Erzurum’u bulunduğu noktadan daha ileri seviyeye taşımak için gayret gösterenleri samimiyetle alkışlıyoruz. Bir yandan da gördüğümüz eksiklikleri objektif bir yaklaşımla eleştirip, aklımızın erdiğince teklif ve önerilerde bulunuyoruz.
Bu anlayışla epey zaman önce kaleme aldığımız bir yazıda hemşehrilik enerjisinden söz etmiş, şehrin bütünsel kalkınma vizyonuna katkıda bulunmaya çalışmışız.
Dadaşlar diyarını dünya kenti yapabilmek için yeni perspektifleri tasarlaması, “hemşerilik enerjisini” iyi tespit edilmiş hedeflere yoğunlaştırması gerektiğinin altını çizip şöyle devam etmişiz.
Erzurum’un iyi eğitim görmüş, alanında uzmanlaşmış; beceri ve zekâ düzeyiyle kendini kanıtlamış nice evlatları var. Demek ki kalkınma davasının yetişmiş insan unsurunda eksiğimiz yok.
Şehrin kalkınma, yoksulluğu yenme çabası artık yediden yetmişe herkesin ortak davası haline gelmiş bulunuyor. Demek ki, ortaya sağlam bir kalkınma iradesi koymak hususunda bir arıza mevcut değil.
Siyasi, bürokratik ve bilimsel birikimleriyle bir birinden güzel kalkınma projeleri hazırlayan birçok hemşerimizi bir çırpıda sayabiliriz. Demek ki bir proje sıkıntısından da bahsetmek mümkün değil. İyi de bu kadar olumlu bir tablo mevcutken, amaçladığımız sıçramayı gerçekleştirmede neden arzu ettiğimiz hızı yakalayamıyoruz?
Bu soruya birçok kişinin verebileceği değişik cevaplar olabilir. Benim kanaatime göre, bunun üç temel nedeni var:
1. Kentsel Kalkınma Stratejisi konusunda kafalar hâlâ karışık. Öncelikleri tayinde kararlılık sergileyemiyoruz.
2.Kaynak Sorununu halledemiyoruz, dışsal kaynağı ve hemşehri sermayeyi yeterince yatırıma yönlendiremiyoruz.
3.Hemşerilik enerjimizi daha büyük hedeflere, yeni ve özgün bir ekonomik paradigmayla üretime, üretim ekonomisine teksif edemiyoruz.
Şehri geleceğe taşıyacak hedeflerin tespiti hususunda fikir yürüten kişi ve sivil toplum kuruluşlarına bir soralım bakalım. Erzurum’un temel kalkınma stratejisi ve sektörel öncelikleri nelerdir? Emin olun, zaman ve zemine göre çok değişik cevaplar almamız mümkün. Hâlbuki, iyi nişan almak, kalkınma hedefini on ikiden vurmanın besmelesi değil midir?
Zor günlerde hep ayağa kalkmamızı sağlayan, toplumu güçlü ve kudretli kılan o ruh zindeliğine ben “Hemşerilik Enerjisi” diyorum. Bu muazzam enerjinin açığa çıkarılması, isabetli bir şekilde belirlenmiş amaç ve hedeflere kanalize edilmesi, net bir kalkınma stratejisi oluşturulması ve kaynakların etkin kullanılması şehri bir dünya kenti olarak geleceğe taşıma davamızda atılması gereken ilk adımdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.