu Arakan'ın sınırdaşları olsaydı...Felaketin boyutunu düşünebiliyor musunuz?
***
Geçen gün, Cumhurbaşkanımız bu konuda İslam dünyasına tepkisini açık seçik dile getirdi, İslam ülkelerini ve küresel kuruluşları göreve davet etti.
***
Kendisi ve Türkiye'den başka kimin umurunda ki? Birçok Arap ülkesi petrol servetinde yüzüyor, sefahat içinde keyif çatıyor. Kralları ipek yorganlar Altında yatıyor, kuştüyü yastıklarda uyuyor; prensleri tatile bile altın klozetle gidiyor. Bu tablodan ne hayır gelir mazlum müslümanlara...Tarih boyunca olduğu gibi iş yine bu asil millete düşüyor.
***
Hacda milyonlar lebbeyk diyor, tavaf ediyor bir yanda; diğer yanda ümmetin bir parçası feryat figânda. Allah'ın evi etrafında toplanmış milyonlar, neden oradan müşterek bir çığlıkla şu vahşi soykırımı telin edip, zalimlerin ödünü koparmazlar?
Şu muhteşem ibadet tablosunu, ümmet bilinciyle siyasi ve diplomatik bir aksiyona dönüştürmeyi niçin beceremezler?
***
Haydi bunu yapamıyoruz, şu Suudi Krallığının inanç turizmine indirgediği hac farizasından elde edilen muazzam kaynağın yarısını ortak bir havuzda toplayıp, mazlum müslümanların yarasını sarabilsek. Muhacir ve mülteci müslümanların hacetlerini gidersek...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.