Yanlız Türkiyenin geleceği değil, Tüm dünya yeniden muazzam bir hızla kabuk değiştirmeye doğru gidiyor. İkinci Dünya savaşlarında bitmeyen paylaşımın arzuları devam ediyor.
Yaşayacağımız günlerde, yeni bir dönemin başlangıcı olacağını görüyoruz. Ancak bu değişiklikler tüm dünya ülkelerini sarsarak, ülkelerin sallanıp dengeleme süresince güçlü olmak, içerden ve dışardan çelme yememek için, daha çok yüzlerini evlerine çeviriyorlar.
Her ülke tabiki imkan yaratabileler, savunma sanayinde dışa bağımlılığını azaltmaya odaklanmış durumda.Ticaret savaşıyla yeniden yükselen gümrük duvarlarını, her ülkede bir benzerine rastlanan Meksika duvarları izliyor. Altın rezervlerini artırmaya yönelen devletler, yerliye yükleniyorlar. Yabancı düşmanlığı, seyahat kısıtlamaları artıyor. İkinci Dünya savaşları sonrası nizamda kabul görmüş evrensel insan hakları siyasi meşruiyet ilkeleri, birer birer askıya alınıyor.
Bu küresel fırtınadan en az zararla çıkmak için içeride sıkı durmak kuşkusuz önemli. Daha şimdiden ilk dalgalarda ala bora olan ve dünya piyasasından silinen bazı ülkelerin durumu ortada. Dolayısıyla devletlerin daha fazla sını yapmaya ihtiyaçları var bugün de biz bunu yapıyoruz çünkü fırtına dindiğinde ayakta kalanların girişeceği pay alma kavgası, şüphesiz ki çok şiddetli olacak.
Abdnin uluslararası hukuku görülmemiş biçimde çiğneyerek, Venezuelaya geçici başkan ataması karşısında, küresel bir güce yakışır şekilde davranmadı. Rusya ve çin gibi ülkelerden önce insiyatif aldı, Türkiye bu zor zamanda dünya barışını korumaya yönelik sağduyunun ilk temsilcisi olarak, artık dünya eskisi gibi olmayacak dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.