Erzurum Büyükşehir Belediyesi, şehrin sosyal ve kültürel hayatına katkıda bulunmaya devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi bu kez de kentteki sivil toplum örgütlerinin de desteğiyle İlahiyatçı-Yazar Ramazan Kayan’ı ağırladı. Makale, irşad ve araştırmalarıyla İslam davasına hizmet eden ünlü yazar, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde Erzurumlularla bir araya geldi. Erzurum Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu, Erzurum Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürü Mevlüt Vural, protokol üyeleri ve vatandaşların katıldığı konferansta, İlahiyatçı-Yazar Kayan, etkinlikten ötürü Büyükşehir Belediyesi ve diğer paydaşlara teşekkür etti. Kayan, “Vahiy insanın aslı, kimliğinin ispatıdır. Vahiy, insanın kimlik inşasında sapmalara, şaşkınlıklara ve azgınlıklara yönelmemesi için bizim elimizden tutuyor” dedi.
Gazze fatihi Furkan Doğan’ı anlattı
Ramazan Kayan, konferansta; İHH Gönüllüsü olarak Gazze’ye giden, İsrail’in Mavi Marmara gemisine yaptığı saldırıda şehit olan Furkan Doğan’ı anlattı. Kayan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yusuf yüzlü dedim ve ondan sonrada hep Yusuf yüzlü diye aklımda kaldı. Furkan’ı kucaklayınca kanım ısındı, ilgimi çekti. Tam da gençlikten ümidimizi kesmeye başladığımız zaman diliminde ‘Gençlik için yeni bir ümit yeni bir ufuk’ dedim. Yüzüne baktım bu defa Kur’an-ı Kerim’den ‘Onların alınlarındaki nişanları secde izindendir’ mealli ayet geldi aklıma… Furkan’ın alnında secde izini görür gibi oldum. Ruhunun güzelliği yüzünde de tecelli etmişti, imrenerek baktım. Akdeniz sularında Gazze’ye doğru yolculuğumuz başladı. Gemide zaman zaman gözlerim Furkan’ı aradı. Onu gördüğümde durgun, dalgın, üzgün ve masum ama olgun bir hali vardı. Her işe koşuyor, herkese yardım etmek için çırpınıyordu. Evrensel İslam kardeşliğinin tadını aldığım bir gemiydi. Hayatımın en güzel namazları o gemide nasip oldu. Hayatımın en güzel Kur-an okuma ve dinlemeleri, en güzel kardeşlik o gemide nasip oldu."
"İsrail, sabah namazı vakti saldırdı"
Kayan, İsrail'in Mavi Marmara Gemisi'ne yönelik gerçekleştirdiği saldırıyı an ve an anlattı. Kayan, şöyle devam etti: "Gece saat 24:00'te kaptanımız bizi uyardı. İsrail donanması gemimizi kuşattı. Geminin hareketini engelledi. İsrail hemen saldırmadı sabah namazı vaktini bekledi, onu da sonradan öğrendik. İsrail savaş donanması, 'Müslümanların hareketlerinin savunmalarının en zayıf oldukları an namazda oldukları andır, onlar namaz kılarken hareket etmezler' diye düşünerek hesap yapmışlar. Nereden bilecekler ki Müslümanlar gücünü namazdan alır. 'Ey iman edenler; namazla Allah'tan yardım isteyiniz. Allah; sabredenlerle beraberdir' diye ifade ederek namaza durduk. Birinci rekatı kıldık, ikinci rekatı kılarken İsrail saldırısı başladı. Savaş gemileri, deniz altılar, hücum botları ve zikotlar... Komandolarıyla saldırdılar, göz gözü görmez oldu. Ses bombaları, sis bombaları ve gaz bombaları... Furkan güverteye çıkarak elindeki kamerayla İsrail'in zulmünü görüntülemeye başlayınca İsrailliler telaşlandı. İlk kurşun Furkan’ın başına isabet etti. İsrail askerleri Furkan'ı tutup çekti. İsrail askerleri su isteyen Furkan'a ikinci kurşunu sıktı. Furkan’dan duyduğum son cümle şu oldu; 'Allah’ım şahadetimi kabul buyur' Furkan; beşinci kurşunla hemen oracıkta şehit oldu. Secde izi şimdi de şahadet iziyle birleşti ve Rabbine yürüdü." Kayan daha sonra Kur'an-ı Kerim ve kimlik konusunda ayetlerle konferansını tamamladı. Programda Başkan Vekili Tavlaşoğlu, İlahiyatçı-Yazar Ramazan Kayan'a çeşitli hediyeler takdim etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.