• BIST 9652
  • Altın 2968.938
  • Dolar 34.6884
  • Euro 36.6766
  • Erzurum -17 °C
  • İstanbul 10 °C
  • Ankara 3 °C

EĞİTİMCİ YAZAR AHMET GÖKHAN YAZICI'NIN KALEMİNDEN: "YA KURT OLUP HAKKINI ALACAKSIN, YA DA KÖPEK OLUP KASABINA KUYRUK SALLAYACAKSIN.! "

EĞİTİMCİ YAZAR AHMET GÖKHAN YAZICI'NIN KALEMİNDEN: "YA KURT OLUP HAKKINI ALACAKSIN, YA DA KÖPEK OLUP KASABINA KUYRUK SALLAYACAKSIN.! "
"YA KURT OLUP HAKKINI ALACAKSIN, YA DA KÖPEK OLUP KASABINA KUYRUK SALLAYACAKSIN.!"

Demokrasi ve İnsan haklarını, demokratik yönetim anlayışını sözüm ona ülkemize ithal etmekle görevli Batı medeniyetinin cariyesi niteliğindeki bazı entelektüel kılıklı devşirmeler, ruhlarını ve kalemlerini, evangelist ve Siyonistlere satmış bazı yazar ve çizer takımının

bir dönem koro halinde ve yüksek sesle destekledikleri AKP iktidarının şahsında Cumhurbaşkanı üzerinden batıyla olan kopuş ve uzaklaşmanın endişeli ruh haliyle serzenişleri, feryatları, ah ve keşkeleri son günlerde kalemlerine ve söylemlerine yansımakta ve Ülkemizi bir korku devleti gibi gösterip jurnallemektedir.

Aslında bu feryadı figanları kendi misyonları ve görevi gereği samimiyetsizlikleri hiç şüphe kaldırmazken, yaklaşık birkaç asırlık batıya kuyrukluk etme zilleti ile mahkum ve mecbur yaşayan biz Müslümanların.!

Bir çok maddi ve manevi üretim ve tüketim kalemleriyle dünyaya dünyevi entegre olmuş, üretmeden tüketmeye mahir biz sosyete pazarcılarının.! Endişelenmekte payı var bizce de.

Asırlardır kendilerine ait olmayan çoğrafyaları kendilerine göbekten ve yürekten bağlı müstevli yöneticiler eli ile sömürmeye ve yönetmeye çalışan oryantalist batı, ve yine asırlardır sizler gibi bir çok siyasi,dini, ırki figuran niteliğindeki ucubeleri bir cariye misali kullanmış, kendi dönüştürdüğü çoğrafyaların ve ülkemizin haline ve ahvaline de sahte gözyaşı ve feryatlar ile ağlatabilmiştir.

Kucağında büyümekten, yeşermekten ve beslenmekten pekte rahatsız olmayan sizlerin beklide asıl karın ağrısı bu bölge insanlarının yıllarca ezilen, horgörülen,sindirilen,sorgulanan,yargılanan inanç ve değerlerini sembolleştiren biri ve birileri tarafından kullanılmış olmanın verdiği genelev yosmalığınızdan dır.

Dün kucağınızda da dans ettirmeye çalıştığınız, her nevi insani ve İslami hak ve hukuklarını ayaklar altına alıp çiğnediğiniz, sadece ölmeyi ve öldürmeyi onlara rol seçtiğiniz,

sizler için yer altı kaynaklarını üretmemesi, sadece sizlerin ürettiklerini tüketmesi ,sizler gibi düşünmesi sizlerin öngörüleri ile yaşaması gereken insanlar tarafından kullanılmış olmanın mütecaviz ruh halinizin rövanşıdır.

Aslında asırlardır oryantalist batının bedeninizde ve ruhunuzda gerçekleştirdiği bu tecavüzün tezahürü olan mütecavizliğiniz bir kanıksama ve yadsımadan başka bir şey olmaması gerekirken bu kadar hayal kırıklığı yaşamanız psikolojik ve sosyolojik bir vaka-i araştırma konusudur bizce.

