ECELİ GELEN KÖPEK, CAMİ DUVARINA İŞERMİŞ.

Bu deyim büyüklerimiz tarafından dile getirilmiş ve güzel Türkçemize yerleştirilmiştir.

Bu gün bu deyimin ne kadar doğru bir söz olduğunu her zamankinden daha iyi anlıyoruz.

Peki, sözlük anlamı nedir?

Diye soracak olursanız.

Tutum ve davranışlarıyla herkesin nefretini kazanmış, büyük bir cezayı hak etmiş ve çaresiz kalmış kimse, şaşkınlığa düşer; sanki hak ettiği cezanın biran önce uygulanmasını ister gibi daha büyük suçlar işler; kendisini yargılayacak kimselere çatar, onları kötüler, öfkelerini üzerine çeker.

Bütün bu hareketleri onu kötü bir sona ulaştırır.

Yine tecrübelere göre, normalde ağaç ve çalı diplerine işeyen köpekler, öleceklerini hissedince cami duvarı gibi olmadık yerleri kirletirlermiş.

Bu gün Suriye’nin takındığı tavırda tam bu durumda değil mi?

Tabi bizim Suriye halkıyla her hangi bir problemiz yoktur.

Hatta Suriye halkıyla din kardeşliğimiz daha da ötesi sınırın bir yanında bir babanın bir evladı sınırın diğer yanında babanın diğer evladı yaşamaktadır.

Bayramlarda sınırdan karşılıklı geçişler bayramlaşmalar bayramları bayram yapıyordu.

Kısacası Suriye halkı bizim için kardeşten öteye değildir.

Bunu başta söylemiş olayım..

Ancak Suriye’nin başında bulunan zalim diktatör son aylarda kendi halkını çoluk, çocuk demeden katlediyor.

Bu zulme karşılık gerek islam dünyası gerekse batılı ülkeler sessiz kalıyorlar.

Bu meseleye bir tek itirazı olan Türkiye Cumhuriyeti ve büyük Türk milletidir.

Adı İslam Cumhuriyeti olmasına rağmen İslam dininin emrettiği Müslüman’ın katli Müslüman’a haramdır felsefesini benimsememiş yâda duymamış İran bu katliama adeta çanak tutmaya devam ediyor.

Diğer taraftan kendi menfaatleri uğruna Müslüman kanı dökülsün diye diktatöre destek veren bir Rusya.

Benim mantığım Rusya’nın tutumunu kabul ederde ben Müslüman bir devletim diye ortalıkta martaval okuyan İran’ın tutumunu kabul etmez.

Aslında onları da çok görmüyorum.

Yıllardır kendi sınırlarındaki kamplarda besledikleri leş kargalarını ülkemize göndererek Mehmetliklerimize kurşun sıktırmadılar mı?

Bunu sağır sultan dahi biliyor.

Diğer taraftan Siyonist ve emperyalistlere de bir lafım var.

Irak’ı yerle bir edenler, Libya’yı yerle bir edenler.

Suriye’ye gelince uzaktan seyrediyorlar.

Sebebi belli Irakta ve Libya da kuyularda cevher vardı.

Suriye de ne var.

Çöl açlık ve yokluk elbette yaklaşmayacaklar.

O yüzden millet olarak uyanık olmalıyız.

Daha iki yıl önce Türkiye de kırmızı halılarla karşılanan bu zalim adamın kendi halkına zulmettiği yetmiyormuş gibi her zerresi şehit, şühedanın kanıyla sulanmış vatanımıza saldırma cesaretini kendisinde bulabiliyor.

Bu zalim karşısındaki Ülkenin, Yurdun, Vatanın, Memleketin, adının TÜRKİYE, üzerinde yaşayanlarında Sultan Alparslan’ın, Sultan Fatih’in ve Sultan yavuz’ torunları olduğunu unutmuş galiba.

Bu ufak çaplıda olsa hatırlattığımız iyi oldu.

Ancak şunu da açık söylemek gerekirse geçtiğimiz aylarda iki pilotumuzun şehit olduğu olay gecesi bu zalimin damını başına yıkmış olsaydık, şimdi bu hadsizliği yapamayacaktı.

Dolayısıyla bu meselede geç kaldığımız kanaatindeyim.

Galiba bu zavallı bu gün onun safında yer alan, ona sözde destek vererek Müslüman kanı akıtan dansözlere güveniyor.

Kime güvenirse güvensin.

Ama şunu iyi bilsin ki;

Bizim ölümüz şehittir.

Geri kalanımız gazi.

Bize bu vatanı bırakanlar bedel ödediler.

Bizde gerekirse Ayşe’miz, Fatma’mız, Ali’miz Hasan’ımız Çanakkale de, Sakarya’da Dumlupınar da olduğu gibi tekrar omuz omuza verir bu vatan toprağının zerresine zarar verdirmeyiz.

Vatan ve Millet sevgilerine emanet ve tevdi olunan TÜRK EVLATLARI, TÜRK MİLLETİ adına gereğini her cephe de her zaman yapmaya hazırdır.

Sonuç olarak bizim deyimimizle birilerinin eceli gelmiş olacak ki Cami duvarına işiyorlar.

Sanırım başlarına gelecekleri kestiremiyorlar.

Tavsiyemiz başlarını ellerinin arasına değil mengeneye sıkıştırarak biraz daha düşünsünler.

Sonra demediniz demesinler..

Bilsinler ki;

Bu vatan toprağın da bu güne kadar ki ŞEHİT ve GAZİLERİMİZ, bu günden itibaren olacak ŞEHİT ve GAZİLERİMİZ; bazıları rahat, rahat bu vatana ve bu millete kurşun sıksınlar diye, bu toprakları KANLARIYLA sulamadılar, sulamayacaklar.