Gazeteci Yazar Öztürk Akkök'ün Erzurum basın camiasını yakından ilgilendiren yazısı...
DAGC’de seçim varmış!
Geçtiğimiz günlerde bir akşam üç beş gazeteci arkadaş Taşhan Bahçesi’nde semaver çayı içmek amacıyla buluştuk.
Aslında davetliydik.
Bir dostumuz, Taşhan Bahçesi’ni, bahçenin düzenini, canlı müzik eşliğinde çaylarını yudumlayanların yaşadığı keyfi görmemizi istemiş, bu nedenle biz gazetecileri davet etmişti.
***
Yani bizimki öyle planlı bişey değildi.
***
Bakmayın siz zaman zaman atıp, tutmamıza.
Biz gazeteciler öyle çok sosyal insanlar değilizdir.
Birkaçımızın dışında kimse ne sinemaya gider, ne tiyatroya ve ne de çay bahçesine.
***
Ama o akşam!
***
Dedim ya, bir dostun daveti üzerine gitmiştik Taşhan Bahçesi’ne.
Yoksa bazı gazetecilerin, “Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti’nde seçim var ya, kulis yapmak için toplanmışlar” dediği için değil!
***
Kaldı ki bizi, yani Erzurum Gazetecileri Cemiyeti üyelerini DAGC’nin seçimleri çok da ilgilendirmiyor.
Yatağını ayrı sermiş, yolunu ayırmış ve yeni bir strateji belirlemiş gazeteciler olarak DAGC’nin seçimleri umurumuza değil!
***
Bu yazdıklarım, “Seçimleri hiç konuşmadık” anlamı taşımasın, çünkü konuştuk.
Sadece DAGC’de yapılacak seçimi değil, camianın sorunlarını, bölünmüşlüğün, parçalanmışlığın getirdiği güç kaybını enine-boyuna tartıştık.
***
Bi ara bölünmüşlüğün “başmimarı” olarak gösterilen DAGC’nin “kadrolu” Başkanı Feridun Fazıl Özsoy’un, bazı arkadaşları ziyaret ettiği ve “Gelin beraber hareket edelim, beni destekleyin. Söz veriyorum, bir yıl sonra görevi bırakacağım” dediği de geldi gündeme.
***
Meğer kime gitmemiş ki, Özsoy?
Hatta bizim Erzurum Gazetecileri Cemiyeti Başkanı Kadir Sabuncuoğlu’na bile!
***
“Ben sizden şu konfederasyon işi oluncaya kadar ruhsat istiyorum. Bir olalım, dosta düşmana karşı beraber hareket edelim” diyen Başkan, çaldığı kapılardan hep nasihat alarak ayrılmış.
***
Sahi ne bekliyordu ki Feridun Fazıl!
Şimdiye kadar, “bu son seçimim olacak” diyerek basın mensuplarından destek isteyen, ama bir sonraki seçimde yeniden aday olmayı içine sindiren, seçilmek için de her yolu deneyen ve hatta şehir dışından onlarca insanı Erzurum’a taşıyan, getirdiği bir otobüs dolusu Erzincanlı gazetecinin desteği ile son seçimini kazanan, yani verdiği sözlerin birini dahi tutmayan birisine kim inanırdı ki?
Doğal olarak inanan kimse çıkmamış.
Çıkmaz da.
Öyle olsaydı, yani inansalardı, 100’e yakın insan istifa edip de DAGC ile yolunu ayırmazdı.
***
Şimdi içi boşalmış, aktif gazetecisi kalmamış DAGC’de seçim zamanı.
Özsoy, cinlerle genel kurula gidiyor.
Başkan, iddiasına göre bir yıllığına “son kez” başkan seçilecek!
***
Mübarek olsun da, işin gerçek yüzü böyle mi acaba?
Yani Feridun Fazıl Özsoy, yeni oluşturulması planlanan bir konfederasyona kurucu üye olmak için mi, “bana bir yıl daha sabredin” diyor, yoksa aklından daha başka şeyler mi geçiriyor?
***
Önce bişeyin altını kalın çizgilerle çizelim.
Birlikten kuvvet doğar.
Beraber hareket etmek, güçleri birleştirmek sevgili Ersin Demirci’nin (Zaman Gazetesi Bölge Temsilcisi) ifadesiyle en doğru olanı.
