Erzurum ‘Eğitim, Turizm ve Sağlık Merkezi’ olacak denildi.
Yıllardır bu söylem özellikle siyasilerin dilinde dolaşıp durdu.
Mikrofonu eline alan Erzurum siyasetçisi dile kolay gelen ve adeta sloganlaşmış olan ‘Erzurum Turizm, Eğitim ve Sağlık merkezi’ olacak dedi durdu.
Zaman çok çabuk geçiyor.
Yıllar geçti Erzurum bu söylem çerçevesinde büyük adımlar attı.
Sağlıkta,
Eğitimde,
Turizm de önemli mesafeler kaydetti.
2011 kış oyunları için Erzurum’a kazandırılan tesisiler Erzurum’u turizm de,
2. Üniversitenin yapılması, bir özel üniversitenin şehre kazandırılması çalışmaları, öğrenci yurt binalarının fazlalaştırılması, orta eğitim de yapılan yeni okullar eğitimde de şehri bir noktaya taşımış oldu.
Sağlık alanında ise bir hemşerimizin Sağlık Bakanı olmasıyla birlikte Erzurum sağlık alanında da önemli hizmetlere sahip oldu.
*
Bu gelişmeler elbette bir şehir hayatı açısından çok önemli.
Olması gereken yatırımlar…
Peki bu gelişmeler Erzurum’u tatmin etmiş midir?
Erzurum ekonomik açıdan fayda görmüş müdür?
Veya bu tür yatırımlarla bir şehir kendi ayakları üzerinde durabilir mi?
*
Bu sorulara kimler nasıl bir cevap verebilir onu pek bilemem ama bana göre bu tür yatırımlar şehrin ekonomik beklentisine çare değildir.
Erzurum yıllardır ‘Bacasız fabrika’ olarak nitelendirilen kamu kaynaklarıyla idare etmektedir.
Mesela öğretmenevi.
Mesela Milli Eğitim başta olmak üzere birçok kamu kurum ve kuruluşların şehirde kurdukları eğitim merkezleri…
Bir adım daha ilerisi Erzurum’a kazandırılan kış sporlarına yönelik tesisler…
Bunların tümü bacasız fabrika…
Bir ince noktaya dikkatinizi çekmekte fayda var;
O da,
Bu bacasız fabrikaların başında bulunan,
Bu fabrikaları yöneten kişilerin de kabiliyetleri ve ufukiyetleri çok önemli elbette.
Bakın, Öğretmenevinin genç, çalışkan Müdürü Abdullah Nehir, gecesini gündüzüne katmış, kurumunu kara geçirmiş, kurumun kazandığı paralar eğitim havuzuna akmış.,..
Geçen yıl 311 bin lira net kar etmiş öğretmenevi.
Ne güzel,
Erzurum Esnafından duymuştum, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Ilıca yolundaki Eğitim Merkezinin de maddi anlamda Erzurum esnafına fayda sağladığını.
*
Bunlara hiç kimsenin bir şey diyeceği yok.
Benim anlatmak istediğim konu bacasız fabrikalar yanında bir da bacalı fabrikaların olması.
Zira bacasız fabrikalar her ne kadar kar etse,
Esnafa bir parçada olsa fayda getirse bile bunlar taktir edersiniz ki yeterli fabrikalar değil.
Erzurum’a bacalı fabrika gerekiyor.
Benim tavsiyem Erzurum’un siyasetçileri şimdi dillerine ‘Erzurum’a bacalı yatırımı’ almalılar.
Eğitim, Sağlık ve Turizm merkezi artık yerini bacalı yatırıma bırakmalı.
*
Erzurum ülke coğrafyası bakımından önemli bir stratejik yere sahiptir.
Doğu’dan batıya açılan en önemli noktadır.
Doğu’nun merkezidir.
İnsan yapısıyla,
Dini inancıyla,
Gelenek ve göreneklerin yaşanmasıyla ayrıca bir başka merkezi oluşturmaktadır.
Dolayısıyla Erzurum hiçbir iktidarın,
Hiçbir siyasetçinin görüp te görmemezlikten gelebileceği bir şehir değildir.
Daha doğrusu Erzurum bir şehir kimliğinden öte bir kaledir…
*
Bu kale yıkılmamalı,
Bu kale daha çok güçlendirilmeli,
Erzurum’dan başlayan kaliteli göçün,
Milliyetçi ve muhafazakar görüş birliğine varmış insan topluluğunun başka şehirlere kaymasının önüne geçilmelidir.
Bunu içinde bu şehirde ki işsizliğe,
Bu şehirdeki yoksulluğa,
Bu şehirde ki ekonomik zayıflığa dur denmesi gereklidir.
Bunun yolu da bacasız fabrikaların yanında bacalı fabrikaların şehre kazandırılmasıdır.
*
Yıllardır Erzurum Eğitim, Kültür ve Sağlık Merkezi olacak denildi.
Bir mesafe de alındı.
Biz de bir atasözü var ya,
‘40 gün ne desen olur’ diye.
Şimdi de dilimize ‘Erzurum’a bacalı fabrikayı’ alalım…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.