Ankara Erzurum Günleri’ için hazırlanan gazetede yayımlanan yazımı sizlerle de paylaşıyorum…
**
Ankara’da ilki düzenlenen ‘Erzurum Günleri’ için, ilgili sivil kuruluşlar ve şehir yönetimi örnek bir işbirliği sergileyerek, geleceğe yönelik umutlarımızı artırdılar…
Erzurum, diğer birçok il gibi yılardır;
1) Beyin ve nitelikli insan göçü veriyor,
2) Sermaye göçü veriyor.
Eğer “göç göç olup yola düzülen” hemşeri insan gücü ve hemşeri sermaye bir daha dönüp arkasına bakmıyorsa, kötü olan budur. Yoksa gidenlerin yürekleri topraklarında, beyinleri şehirlerinde, gönülleri yurtlarında ise bu durumu şehir lehine dönüştürmek mümkündür.
Şu anda İstanbul’da, Ankara’da, Bursa ‘da ve daha nice ilimizde yüz binlere varan nüfusumuz yaşıyor... Erzurum dışında adeta birkaç Erzurum var.
Buralara göçen hemşerilerimiz dürüstlükleri, çalışkanlıkları ve cesaretleriyle iş güç sahibi olmuş, parlak başarılara imza atmışlar.
İşleri güçlerini çok şükür yoluna koyan bu hemşerilerimizin yüreklerinin bir parçası memleketlerinde. Beyinlerinin bir köşesinde hep “elime bir fırsat geçse de memleketime borcumu ödesem, doğduğum topraklara yararlı olsam“ fikri var.
İşte bu noktada ‘şehir yönetimine’,’sivil örgütlere’, ‘dernek ve vakıflara’ görev düşüyor.
‘Hemşehrilik enerjisini’ belli hizmet alanlarına yönlendirecek,Dağınık şekildeki Erzurumluları güçlü bir lobi haline getirecek,Hemşehri sermayeyi üretime, yatırıma, istihdama dönüştürecek ortamı hazırlamak için daha aktif, daha yoğun, daha etkili gayretlere ihtiyaç var.
Hemen her ilde faaliyet gösteren bir birinden değerli hemşehri vakıf ve dernekleri yıllardır bu yola baş koymuşlar, çalışıp çabalıyorlar, ellerinden geleni yapıyorlar.
Ancak şu ana kadarki çabalar maalesef ülke çapında ses getirecek, kalkınma yolunda lobi oluşturacak boyuta ulaşamadı. Yerel kaldı, sürdürülebilir hale gelemedi.
İlki ANKARA’DA gerçekleştirilen ERZURUM GÜNLERİ, bu açıdan önem taşıyor.
Tüm Erzurumlulara bu etkinlikte görev düşüyor. Her dadaş kendisini bu faaliyetin fahri görevlisi olarak görmeli… Kendisine görev verilmese bile
‘durumdan vazife çıkarıp’ bir şeyler yapmalı…
Hiçbir şey yapamasak internet ortamında etkinliği duyurabiliriz. Eşimizi dostumuzu haberdar edebiliriz. Arkadaşımızı, komşumuzu alıp etkinlik alanına götürebiliriz.
Erzurum günlerini büyük, hareketli, coşkulu bir şölen haline getirebiliriz. Birlik ve beraberliği sağlayıp, kardeşliği temin ettiğimiz ölçüsünde sözümüz daha dinlenir, taleplerimiz daha dikkate alınır hale gelecektir.
Başkentteki sinerji dalga dalga tüm yurt sathına yayılacaktır. Başka illerimizdeki derneklerimize de örnek teşkil edecektir.
Suskun Erzurum görüntüsüne artık bir son verelim. Üzerimizdeki ölü toprağını silkeleyip atalım. Dadaşlık aksiyon demek, hareket demek, başarmak demek… Böyle olduğunu ispat edelim, başkentten tüm dünyaya gücümüzü, kudretimizi, birlik ve beraberliğimizi bir kere daha ilan edelim, ispat edelim…
İnanıyorum ki, ERZURUM GÜNLERİ dadaşların silkinişi açısından bir dönüm noktası olacak.
Başta DERNEKLER FEDERASYONU olmak üzere katkı veren herkese şükranlarımı iletiyorum.
***
‘ANKARA ERZURUM GÜNLERİ’ bence başarılı oldu, hedefine ulaştı.
Sağlık Bakanı Sayın Recep AKDAĞ’IN, organizasyonun her aşamasında kendini hissettiren himayeleri, bu başarıda büyük rol oynadı.
Sayın Milletvekilleri, Sayın Vali, Sayın Atataürk Üniversitesi ve Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörleri, Belediye Başkanları ve STK’ yetkililerinin samimi çabalarını da göz ardı etmemek gerek. Erzurum için alın teri döken herkese binlerce teşekkür…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.