***
Ben de aynı kanaati taşıyorum.
Çünkü bölünmüşlük bize güç kaybettirdi, mesleğin saygınlığını ciddi anlamda zedeledi ve hatta tüketti.
Camia siyasetçilerin, belediye başkanlarının, işadamlarının oyuncağı haline geldi ve böylesi bir anlayış, gazeteci kimliğinde garabetler doğurdu.
***
Bunun için asli işi gazetecilik olan, tercihini bu yönde belirlemiş insanların bir araya gelmesi, güçlerini birleştirmesi, ayrık otlarını temizlemesi ve belki safraları atması en doğru olanı.
***
Ama bu, Feridun Fazıl Özsoy ile değil, ancak “onsuz” mümkün olabilir.
***
Bana göre Başkan, açık değil, “konfederasyon” filan diyerek yine “sinsi” hareket ediyor.
***
İsterseniz işin en ince noktasına vurgu yapalım!
Ben, Feridun Fazıl Özsoy’un siyasete girme niyetinde olduğunu ve Ak Parti’den Palandöken Belediye Başkan Aday Adayı olmak için nabız yokladığını duyar gibi oldum.
***
Aslında Özsoy, bu niyetini geçtiğimiz gün Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler ile birlikte Şenkaya’ya giderek dışa da vurdu gibi.
***
Olsun!
Feridun Fazıl Özsoy belki, “Ben Şenkayalıyım, gazeteciyim, böyle yerlere gitmem son derece doğal” diyerek asıl niyetini örtbas etme yoluna belki gidebilir de, gerek yok buna.
***
Niyet ne, siyaset mi, eyvallah.
İnanın karşı değilim.
***
Yeter artık!
Siyaset camiasında bugüne kadar gazetecilerin dışında herkes yer aldı, bizden birisi de değil bir belediye başkanlığı, meclis üyeliğini bile aklından geçirmedi.
***
Bu nedenle sadece Feridun Fazıl Özsoy’a değil, varsa aklından siyaset geçiren başka gazeteciler, hepsine sonuna kadar desteğimi vermeye hazır olduğumu çok açık yüreklilikle söylüyorum.
Kaldı ki, Özsoy iyi de belediye başkanlık yapar.
Eminim bundan.
***
Özsoy, bana sorarsanız işte bu nedenle “bana bir yıl daha katlanın” diyor.
Amaç, DAGC Başkanı sıfatıyla siyaset arenasına çıkmak.
Yoksa konfederasyon işi hikaye.
***
Yanılmıyorsam yarın (27 Temmuz) DAGC’nin genel kurulu var.
İha’nın kenara çekildiği, Zaman Gazetesi’nin mesafeli durduğu DAGC, kala kala bi TRT’ye, bir de Anadolu Ajansı’na kalmış gibi.
***
Diyorum ki;
Mesleki kaygısı olan, camianın gerçekten birleşmesini isteyen, birlik ve beraberliğin her şeyden önce Erzurum’un yararına olduğunu düşünen birisinin yapması gereken ilk iş “artık yeter” deyip, kenara çekilmek olmalıdır.
***
Burada belki akla bazı farklı düşünceler gelebilir.
***
Önce şunu çok net söyleyeyim:
Öztürk Akkök olarak aklımdan hiçbir şey geçirmiyor, ileriye dönük planlar yapmıyorum.
Yani beynimin arka tarafında ne başkanlık ve hatta ne yönetim kurulu üyeliği olma gibi bir niyet asla yok.
***
Eğer aktif bir görevse, zaten “Erzurum Gazetecileri Cemiyeti Başkan Vekili” olarak böyle bir görevim var, yetiyor bana.
***
Birleşme olursa bu görevimi de bırakacak ve hatta verilse bir başka görev de kabul etmeyecek, yoluma sade bir vatandaş olarak devam edeceğim.
Niyetim bu.
***
Acaba Feridun Fazıl Özsoy da niyetinin ne olduğunu, toplayacağı “özel genel kurulun”nda açıklayıp, örneğin “siyasette varım, ya da yokum” diyebilir mi?
***
Diyeceksiniz ki, bu çok mu önemli?
Evet!
Bence böyle bir açıklama, birleşme konusundaki niyet ve samimiyetin ölçüsü olacaktır.
Bu nedenle önemsiyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.