• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • Erzurum 7 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 0 °C

DİYANET ERZURUM İSLAM AKADEMİSİ

Vahdet Nafiz Aksu

Yıllar önce kaleme aldığım “Yükseköğretimde Stratejik Hedefler” adlı bir raporu, dönemin Cumhurbaşkanı dahil tüm devlet kademelerine iletmiştim.
Atatürk Üniversitesi yönetimine de postalanan bu çalışmada, bir kısmı daha sonra hayata geçen çok önemli ve özgün önerilerin yer aldığını bilenler biliyor.
***
Size bu rapordan bir bölümü olduğu gibi aktarıyorum:

Hedef 9

İLAHİYAT FAKÜLTESİNİN ULUSLARARASI HÜVİYETE KAVUŞTURULMASI

Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, fiziki imkânlar ve akademik kadro itibarıyla yeterli seviyeye getirilerek “Uluslararası din eğitimi merkezi” haline getirilmelidir.

Türk Cumhuriyetler ve Topluluklarında din görevlisi ihtiyacı bulunmaktadır.

Buralardan gelecek öğrencilerin eğitimine yönelik çalışmalar başlatılmalı, Dışişleri Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile koordineli olarak bu hususta projeler geliştirilmelidir. Lisans, lisansüstü ve doktora düzeyinde yapılacak işbirliği söz konusu ülkelerdeki din eğitimi boşluğunun doldurulmasını sağlayacak, uzun vadede Türkiye’nin bölgedeki kültürel hâkimiyetine büyük katkı sağlayacaktır.

Faaliyet 9,1

 Rektörlük tarafından oluşturulacak bilimsel komisyon tarafından konu üzerinde incelemeler yapılacak, ortaya çıkacak sonuçlara göre bir yol haritası belirlenecektir

***

Raporun tamamını merak edenler için bağlantıyı verelim:

 http://enerstratejimerkezi.com/Haber_Resim/unvrst.pdf

***
Hiç mütevazı olmayacağım.
Bu öneriyi biz yerel çapta dile getirip, Atatürk Üniversitesi Yönetimini harekete geçmeye davet ettiğimizde, böyle bir konu entelektüellerimizin de bürokrasimizin de gündeminde yoktu.
Rektörlük, hem üniversitemize hem de ülkemize küresel ölçekte itibar sağlayacak böyle bir öneriyi YÖK ve yüksek siyaset nezdinde takip edebilirdi. Etmedi. Nedenini, niyesini bilmiyorum.
Yeni Rektörümüze de ‘kişiye özel’ kaydı ile postaladım raporu, ulaşır mı kendine, bilemem.
Bizimkisi imal-i fikr eylemek, işe yarar düşünceler söylemek ve bunları muhataba iletmekten ibaret… Gerisi onlara kalmış.

***
Kendimden söz etme mecburiyetinde kaldığım için hiç de hoşuma gitmeyen bu izahattan sonra… Gelelim sadede…

***

Geçenlerde Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kayseri Dini Yüksek İhtisas Merkezinin açılışını yaptı.

Törende yaptığı konuşmada özellikle altını çizdiği şu hususu ben de çok önemli buldum. Özetleyerek Okuyalım:

·       Dini Yüksek İhtisas Merkezleri gibi müesseselerin varlığı İslam dünyası için önemli.

·       Diyanet teşkilatı artık sadece Türkiye’ye değil, bütün İslam dünyasına hizmet götüren bir müessese haline geldi.

·       Yakın bir zamanda Diyanet İslam Akademilerini kuracağız.
İslam dünyasında din eğitimi veren ilim merkezleri çöktü.
Bu nedenle Diyanet İslam Akademileri son derece önem arz ediyor.

·       İslam dünyasının yaşadığı travmanın sebebi, cehaleti ilim olarak takdim eden cehalet mühendisliğidir.

·       Dini ilimlerle ilgili iki büyük sorun yaşıyoruz.

·       Diyanet sadece Türkiye’nin değil, bütün Müslümanların Diyanet’i olmuştur.

·       Biz Türkiye olarak din eğitiminde Kitap’taki ayetlerle kâinatın ayetlerini birlikte vermişiz. Millet olarak bu bizim başarılarımızdandır. Bu başarılarımızı gören İslam âlemi bize yönelmiş durumdadır.

·       Bugün İslam dünyasında bütün ilim merkezleri çökmüş vaziyette. Mısır, Bağdat, Şam, Yemen, Trablus hepsinden ateşler yükseliyor. Şuanda bu ilim merkezleri çöktü.

·       Bütün dünya kapımızı çalmaya başladı. İslam dünyası çocuklarını göndererek Türkiye’de ilim tahsil etmesini istiyorlar.

·       Böyle güzel ihtisas merkezlerimizde eğitim almak için, din adamları yetiştirmek için talepler devam ediyor.
İlahiyat eğitiminden sonra üç yıllık eğitim veren bu müesseselerin artık Diyanet İslam Akademilerine dönüşmesi gerekmektedir. Bunun çalışması devam ediyor.

·       Bu müesseseler artık sadece kurs değil ilahiyattan sonra üç yıl eğitim görülen, bütün dünyaya hitap eden, İslam dünyasına hitap eden, yeryüzüne barışı yayacak, ilmi hikmeti marifeti yayacak, cehalet mühendisliklerini ilimle hikmetle marifetle ortadan kaldıracak birer Diyanet İslam Akademilerine dönüşmesi bir zorunluluk haline gelmiştir.
***

Sayın Başkanı bu büyük projeden ötürü yürekten kutluyorum. >
Kendisinden rica ediyorum.
Erzurum’da başarılı bir şekilde eğitim veren Diyanet İşleri Başkanlığı Ömer Nasuhi Bilmen Dini Yüksek İhtisas Merkezimiz,  kadro ve fiziki altyapısı süratle geliştirilerek DİYANET ERZURUM İSLAM AKADEMİSİ halinde faaliyetine devam edebilir.
Böyle bir icraat, zatıâlinizden önce bu makamla onurlanmış Ömer Nasuhi Bilmen gibi büyük bir âlimin ruhuna şad eder.
Mülk-i İslam’ın kilidi, Türklük âleminin güveyisi Erzurum’a çok yakışır.

Eş zamanlı olarak, İlahiyat Fakültemizin yukarıdaki önerimiz doğrultusunda yeniden yaptırılması da hayati önem taşıyan bir diğer konudur.
Gereğini yapıp tarihe geçme şerefini de YÖK, Rektörlük ve siyasi kadro aralarında paylaşsınlar artık…

  • Yorumlar 1
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
      Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Erzurum Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
      Tel : 0 532 414 82 11 0 538 776 25 25