Günler akıp gidiyor ömürden.
Erzurum 45 gün önce değerli bir evladını daha kaybetti.
Hani derler ya ‘Ateş düştüğü yeri yakar diye.
Zaman akıp geçse de başta ailesi olmak üzere dostlarının, arkadaşlarının, onu tanıyanların yüreğindeki ateş henüz sönmüş değil.
Geçen gün bir sohbete kulak misafiri oldum.
Arkadaşları, rahmeti rahmana kavuşan Fetullah Nehir’den bahsediyorlardı
Biliyordum onun insan sever biri olduğunu ama o kadarını da bilmiyordum.
*
Ağabeysi Öğretmenevi Müdürü Abdullah Nehir’le bir dostluğumuz var. Onun da insanların yardımına koşan meziyetlerine sürekli şahit olmuşumdur.
Tarih bilgisiyle kendinden söz ettiren en küçük kardeşleri Nurullah Nehir de tanımaktan mutluluk duyduğum kıymetli bir akademisyen.
*
Fetullah kardeşimiz Erzurum’da uzun yıllar Tapu Müdürlüğünde görev yaptıktan sonra Yakutiye Tapu Müdürü olarak hizmet verdi.
Kurumundaki başarılı kariyerini Samsun Çarşamba İlçesi Tapu Müdürü olarak sürdürdü.
Şehirden ayrılınca arkadaşları, dostları elbette bir burukluk yaşamışlar.
Ama olsun demişler. Nasılsa ölüm yok ya, o gelir, biz gideriz, görüşürüz diye yüreklerini soğutmuşlar.
Covit-19’a yenik düşen bu kıymetli Dadaş'ı ecel son görev yerinde 47 yaşında yakaladı.
Erzurum’dan ayrılırken ayrılığın hüznü yüreklerine düşen ailesi, arkadaşları, dostları, sevenleri bu büyük acıyla adeta kahroldular.
Yandılar,
Yakıldılar.
Yıkıldılar.
*
Kardeşimiz, ondan razı sevenlerinin gözyaşı ve sevgi seliyle
ebedi yurduna uğurlandı.
Covit-19 salgını nedeniyle cenaze namazına iştirak kısıtlı olmasına rağmen yüzlerce insan saf tuttu Asri Mezarlıkta.
Her kesimden insanlar vardı.
Anlaşılıyordu ki,
Fetullah Nehir, genç yaşına rağmen gönüllerde taht kurmayı başarmıştı.
İmrenilecek bir tablo.
Bir insanın geniş kitleler tarafından bu kadar çok sevilmesi, o kadar kolay değildir.
Yüreklerde olmak,
Dillerden düşmemek o kişinin istikametinin ne kadar doğru olduğunun da bir göstergesidir bence.
*
Hakkında o kadar güzel ifadeler duydum,
O kadar güzel sözler işittim ki,
Bunlar sevenlerinin ondan ‘razı’ olduklarının tercümesi idi adeta.
Onu tanıyanlar,
Özellikle iş arkadaşları,
Onun ne kadar doğru, dürüst bir insan olduğunu büyük bir içtenlikle söylüyorlardı.
Devlet Memuruydu,
Tapu Müdürüydü.
Devletin her kuruşuna sahip çıkmayı bilen,
Hiç kimseye haksız davranışta bulunmayan bir karaktere sahip olduğunu ifade ediyorlardı.
Tapu Müdürlüğü gibi bir görevde tertemiz kalabilmek kolay bir iş değildir.
Fetullah Nehir, arkadaşlarının ifadesiyle bunu başararak Yaradan’ının huzuruna tertemiz çıkmayı başarmıştı.
Bir fani için bundan büyük ödül olabilir mi?
*
45 gün geçmesine rağmen,
Hala ölümüyle gönüllere düşürdüğü ateş yanmaya devam ediyor.
Ne diyelim,
Toplumda bir değer haline gelmiş,
Dürüst bir devlet memurluğu yaparken gözlerini dünyaya yummuş Fetullah Nehir kardeşimize tekrar Allahtan rahmet diliyorum.
Son söz,
Salih amel ve Allah’a ibadet yürünecek en doğru yoldur diyorum…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.