Birinci Dünya Savaşının yıkıntılarından kurtulmaya çalışan Erzurum'un Murat Paşa Mahallesi’nde bir çocuk dünyaya gelir. Babası İnşaat müteahhidi Bekir Salim Bey’dir. Salim Bey çocuklarına Sadrettin ismini verir.
1939-1945 yılları... İkinci Dünya Savaşı'nın devam ettiği yıllar. Savaş şartları herkesi etkilediği gibi Haşıloğlu ailesini de etkilemiştir. Bu şartlar altında küçük Sadrettin Çağlayan İlkokulu’nda okula başlar, 1950 yılında Erzincankapı'da Cumhuriyet ilkokulu açılınca kaydını buraya alırlar.
1952 yılında Erzurum Lisesi Orta kısmına kaydolan Sadrettin, lise kısmını da burada okuyarak 1958 yılında mezun olur. Murat Paşa ve Dere Mahallelerinden geçen çay yazları bölgeye güzellik verir. Hele bir de delikli taş vardır. Çocuklar içinden geçer, dilek tutarlar.
Liseyi bitirdiğinde, gençliğin verdiği ümit ve heyecanla İstanbul Teknik Üniversitesi sınavlarına girer. İnşaat bölümünde okuma istekleri arasındadır. Kara Trenle yolculuk yapmanın ayrı güzellikleri olsa da ulaşım kolay değildir.
İstediği bölümü kazanamaz, Erzurum'a trenle geri döner. Tabii o yıllar öğretmen bulmak zordur. Bu nedenle vekil öğretmenliğe müracaat eder, İnönü ve Cumhuriyet ilkokullarında ders ücretli öğretmenliğe başlar. Yazın DSİ Iğdır Şubesinde şef olarak bir müddet çalışır.
Sonraki yıl girdiği sınavda İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanır. Burada okumayı askıya alan Haşıloğlu Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik bölümüne girer. Bu arada Harp Okulu’na kaydolup okumak isterken arkadaşları onun Hukuk Fakültesini tercih etmesi için yönlendirmeyi başarır. Böylece hayatının yönünü belirlemiş olur.
1960-1961 öğretim yılında birinci sınıfa başlayan Haşıloğlu 1964-1965 öğretim yılında mezun olur.
Hukuk Fakültesine devam ederken Yedek Subay Öğretmen olarak askere gider. Ödemiş’te askerliğini yaparken tek ders sınavına gitmek için izinli olarak İstanbul'a gider. İmtihanı veren Haşıloğlu Hukuk Fakültesi Diplomasını alarak askerlik görevine döner ama firarı verilmiştir. Askerlik Şubesi Başkanlığı’ndan öğretmen olarak askerlik yapmak istemediğini, yedek subay olarak yeniden askere sevk edilmesini talep eder. Askerlik Şubesi ile Asker Alma Dairesi arasında yapılan yazışmalar sonucu Haşıloğlu haklı bulunmuş, talebi kabul edilmiş ama dört aylık askerliği de yanmıştır.
Yedek Subaylık için sevkini beklemek üzere Erzurum'a gelen Sadrettin Haşıloğlu 3 ay Zabıta Müdürlüğü görevinde bulunur. 1966 yılında tekrar askere sevk edilir. Tuzla Piyade Okulu’nda aldığı Yedek Subay Temel Eğitiminden sonra Piyade Taburu Geri Tepmesiz Top Takım Komutanı olarak atandığı Çorum’da Takım Komutanlığının yanı sıra İnzibat Sb., Kantin Sb., Orduevi Sb. görevlerini de yaparak 24 aylık vatan hizmetini tamamlar. Böylece; o dönemde askerlik yapan emsallerinden daha fazla; 4 aylık yedek subay öğretmenlikle birlikte 28 ay askerlik yapmış olur.
Askerlik bitiminde Erzurum'a geri dönünce avukatlık stajına başladı. Bir ara hâkimlik stajına da başlar; fakat bir ay kadar devam ettikten sonra arkadaşlarının ikna etmesi üzerine hâkim olmaktan vazgeçer. Haşıloğlu artık genç bir avukat olarak meslek hayatına başlar.
Emlak Kredi Bankası Hukuk müşavirliği görevini yaparken 1968 yılında Gazi Ahmet Muhtar Paşa Ortaokulu’nda İngilizce öğretmenliği yapar. O yıllar öğretmenin mumla arandığı dönemlerdir.
1971-1976 yılları arasında Kâzım Karabekir Eğitim Enstitüsü Matematik Bölümünde Ticaret dersleri okuturken serbest avukatlığa devam eder.
1977-1990 yılları arasında serbest avukatlık yanında Atatürk Üniversitesi İşletme Fakültesi öğretim üyeliği yapar. Bu dönemde Ticaret Hukuku, Borçlar Hukuku ve İş Hukuku derslerini verir.
1983-1985 yılları arasında üniversitenin hukuk müşavirliği görevini yürütür. Bu yıllar içinde yasal mevzuatın müsaadesi doğrultusunda yarı zamanlı şeklinde çalışan Haşıloğlu, üniversitede çalışma süreleriyle ilgili yeni kanunun yürürlüğe girmesi üzerine 1991 yılında emekli olur. Bu tarihten sonra serbest avukat olarak topluma hizmet vermeyi sürüdür.
1984 yılından itibaren üstlendiği Erçimsan'ın hukuk müşavirliğini yürüten Haşıloğlu aynı zamanda Rukiye Hanım Binti İsmail Efendi Vakfı’nın mütevelli başkanlığını yapmaktadır. Üniversitede görev yaptığı dönemde; Müdafa-i Hukuk Derneği Kurucu Erzurum Başkanlığı, Erzurum Lisesinden Yetişenler Dernek Başkanlığı, ERVAK Danışma Kurulu Başkanlığı, Kızılay Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini de yapmıştır.
Uzun yıllar sendikalar ile işverenler arasındaki uyuşmazlıklarda arabuluculuk ve hakem rolünü üstlenen Erzurum'un güler yüzlü, vefalı avukatı 50'den fazla genç avukatın stajlarını yaptırmış, genç avukat adaylarına rehberlik etmiştir.
Erzurum’un geçmişine tanıklık etmiş, bilgisine başvuranların isteklerini güler yüzüyle kabul ederek gerekli destekleri vermiş, üstlendiği vakıf başkanlığı yoluyla ihtiyaç sahiplerine yardım etmeyi ilke edinmiş çok değerli büyüğümüz Sadrettin Haşıloğlu ağabeyimden ben de zaman zaman şehirle ilgili pek çok bilgiyi öğrenmenin tadını almış bulunmaktayım.
Halen Erzurum’da meslekte en kıdemli Serbest Avukat olarak adaletin tesisi için aktif çalışma hayatına devam eden, kadirşinas, hatırnaz, Erzurum Beyefendisi, nezaket timsali ve tam bir DADAŞ olan Sadrettin Haşıloğlu ağabeyime daha nice sağlıklı, huzurlu, mutlu yarınlar diliyor, ellerinden öpüyorum.
İyi ki varsın can ağabeyim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.