CUMHUR BAŞKANINI BELİRLER.

Türkiye'de tarihinde  ilk defa Cumhur yani millet  kendisini idare edecek Başkanını seçecek.

Bu manada ülkemizde Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi ile gerçek manada bir devir kapanıp, yeni bir devir açılacaktır.

Millet olarak ilk defa kendimizi yönetecek kişiyi kendi ellerimizle seçecek olmamız açıkça söylemek gerekirse bütün toplumumuzu heyecanlandırmaktadır.

Çünkü yüz yıla yakşan Cumhuriyet tarihimizde bu güne kadar hiç bir zaman bu millete kendini yönetme yetkisini vermediler.

Bu ülkede Cumhurbaşkanı seçilenlen Rahmetli Turgut Özal haricinde ya askeri yada sivil darbeler sonucunda o makama oturan kişilerdir.

Milletin kendi seçmiş olduğu temsilcim dediği Millet Meclisindeki Milletvekilleri tarafından seçilmiş olan Rahmetli Turgut Özal'ında sonunun ne olduğu bu güne kadar net olarak aydınlığa kavuşmamıştır.

Yani demokrasi azda olsa ülkemizde normalleşti ve birileri tarafından zoraki de olsa hazmedildi dediğimiz anda da Rahmetli Turgut Özal'ı bir anda kaybettik.

Yaşanan o ani ölüm sonucunda da gördük ki ülkemizde  bizim normalleşti kabullenildi dediğimiz demokrasi birilerinin nazarında yine kabul görmemiş, Türkiye demokrasiden uzak günlerini yine yaşamaya devam etmiştir.

Çünkü bir zamanlar Postallarla o makamlara oturanlar ve onların havarileri bu ülke de kaosun sürmesinden ve yazdıkları kirli oyunlarını bu milletin üzerinde oynamaktan vazgeçmemişlerdi.

Çünkü o makamlara oturan apeletli zevatlar bu milletin evlatlarını eşitlik sağlansın diye bir sağdan astık bir soldan astık diyecek kadar utanmaz insanlardı.

Çünkü apeletlilerin ardından o makama oturanlar bu ülkenin öz avlatlarına başörtülü okumak istiyorlarsa Arabistana gitsinler diyecek kadar utanmaz insanlardı.

Çünkü üçlü koolisyonun ortak adayı olarak o makama oturanlar onu o makama oturtanların yüzüne Anayasa kitapçığını fırlatarak bir gecede bu ülkenin altını üstüne çeviren inslardı.

Ortada ise tek gerçek vardı.

Oda bu aziz vatanın ve bu necip milletin makuz tarihi hiç değişmiyordu.

Birileri sırka köşklerde gününü gün ederken birileri dükkanında kalan son malzemesi para kasasını işsizlikten başbakanın önüne atıyordu.

Birileri Bodrum sahillerinde bu milletin alın terini birilerine peşkeş çekerken birileri hastane önünde doktor ve ilaç kuyruğunda can veriyordu.

Birileri gece alemlerinde içki şişesini gırtlağına kadar sokarken, birileri yatağa aç girmeye devam ediyordu.

Birilerinin evlatları okula gitmeden diploma alırken, birileri sadece inançlarının gereği olarak başlarını örttükleri için okul önlerinde yerlerde süründürülüyordu.

Kısacası bu ülkede birileri hanlarda hamamlarda keyif yaparken, bu milletin öz evlatlarının emeği sömürülüyor, şahsiyeti hakir görülüyor insanlar  yokluğa ve fakirliğe mahkum ediliyordu.

Tabi keser döndü, sap döndü.

Bugün hesap döndü.

Hamdolsun bu milletin üzerinden ölü toprağı kalktı bu millet artık neye mal olursa olsun kendi seçtiğine sahip çıkıyor.

İşte bu durumu geçmişin o kirli elleri bir türlü hazmedemiyorlar.

Ama benim bu zatlara tavsiyem tıkandıkları yerde üzerine suyu bol içinler.

İçerkende dikkat etsinler içtikleri o Su'da bu milletin emeği ve alınteri var.

O yüzden Su'da onları boğabilir.

Sonuç olarak şimdiler de bu zevatları bir sancı almış.

Cumhurbaşkanı adayı kim olsun.

Yahu sizi ne ilgilendirir.

Sizin medeni cesaretiniz var ise şayet buyurun ermeydanı.

Görelim boyunuz kaç arşın.

Rahat olun bu millet kendini yönetecek Başkanı'nı seçer.

Bu milletin evlatlarına Arabistan yolunu gösterenler rahat oslun.

Ama yok bunların eski alışkanlıkları var.

Müslümanlar arasında nasıl nifak tohumları ekeriz.

Nasıl böleriz?

Nasıl parçalarız?

Derdtleri bu..

Valla söylemedi demeyin;

Ama artık bu ülkede bu hesaplar tutmuyor.

Geçti o günler.

Siz fazla tasalanmayın.

Sonra ne bileyim içinize dert olur.

Bak bu dert diğerlerine de benzemez sonra sizleri iflah etmez benden demesi.

Demedi demeyin..