Türkiye’nin en büyük sorunlarından birisi işsizliktir.
Geçmişten beri süre gelen bu sorun Ak Parti iktidarının atmış olduğu bazı adımlarla son yıllarda rakamsalda olsa bir azalma göstermiştir.
Ancak 2012 yılının bu ilk aylarında genel manada ülke sorunlarına baktığınız zaman işsizlik yine en başta gelen sorunlardan birisi olarak gözükmektedir.
Tabi bu sorunun bir anda çözülmesini iktidardan beklemekte biraz haksızlık olur.
Çünkü bu mesele yıllardır ülke gündeminin yarayan kangreni haline gelmiştir.
Yarayı da bir anda yok etmek ancak mucizelerle olur.
Özellikle ülkemizin doğu bölgelerinde ki işsizlik rakamları batıya nazaran çok daha fazladır.
Bunun sebebi açıktır. Sanayileşme adına hiçbir şey yoktur.
Bu meseleyi şehrimize indirgediğimizde de görüyoruz ki yaz aylarında azalan işsizlik rakamları kış aylarında yüksek oranda artış gösteriyor.
Sebebine gelince Şehrimizde sanayinin olmayışı ve fabrika bacalarının tütmeyişi zaten işsizliğin en büyük etgeni.
Diğer yandan şehrimizde yaz aylarında açılan inşaat sektörü bir nebzede olsa kışa göre işsizlik rakamlarını alt seviyelere çekiyor.
Ama bunun da süresi belli taş çatlasa 6 ay inşaat sezonu olan bir şehirde yaşıyoruz.
Dolayısı ile buradan şu sonuç çıkıyor.
Erzurum da yaşayan insanların %50’ye yakını 6 ay çalışıp kalan 6 ayda cepten yemeye devam ediyor.
Cepte de çok fazla bir şey olmadığı için Erzurumlu kırk kanaat geçiniyor desek yalan olmaz.
Ayda 300 TL doğalgaz faturası ödeyen insanın hali nice olur varın düşünün.
Aslında düşünmeye de gerek yok hepimizin başında var olan bir gerçek.
Demek ki ülkenin olduğu gibi bu şehrinde en büyük problemi işsizliktir.
Son yıllarda açılan çağrı merkezleri sorunun çözümü noktasında ufak bir nefes aldırsa da bu sorunu ortadan kaldırmaya yetmemiştir.
Kamuya alınan insan sayısı çok fazla olmadığından da gençlerimiz mecburen özel sektöre yönelip bir ekmek kapısı bulmaya çalışıyorlar.
İşte bu özel sektörde çalışan gençlerimizle ilgili olarak yazımın başlığında da kullandığım gibi bir sıkıntı var.
Özel sektör işe aldığı insanların vasfına, diplomasına detaylı bir şekilde bakmadığı için diplomalı gençlerimiz taşeron firmalar tarafından eziliyor.
Bu gençlerin diplomasına, vasfına ve hangi mesleğe uygunluğuna bakılmadan eline verilen paspasın peşinden sürüklenmesi kabul edilir gibi değil.
Çoğu kurum, kuruluş ve hastanelerimizde ticaret lisesinden, meslek lisesinden yada dengi okuldan mezun olmuş gençler adeta paspas edilmiş durumdalar.
Halbu ki bu çok yanlış.
İnanın bir çokları var ki oturtun bir bilgisayar başına bakın size neler verecek.
Veya bir meslek lisesinin torna yada motor bölümünden mezun olmuş gencimize makine bölümünde bir iş verin bakın o zaman nasıl verim alıyorsunuz.
İnanın bu gençleri görünce çok üzülüyorum.
Yazıktır bu insanlar yıllarca okul sıraların da dirsek çürüttüler, mürekkep yaladılar
Bu emeğin karşılığı bir paspasın peşinde gitmek olmamalıdır.
Bir taraftan çağımız artık meslek sahibi vasıflı insan ihtiyacını karşılamakta zorlanırken diğer taraftan böyle gençleri körelterek yok etmek doğru değildir.
Adama demezler mi?
Bu ne perhiz .Bu ne lahana turşusu.
Bu konuda ilgili ve yetkililerin biraz daha duyarlı olmalarını Erzurum’u, Erzurumluyu ve geleceğimiz olan gençlerimizi seven bir kardeşleri, ağabeyleri olarak rica ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.