Haddim olmayarak hoşgörü ve şefaatlerine sığınarak Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e)
Mektup!
Ey Sevgili En Sevgili;
Ey nurunun hürmetine âlemler yaratılmış olan,
Ey Nurların, En Nurlusu!
Sen pür–cemâl, sen pür–kemâl, Sen pür–rahim ü şefkat!
Ey Sevgili, Rabbi Hâkim’in bizlere rahmetinin tecellisi güzeller güzeli Resülullah.
Ey Rahmeten lil’alemin Efendim!
Bir gün arkadaşlarının arasında ufuklara bakıp “Kardeşlerime selâm olsun!” demeseydin katlanılır mıydık bu hasrete yazabilir miydi bu kalem?
Hicranla iki büklüm olduk.
Ya Resûlallâh.
Sen bizi tanımadan biz günahkârları kardeşliğine kabul ettin.
Bizler Ya Nebi!
Kardeşlerinin adına yaraşır biçimde yaşamıyor emanetini taşıyamıyoruz.
Sana kardeş olma şerefinin hakkını veremiyoruz.
Biz senin çektiğini çekmedik.
Ya Resûlallâh!
Senin göstermiş olduğun fedakârlığı gösteremiyoruz.
Senin yolunda güller topluyoruz.
Elimize dikenler batıyor dayanamıyoruz.
Bizim dikenlerimiz senin eline batan dikenlerin yanında zerre bile değilken, bizler yine de dayanamıyoruz.
Öyle bir hale düştük ki Efendim!
Gündüzlerimiz bile siyaha boyandı.
Bahçemizde güller büyütüyoruz.
Büyüttüğümüz güllerde senin kokunu alamıyoruz.
Ey sevgili!
Asır, sinede ateş misali, İman elde kor gibi Efendim.
Bizim boynumuza yılanlar takıldı sevgili diye.
Asi, kibirli, enaniyet denizinde boğulmuş günahkârların umudu,
Acıkmış gönüllerin sofrası, bir tek hatırına aşkların feda edildiği Sultanım!
Buyurdun ki; Ümmetim yağmur misalidir.
Evveli mi ahiri mi hayırlıdır bilinmez.
Ama Efendim, biz haramlarla günahlarla hemhal olduk daim.
Perdeler açılsa ne kadar acınacak halde olduğumuz görülecek.
Rabbimiz bu halimizi mahşere sakladı.
Bu yüzden boynumuz bükük, başımız önümüze eğik ve biz sana bu yüzden Gel Ey Efendim bile diyemiyoruz.
Çünkü sana gel demekten utanıyoruz
Ey gönüllerin Sultanı!
Öyle ise biz gelelim kapına.
Efendim!
Şu an yanında olmak için, seni bir kerecik görebilmek için neler vermezdim.
Resulüm!
Senin yaşadığın devirde yaşamayı ne çok isterdim.
Selman bizdendir.
Dediğin bir Selman-i Faris olmayı senin soluduğun havayı solumayı, kapında kıtmirin olmayı, ayağını bastığın çöllerde bir zerre kum olmayı, gül yüzüne bakan gözümü kıskanmayı ne çok isterdim Efendim!
Ay Yüzlüm!
Diliyorum ki;
Ben de olabilseydim bir Enes,
Ben de olabilseydim bir Talha,
Ben de olabilseydim bir Hureyre,
Ne yazık ki değilim!
Gül bahçemizdeki güller soldu yokluğunda.
Şefaatine muhtacız, ümmetin muhtaç sana.
Dünyayı günah batağına çevirdik.
Kimilerimiz akla takılıp düz yolda yolsuzluk yaşamakta, kimilerimiz yalancı gönül hülyalarına dalmakta.
Ey sevgililer sevgilisi.
Sana kalbimden kopan bir kucak dolusu gül ile sesleniyorum bu Kutlu Doğu’mda.
Bir yanım seviniyor bugün senin kutlu doğumun anısına, bir yanım çok üzülüyor.
Çünkü hediyemi ellerimle veremiyorum ama gönlümdeki gülleri meleklerinle gönderiyorum.
Azığımız olan Salih amelleri boynumuzda gerdanlık yapamadık, bu dünya zindanında.
Kalplerimiz taş kesildi Ey Gönüllerin Sultanı!
Ummanlar çekilip kurudu birer birer.
Hayat çöl ortasında kaldı çaresiz.
Ben!
Biz!
Hepimiz!
Günahkâr bir ümmetin olarak bir hata yapıyoruz.
Sana halimizi arz ediyorum.
Ey Nebi!
İslam Coğrafyasının birçok yerinde kardeşlerimiz Enesler, Yakuplar, Yusuflar, Hasanlar Ayşeler, Fatmalar ve Zeynepler zulüm altında inlerken, bizlerin dilleri lal olmuş, kulakları sağır olmuş, elleri kırılmış, kılıçları kesmez olmuş.
Senin yaptığını yapamıyoruz.
Biz en zayıfı olanı seçiyor içimizden buğz etmeyi seçiyoruz.
Şimdi Şehadet şerbetini içen kardeşlerimiz yanındadır.
Ey Nebi!
Ne olur affetsinler bizi,
Onlara bir Ömer,
Bir Ali olamadık.
Ne olur bizi Rabbime şikâyet etmesinler.
Ellerimiz zaten kirli,
Yüzümüz zaten karadır.
Halimiz sana ayandır.
Ey sevgililer sevgilisi.
Bizlere merhamet et,
Bizlere şefkat et,
Bizleri ümmetin olarak kabul eyle.
Sultanım;
Bu hediyemi sana ellerimle vermeyi ne çok isterdim.
Ama veremedim.
Bari Sen gel.
Ey Gönüllerin Sultanı!
Sen gel rüyalarıma al bu hediyemi.
Bu kutlu doğumda doğrult beni.
Bu gün burada biten sadece sözlerim.
Sensiz bir an bile bırakma bizi.
Bütün Salat ve Selamlar senin ve ehli beytinin üzerine olsun.
Ey Nebi!
Sana âşık bir ümmetin sözleri ile bitiriyorum ve bekliyorum.
Gönül hun oldu sevkinden boyandım ya Resulallah!
Nasıl bilmem bu nirana dayandım ya Resulallah!
Ezel bezminde bir dinmez figandım ya Resulallah!
Cemalinle ferahnak et ki yandım ya Resulallah!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.