Evet Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan günümüze ülkesi ve milleti ile batıya kuyrukluk ve hamilik eden sizlerin mütecavizine maruz bırakılarak yeni bir doğuma gebe bırakılmıştır.

Lakin bu doğmamış çocuğun bu kez siz babası değilsiniz. olsa olsanız bu doğuma sebep kullanılmış bir cariyesiniz. Ve , bu seferki doğumun maalesef ki ; ne doktoru nede ebesi de sizler olamayacaksınız.

Neden mi? Sonuna kadar okuyun anlayacaksınız.?

Son yıllarda evet haklısınız; Türkiye Cumhuriyeti Devleti sistemi ve yönetim biçimi ,bir çok müessesi ve temel dinamikleri ile birlikte bir değişim ve dönüşüm süreci yaşamakta ve bu süreçlerin ülke birliği ve bütünlüğü açısından çeşitli kesimlerce özellikle siz ülkeyi bitaraf etmek isteyenlerin endişe ve tepkisiyle de karşılaşabilmektedir.

Tabiri caizse Türkiye Cumhuriyetinin yerini siz tarafların değimi ile Yeni Türkiye Cumhuriyeti almakta, aslında kuruluşunun üzerinden devletler ve milletler demografisine göre fazla süre geçmemesine ve hala genç olarak nitelendirilebilecek bir dönemi yaşamasına rağmen genç yaş da kendisini konuşlandıran sistemle birlikte tarih sahnesindeki yerini almaktadır..!

Binlerce yıllık bir Devlet ve Millet geleneği ve değerleri üzerine kurulmuş genç bir cumhuriyetin bu hazin sürecinin muhakkak ki toplumsal, siyasal, ekonomik, askeri, kültürel ve insani bir çok sebeb-i dayanakları olup bu süreç çeşitli aydınlar, entelektüeller, bilim ve ilim adamlar ve siyasiler tarafından defaten tartışılmış, değerlendirilmiş ve ortak bir doğruda buluşulamasa bile ortak bu kaderi yaşamanın da önüne geçememiştir.

Milletler ve Devletler tarihinde gerçek olanda Son Cihan İmparatorluğu Osmanlının kuruluş felsefesinde de anlamını bulan “ MİLLETİ YAŞAT Kİ DEVLET YAŞATSIN” Felsefesine mugayir hiç bir devletin ve sistemin yaşaması da söz konusu olmamış, olsa da millete rağmen gücünü sınırlı bir süre cebren ve zoraki devam ettirebilmiştir.

Köklü bir Devlet geleneği ve tecrübesi üzerine aslında iyi niyetle kurulan fakat sizlere gibilerin teorisyenliği ile aslı kuruluş membasından uzaklaştırılarak; Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluşundaki izlenen süreç ve kurulan sistem ilk etapta teoride devrim ve inkılapların cazibesi ile toplumu büyülese de uygulamada, dün milleti cepheye sürükleyen inanç ve değerlere bir cepheye dönüşüyor,

Cumhuriyetin temelleri bir nevi reddi miras psikolojisi ile atılıyor yeni bir rejimin doğum sancıları bazı bedellerle sunileştirilip ve doğum sizlere ilham olan ve misyon yükleyen bazı güruhların kontrolünde gerçekleştiriliyordu.

Ve Milletin kurtuluşu ve hürriyeti adına işletilen bu süreç inanç ve değerleri ile millete rağmen uygulamalarla özellikle inkılaplar ve devrimler çerçevesindeki uygulamalar ile gönüllerde genel ekseriyetle kabul görmese de yıkılıştan yeniden varoluşa dönüşen bir heyecanla benimsenip, hazımsızlık dönemlerinde talcid vari müdahaleler ve darbelerle meseleler ötelenerek, halının altına süpürülerek unutturulamasa da geçiştiriliyordu.

