İnsanların bir çizgi üzerinde sıralanması veya bir eylem için insanların el ele tutuşması veya camide imamın farz namazından önce “ey cemaat safları sıkı tutun” ifadesi olarak sık kullanılan bir kavramdır.
Mitinglere katılanlar el ele tutuşarak alana giderler. Burada amaç tanımadıkları birsinin aralarına sızmasını engellemek ve bir güç gösterisi sergilemektir. Çükü birileri olayları provoke edebilir, sabote edebilir ve önü alınmayan olaylara sebebiyet verebilir. Kitle olayları bu açıdan çok önemlidir.
Cami’de imamlar “safları sıklaştırın aranızdan şeytan geçmesin” ikazları inanlar için elbette önemlidir. Bu dünyanın her tarafında kılınan farz namazlarından önce tekrarlanır. Asırlardan beri devam eden bu tekrar yaşadığımız olaylardan anlaşılıyor ki anlaşılmamış veya işin ciddiyeti pek kavranmamış.
Müslümanlar bu sloganlaşmış, klişeleşmiş ifadeleri duymuşlar ama bunu sadece cami içinde bir olay olarak algılamış görünüyorlar. Gerçekte bu ifade tüm insanları kapsamakta, günlük ferdi hayattan başlayıp toplumsal hayatı kuşatıcı, içine alıcı, ahlaki bir boyut içermektedir.
Peygamberimiz buyuruyor ki “müminler birbirini ören tuğlalar gibidir, birbirlerine destek olur” veya “mümin kendi nefsi için istediğini mümin kardeşi için istemedikçe gerçek iman etmiş sayılmaz”. Kur’an-ı Kerim'deki ayetin ifadesiyle “gazaya birlikte çıkmazsanız Allah sizi büyük bir azaba duçar eder” ilahi beyanı gereği insanlar sadece camide değil toplumsal bütün alanlarda saflarını sık tutmalı...! İnsanların arasını açmaya çalışan münafık, kâfir, ajan gibi insanın veya insanlığın ebedi düşmanlarından korunabilsinler.
Devletlerarasındaki beşinci kol faaliyetleri insanların arasını açmak, birliği, beraberli bozmak devletleri içeriden çökertmek üzere çalışırlar. Bozguncuların oyunlarını boşa çıkarmanın yolu tüm insanlarımızın arasının düzgün, hak ve adalet çerçevesinde belirlenmiş, safları arasında boşluk olmayan bir topluluk boşa çıkarır.
Sonuç olarak saf kavramını sadece camiye ait bırakmadan toplumsal yapımıza uygulamak suretiyle, evde, sokakta, iş yerinde, okulda ve hayatın tüm alanlarında saflarımızı sıkı tutmamızı zorunlu kılar. Eğer hayatın her alanına, toplumun sosyal, kültürel, ahlaki, ekonomik hayatına uygulayabilirsek o zaman hiç kimse bileğimizi bükemez, hesap soramaz, terör hareketleri yapamaz. Korona virüslerine karşı ortak hareket ve korunma tarzı geliştirip onu yenebiliriz. Safları sıkılaştırmanın ana basamağını topluma yön veren her etkili ve yetkilinin kullandığı dil, varlıkların adil paylaşımı, ötekileştirmeyen bir tavır ve hukukun hakim kılınmasıyla olacağı akıldan çıkarılmamalıdır.
Tüm milletin kardeş olması dileklerimle.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.