Ailesi taşradan oturan 13- 14 yaşlarında bir kız çocuğu, TEOG sınavına giriyor.
Hedefi, Erzurum'daki bir lisede okumak.
Ancak aldığı puan, 405 ile 480 arasında bulunan ilk 10'daki liselere girmeye yetmiyor.
Onun 397 puanı var, ne yapsın?
On birinci sırada bulunan tarihi Erzurum Anadolu Lisesini tercih etmeden önce okulu internetten tanımaya çalışmış.
Bakmış ki, Cumhuriyet döneminin Erzurum'daki en önemli yapılarından biri olan ve 1939'da Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün açtığı Erzurum Lisesinin kuruluşu 1889'a kadar gidiyor.
Yüz yirmi yedi yıllık lisenin şu andaki binasının en önemli özelliği de bahçesinde ilk Atatürk büstü olan okul olması.
Bu nedenle Havuzbaşı semtindeki Atatürk Heykeli yaptırılıncaya kadar, bütün törenler Erzurum Lisesinin bahçesindeki büstün önünde düzenlenmiş.
Hatta ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Pasinler depreminde vatandaşlara 'geçmiş olsun' dedikten sonra 1 Ekim 1924 günü Erzurum Lisesini ziyaret ediyor.
'Beş şehir'in yazarı Ahmet Hamdi Tanpınar ise o dönem Erzurum Lisesinde Edebiyat öğretmenidir.
Tanpınar, Gazi Hazretlerinin ziyaretini şöyle anlatıyor:
- İki gün evvel Kars Kapısında bütün şehir halkı ile beraber karşılaştığım adam liseye gelir gelmez beraberindeki 'huzuru mutat zevatın' arasından adeta sıyrılarak aramıza girdi. O gününü Erzurum Lisesindeki hocalara, talebelere ve orada rastlayacaklarına vermişti. Yarım saatte gidecekti. 3,5 saat bizimle kaldı.
Mustafa Kemal Paşa, daha sonra Erzurum Lisesine Cevat Dursunoğlu, Ziyaaddin Fahri Fındıkoğlu, Sıtkı Dursunoğlu, Ahmet Somunoğlu'nun öğretmen olarak atanmasını sağlıyor.
PANSİYONDA KÖTÜ GEÇEN İLK GECE
Günümüze kadar 50 bine yakın mezun veren Erzurum Lisesinde okumak sadece kız çocuğunu değil ailesini de heyecanlandırır.
Annesi ve akrabaları olan emekli kadın öğretmenle birlikte öğrenci, liseye götürülür.
Nene Hatun Öğretmen Okulunun yatılı öğrencilerinden olan emekli öğretmen, kızların yuvasını görünce şaşırır.
Öncelikle Erzurum lisesinin pansiyon olarak kullanılan yatakhanesi, lavaboları, tuvaleti yeni öğretim yılına hazır değildir.
Yatakhanenin sıvaları dökülmüş, boyası eskimiş, tuvalet ve lavaboların durumu içler acısı.
Çeşitli il ve ilçelerden gelen aynı yaşlardaki kız çocuklarından 16'sı bir odada kalacak.
İki katlı ranzaları çocuklar kendi aralarında paylaşırlar.
Ortalığı saran rahatsız edici koku içinde çocukla vedalaşırlar.
Ancak yatılı kızların ilk gecesi kötü geçer.
Çocuklardan birinin burnu kanar, lamba yanmaz.
Dertlerini anlatacakları biri de yoktur.
Sabahı zor eden kız öğrenci, bir yakınına telefon eder ve pansiyondan ayrılır.
MEZUNLAR, OKULLARINA SAHİP ÇIKSIN
TEOG sıralamasında on birinci sıraya inmiş de üniversite seçme sınavındaki son durumu çok mu iyi?
Hala dillerden düşmeyen müdürleri, öğretmenleri ve öğrencileri ile ünlü, tarihi Erzurum Lisesi son durumu işte böyle.
Pansiyonun onarımı son olarak Milli Eğitim eski Müdürü Fevzi Budak zamanında yapılmış.
Oysa Budak emekli olduktan sonra 2-3 müdür Erzurum'a geldi ve ama pansiyonu görmeden gitti.
Onarımdan geçirmek ya da yeni bir yurt yaptırmak için şimdiye kadar neler yapıldı, merak ediyorum?
Pek fazla bir şeyin yapıldığını da tahmin etmiyorum.
Öyleyle şimdi asıl görev ve sorumluluk özellikle Erzurum Lisesi mezunlarına düşüyor.
Aralarında bakanlar, milletvekilleri, valiler, kaymakamlar, üst düzey bürokratlar, generaller ve de ünlü profesörlerin bulunduğu mezunların artık okullarına sahip çıkma zamanı gelmiştir.
Toplanıp 'Ayran aşı' içerek eski günleri yad etmekle yetinen mezunlar, yaşantılarında önemli bir yere sahip Erzurum Lisesine bir öğrenci yurdu yaptıramaz mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.