Milletteki devlet-i ebed müddet anlayışı ve sadakati sayesinde Milleti kamplara kulüplere inanç ve ideolojiler vs ire unsurlara böl parçala yönet felsefesini güden neyi-i güdü beli olmayan sistemin devamı eşliğin de , ağır aksak olsa da sizler gibi çoğunluğa tahakküm eden mutlu ve zinde bir azınlığın yönettiği Genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti günümüze kadar ulaşıyordu.

28 Şubat post modern darbe ile Millete ait hiç bir milli ve manevi haslete ve özelliklere sahip olmayan dönemin askeri ve sivil bürokrasisinin ve siyasilerinin eli ile ve kendi mutlu azınlıklarının mevcudiyeti, hakimiyeti ve mutlulukları adına Millet adına zoraki yürüttükleri, konuşlandırdıkları bukalemun vari köhnemiş bin yıl sürebileceğine inandıkları sistemi yaşatmak amacı ile; yapıyor ve satılmış kalemlerinizle bu gün şikayet ettiğiniz yol ve yöntemler ile o dönem milleti can evinden vura biliyordunuz.

Ve son asrın seren camın da Millet adına Millete rağmen yürütülen sisteme ve düşüncelere zamanında olması gereken ve yine Sünni sancılar ile geçiştirilen Millet refleksi tezahür ediyor

Kuruluşu bu reaksiyon sürecine rast gelen veya getirilen kendilerini millet vicdanında muhafazakarlıkla; Oryantalist batı nezdinde ise demokratiklikle karşılık bulmaya çalışan yeni bir siyasi serüven AKP nin kuruluşu ile ivme kazanıyor ve Yeni Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temellerinin inşası da milleti ve devleti gebe bıraktığınız koşullarda doğuma sürüklüyordu .

Yani müsebbip yine sizlerdiniz.

Radikal bir İslam-i öğreti ve örgüt deneyiminden filizlenmiş bir şahsiyetin ve akl-i selimle değiştiğini sembolİze eden Muhafazakar Demokrasi kimliği ile onlarca yıl top yekun ket vurulmuş millet vicdanında taht kurması o an için derinden oluşan sinerjinin depreme dönüşmesine engel olabileceği düşüncesi ile ve dönemin 2.Cumhuriyetçi sevdalısı kişi ve grupların destek ve iltifatları ile figure edebileceğiniz,hoyratça kullanabileceğiniz gayeniz le örtüşünce işinize geldi ve kullanmaya çalıştınız.

Aslında sizler için devletin dini ,diyaneti,millisi,zillisi, alevisi sünnisi, radikali , ılımlısı önemli değil di, önemli olan hangi isimle ve yöntemle olursa ve yönetilirse yönetilsin sizlerin ve zilletine şükrettiğiniz oryantalist batının menfaatleri ve kontrolü ile çatışmadığı,çelişmediği müddetçe hiçte mahsuru yoktu.

Aslında işleriniz ve konjuktürel menfaatleriniz pekte yolunda gidiyor du; Avrasya’ya ve Ortadoğu’ ya yeni bir yol ve rota belirlemeye çalışan ABD ve Avrupa ile bir dayanışma ve müttefikliğe başlıyor,

Amerika’nın yaklaşık elli yıllık bir öngörüsü ile Avrasya ve Ortadoğu’nun yükselen iki değerini ILIMLI VE RADİKAL İSLAMİ VE MİLLİYETÇİ akımlarını bazı bölgesel tarikat, cemaat ve siyasi organizasyonlar ile kontrol etme mücadelesini Ortadoğu Projesi ile konumlandırmaya, konuşlandırmaya çalışmalarına eş başkanlıkla bir rol model olarak pekte istediğiniz gibi eşlik ediyordu.

Dahili iç yönetimde ILIMLI İSLAMIN figüranı boyutundaki ehl-i cemaatle..? inanç ve idealen bir çok açıdan anlaşabilmesi mümkün olmamasına rağmen konjüktürel birlikteliğe yelken açılıyor ve inanç ve yöntem olarak uyuşmasalar bile karşılıklı menfaatler çerçevesinde bir birliktelik sağlanıyor el birliği ile bu gün sorguladığınız bir çok ahlaki,adalet ve sosyal uygulamaları pekala birlikte uygulayabiliyordunuz

Aslında Yeni Kurulmaya çalışılan Türkiye Cumhuriyeti nezrinde Radikal İslam ile Ilımlı İslamın Hakimiyet kurma mücadelesinin her iki kesim ekseriyeti ile figure ve kontrol eden de sizlerdiniz.

