ERZURUM'UN GÜÇLÜ SESİ,GÜLEÇ YÜZÜ KARDELEN TV

Erzurum'un sesini, görüntüsünü uydudan dünyaya ileten Kardelen TV'ye yolumuz düştü geçenlerde.  İftarı açtık, çay ile müşerref olduk. Sıra geldi sohbete, 'o da dostlarla güzel' deyip, dostlarla bir dostun programına konuk olduk. 
***
'İnsan ve Şehir' programını hazırlayıp sunuyor, eğitimci yazar, Şehirder Başkanı Sevgili Murat Ertaş.
Allah muradını versin, okuyan, yazan, araştıran kıymetli bir kardeşimiz Murat Bey.
Programa davetini, kendimi ekranlarda ahkâm kesme ehliyetinde görmediğim halde tereddütsüz kabul ettim. Çünkü  programa iki değerli dostla; Esat Bindesen ve Ayhan Türkez'le birlikte konuk olacağımız söylenmişti. 
***
İşin erbabıyla mikrofonu, ekranı paylaşmak güzel şey. Yılların gazetecisi Esat Bey, yerel gazetelerde piştikten sonra  Anadolu Ajansı Bölge Müdürü olarak görev yaptı uzun yıllar. Burada efsanevi başarılara imza attı. Emeklilik döneminde kurduğu Erzurum olay sitesini yönetiyor şimdi.  Ayrıca Kardelen TV'DE güzel bir program hazırlıyorlar,  genç kuşağın gittikçe yıldızı parlayan, İHA'nın başarılı Bölge Müdürü Ayhan Türkez'le...
Hiç abartmadan söylüyorum, ulusal kanallarda yayınlanan birçok programdan daha güzel, daha özgün, daha kaliteli bir programa imza atıyor kardeşlerimiz.
Erzurum'a ayak basan her Bakan, Milletvekili, üst düzey bürokratın Esat Bey'lerin programına severek konuk olup,  buradan mutlu, memnun ayrılması boşuna değil.
"Bu program, kalite ve içerik bakımından ulusal kanallardaki emsallerini hiç aratmıyor, hatta çoğundan kaliteli." Programa yolu düşen bazı konuklardan bizzat işittim bu sözleri, gururlandım.
***
Kardelen TV,  defalarca yazılmayı, konuşulmayı hak eden bir başarı öyküsüdür, tahakkuk etmiş bir hayalidir bu şehrin.
Esat ve Ayhan Beylerin kalite ve içerik bakımından  ulusal kanallarla rekabetinden söz ettim ya.
Bu doğru ifadenin eksik bir yanına bir ekleme yapmalıyım.
Bu dijital harikalar çağında yerel medya diye bir olgu kalmadı. Uyduya fırlatılan her yayın, her bilgi, her haber küresel bir  dolaşım ağının parçası haline geliyor. İnternetle dünya avuçlarımız kadar uzak/yakın bize.
Dolayısıyla Kardelen TV sadece sağlam içeriği ile değil, ileri teknolojik aktyapısıyla da bir dünya televizyonu artık.
Dünyanın dört bir yanındaki dadaşları hemşehrilik mıknatısıyla ekranlarına kilitleyen bu güzide yayın organının  tanışmadığım sahibi Ahmet Beye de bir selam gönderip diyelim ki: " Şehrin gür sesi, temiz yüzü olmaya devam etsin Kardelen. Adıyla müsemma olsun hep. Bu, ilkeli, dürüst yayın politikasından taviz vermemekle mümkün. Liyakat sahibi, dürüst bir ekiple yakaladığınız başarıların daha büyük ve kalıcı başarılarla taçlanması, ilkelerden taviz vermemekle sağlanabilir ancak."
***
Yazıyı bitirmeden  önemsediğim bir konuya daha değinmeme izin verir misiniz?
Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Feridun Fazıl Özsoy'un TRT Erzurum Radyosunda Hazırlayıp sunduğu
güzel bir program var. Esat ve Ayhan Bey'ler Program'a her hafta konup olup, ulusal ve yerel gündemi değerlendiriyorlar. 
Ankara'da bu programı ilk dinlediğimde "Maşallah kardeşlerime, işte program böyle yapılır." Diye mırıldanmıştım. 
Kulakları çınlasın, bir ara sevgili dostum usta gazeteci Mehmet Şener'in TRT Erzurum Radyosundaki değerlendirmeleri de beğeni toplardı.Ben de bu sese ta Ankara'dan kulak verir, istifade ederdim,
Bilgi, beceri, tecrübe isteyen bu işler kolay değil. Usta prodüktör Feridun Bey,  doğru isimlerle mükemmel bir projeye imza atmış, Maşallah. Kendisine ve bugüne kadar muhteşem programlarla dinleyiciyi buluşturan Radyo Müdürü aziz dostum Şair/Entelkektüel İsmail Bingöl'e teşekkür ediyorum. 
Bir kuvvetli teşekkürü de TRT yönetimi hak ediyor. Kapalı kutuydu bu kurum eskiden. Kendi söyler kendi çalar, dar ufuklu yöneticilerin sakatladığı yayınlar dayatılırdı millete. İzlesen de, dinlesen de dinlemesen de bu. Bu kafa yüzünden uzun yıllar kimsenin eli TRT TV kanallarının kumandasına, radyo düğmesine uzanmayınca...Gerekli açılım yapıldı, kapalı kutunun kapağı biraz aralandı. İyi de edildi.
Aman ha, zinhar geri adım atılmasın. Daha fazla açılıma ihtiyaç varken içine kapalı, köhne yayıncılık anlayışı hortlatılmasın.