Aslında Amerika’nın, İsrail’in Ortadoğu ve Avrasya da radikal gruplara başlatmış olduğu ve son dönem Ortadoğu projesi ile taçlandırmaya çalıştığı, domino etkisi ile demokrasi ve insan hakları safsatası ile bir çok arap ülkesinin yeniden dizayn edilmeye çalışıldığı ve bu ideal gereği bölgesel bir çok radikal gurupların gücünden ve manipülasyonundan faydalandığı işleri bitince veya kontrolü sağlayamayınca da gözden çıkarıldıkları Avrupa, Asya ve Ortadoğu Üçgeninde kurulan evrensel tezgahın füg uranları olan sizleri ve sizlerin kullandıklarına zindelik ve dinamiklik kazandıranda muhakkak ki sizlere ilham olan Şeytanın sülietli varlıkları idi.

Aslında Yeni Türkiye Cumhuriyetinin Sivil ve Askeri bürokrasisi ile ve bütün kurum ve kuruluşları ile yeni bir sistem ve dönüşüm çerçevesinde yönetmek isteyenler ile ülkeye yönetenlerle birlikte hükmetmek isteyenlerin mücadelesinde bu kez kullanan değil de belikli geç anladınız kullanılan ve varlığınızı cariyeliğe,kullanılmaya borçlu olan sizlerdiniz fazlası ile hak ettiniz.

Nasıl mı Hoyratça Kullanıldınız.! Okumaya devam lütfen:

Radikal İslam-i Öğreti ile yetişen ve bunu sosyal ve içtimai hayatı ile özdeşleştiren, bu minvalde bir mücadele yöntemi ile kendisine ayak bağı olabilecek erk sahiplerine ilm-i siyasetle önce onlara ortak olan, ılımlı İslam-i ekolün duayenlerini adli ve emniyeti ve bazı stratejik makamlarına önce atayan sonra onları kullanan, gücü ve kurumları kontrol edince de ibre kendilerine dönüne bileceği telaşı ile hızla bertaraf etmeye çalışanlar tarafından kullanıldınız.

Her dönemin siyasi ve ekonomik gücünden faydalanarak büyümeyi başaran, hakmış ,batınmış ayrımı gözetmeksizin erk ve hüküm sahibi olmak için figuranlığı, kullanılmayı, maskaralığı göze alabilen, mücadeleyi zaman ve güce endeksleyip yönetmekten ise yürütmeyi sağlayacak ve yönetenleri de kendisine mahkum ve mecbur bırakacak bir hakimiyet felsefesini mübadeleye dönüştüren,

Dünkü batın-i düşmanlarını bile menfaatleri gereği bu gün alkışlaya bilen yücelten, gerekirse düşmanımın düşmanı benim dostumdur şeytani felsefesine bile tenezzül edip menfaatleri adına her türlü aykırı fikir,ideoloji ve inançla birlikte bile hareket etme mütekabiliyetine haiz olabilen Ilımlı İslamcıların Yeni Türkiye Cumhuriyetini Kurma, Yönetme ve Hakim Olma mücadelesinin de teorisyenleri olarak kullanıldınız.!

Takdir-i İlahi budur ki kullananında, kullanılanlarında samimiyet ve samimiyetsizlikleri yaşanılanlar ve sonradan yaşanacak olanlar ile münhasır olup, işin en can alıcı ve haz verici boyutu oryantalist batının kullanılmasına alışmış siz zavallıların, kiminiz muhalefette, kiminiz, sivil ve askeri bürokraside, kiminiz televizyon ekranlarında, kiminiz gazete sütunlarınızda, kiminiz iş konseyleri,kiminiz ibadet haneleriniz de, kiminiz sendika,dernek ve vakıflarınız da layıkınızca kullanılmanızda ve kullanılmışlığınızdadır.

Kullanmaya Mahir olan iradeye gelince ; kullanılmayı şahsiyet, inanç ve idealizm sarmalına dönüştürenleri çok güzel kullandınız tebrikler.

Ve bu sayede asırlardır hiçe sayılan,ket vurulan,hakir ve hor görülen,ezilen, sömürülen değerleri ile alay edilen İnanç ve İdealizmin sembolü, Müslüman bir milletin rövanşını belki kendi iradenizle beklide bunu ön gören üst aklın yönlendirmesi ile aldınız.

Bu rövanşı alırken ehven-i şer yol ve yöntemlere müracaat ettiniz veya dolaylı yoldan alet edildiniz lakin her iki seçenekte de vebal ve sorumluluğunuz üzerinizdedir. Ve Millette ,Müslümanlarda bunun farkındadır. 7 Haziranı unutmayın.

Milletin inanç ve değerleri üzerinden bir vebalin, sorumluluğun, iktidar ve iradenin üzerinde oturuyorsunuz aklınızdan çıkarmayın.

Millet tenezzül ettiğiniz bazı İslami ve İnsani olmayan yöntemleri, kazançları, uygulamaların da farkında aslında. Dedik ya kendisine cephe açan ırk-i ve fikr-i devşirme bir zihniyetle olan mücadeleniz adına sabır ve sükunet İle beklemekte, susmakta ve kollamakta.

Yıllardır tek başına iktidarınızla ülkeyi yönettiniz ve öyle görülüyor ki bu muhalefet olduğu müddetçe de yöneteceksiniz. Başarısızlığınız için artık hiçbir sebep ve gerekcenizde kalmadı. Millet ve Ülke genel ekseriyetle kontrolünüzde ve hizmetinizde.

Seçtirdiğiniz atandırdığınız, rol ve statüler kazandırdığınız,sivil,askeri,siyasi ve iş dünyasındaki müstevlilerinizin,

Her nevi

Hırsızlığından,yolsuzluğundan,adaletsizliğinden,ahlaksızlığından sorumlu ve mesulsünüz vebali ile belki bu dünyada geç olsada ukbada kesinlikle yargılanacaksınız.

Yazımızın başında bahsettiğimiz batılı oryantalistlerin İslama ve Müslümanlara vurduğu darbenin, ılımlı ve radikal boyutlu terör grupları aracılığı ile vermiş olduğu tahribatın benzeri bir vebal ve sorumlulukla karşı karşıyasınız.

Etrafınızın ve Efradınızın İslamı şahsi ve siyasi menfaatleri adına pazara dönüştürmesi, kazanç kapısı olarak ciddi menfaatlere ulaşması,

İslamın hırsızlık,rüşvet,yolsuzluk,ahlaksızlık gibi melun sıfatlar ile daha büyük yaralar almasına sebep olmaktadır.

Yeni Türkiye Cumhuriyeti Devletini yeniden dizayn etmeye ve tanımlamaya çalıştığınız ve bunun için alternatif Başkanlık sistemini ve yeni Anayasayı şart koştuğunuz bu süreci millete mal etmeden, milletin beklentilerine cevap veremeden, milletin hassasiyet ve değerlerini gözetmeden hadiseyi şahsi ve efradınızın ikbali adına donatırda yönetirseniz, kuvvetler ayrılığı ilkelerine ters düşüp her şeyi kontrol etme cihetine giderseniz kaybedersiniz

Ve sizler de bunları bilip örtmekle,susmakla,görmemekle MÜMİNLİK’den.! , Bunları Haklı ve Mazur görüp savunmaktan,korumaktan ve kollamaktan da MÜSLÜMANLIK’tan.! olursunuz..! Vesselam.

“HİÇ BİR DOĞRU YANLIŞA SARILMA ADINA FEDA EDİLEMEZ”

selam-saygı-dua
Ahmet Gökhan Yazıcı

  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Erzurum Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0 532 414 82 11 0 538 776 25 25