Fethullah Gülen son sohbetinde dershanelerin kapatılmasıyla ilgili kanun taslağı ile alakalı değerlendirmelerde bulundu.
Siteden yapılan açıklamada; Zaman gazetesinin yayınladığı, dershaneleri kapatmaya yönelik "Eğitime darbe planı" taslağına Gülen'in ‘Musibetler karşısında dişini sıkıp sabretmeli’ dediği öğrenildi. Ayrıca Gülen’in çok üzülmekle beraber haber duyulur duyulmaz “hâcet namazı” çağrısı yaptığı belirtildi. Fethullah Gülen, "Mümin sarsılabilir ama devrilmez, meseleye öyle bakmak lazım." ifadelerini kullandığı açıklandı.
Özellikle sosyal medyada yapılan paylaşımlara dair söylenen "Bir tane öğretmen arkadaşımızın bile, dershaneler kapanırsa ne iş yaparız gibi hiç bir endişesi yok. Arkadaşlarımız kaygısı yok." şeklindeki sözler üzerine Gülen şu çok önemli tespitlerde bulundu:
"Teşekkür ederim, demek ki oturmuş arkadaşlar. Hizmet duygusu düşüncesi itibariyle, elmacık kadar dalya olmuş. Cennetin kapılarını bile bunlar kapamak isteyebilirler. Bunlar girmesinler biz girelim, en azında önce biz girelim. Bunların zaten girmeye hakkı yok diyenler çıkabilir. 60 ihtilalinden bu yana onu da gördük tokadını yedik, 70 darbesini gördük tekmesini yedik. 80 darbesini gördük onunda çiftesini yedik. Hepsinden bir şey yedik. Fakat tekme atan tokat atan çifte atanın şimdi hesapları görülüyor. Biz yapmadık onu, kader hüküm verdi ve kaderin o mevzuda figürü olarak kullandığı insanlar, onları öyle yaptılar. Bana dokunan bir yanı vardı, yaşlı başlı adamlar böyle orada hesap verince ciğerim yanıyor benim. Elimden bir imkan olsa ben onların hepsine serbestsiniz derim. Ne var ki birileri onları planlıyor, yapıyor, 'Topuklarını birbirlerine vurdu. Karşımızda dimdik durdu bu adamlar. Bunlara bunu dedirttik.' diyorlar bir taraftan kapalı kapılar ardından diyorlar, fakat bir taraftan da camia onu sanki bir kısım elamanlarına yaptırtıyormuş gibi onlara fısıldıyor. Bir taşla iki kuşu vurma gibi bir nifak hareketi içinde bulunuyorlar. Bana yakışmayan şeyler ama müsadenizle bu kadarını da söyleyeyim."
İşte sitede paylaşılanlar:
Sevgili dostlar,
Dershanelerin ve ücretsiz okuma salonlarının kapatılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan bir kanun tasarısının gece Meclis’ten geçirileceğine yönelik haber yüreğimize hançer gibi saplandı.
Ülkemizin geçirdiği değişik darbe dönemlerinde de benzer plan ve entrikalar görülmüştü; fakat, onlar, dindarlara karşı husumetini açıkça ortaya koyan insanların eliyle olmuştu.
Bu defa her fırsatta “kardeş” olduğunu söyleyen, aynı safta yer tutan ve hizmet erlerinin yüzüne gülen bazı kimseler tarafından bir kısım planların yapıldığı ve uygulamaya konulacağı yazılıp çiziliyor.
Biz, müminlerin bu kadar kötülük yapabileceklerine ve garazlara bina ettikleri icraatla milletin geleceğine kastedebileceklerine inanmak istemiyoruz. İnanmak istemiyor ve hala “Bu işte bir yanlışlık var!” diyoruz.
Bununla beraber suret-i hak perdesiyle işlenen bu haksızlık ve zulüm karşısında üzüntümüzü bastırmakta zorlanıyoruz.
Fethullah Gülen’in çok üzülmekle beraber haber duyulur duyulmaz “hâcet namazı” çağrısı yaptı. Biz de “Allah’ın bitirdiğini kimse bitiremez ama hâcet namazı kılmalı ki müminler münkirlerin dahi sakınacağı zulme girmesin.” diyerek duaya sarıldık. Duaya sarıldık zira, inanıyoruz ki hazımsızlık ateşini söndürecek ve basiret lütfedecek sadece Allah’tır; zâlime de mazluma da bir ferec vesilesi hâcet namazıdır. Meselenin makuliyet üzere bina edildiğini görseydik, aklî ve mantıkî argümanlar sıralamanın faydalı olabileceğini düşünürdük; fakat, mevzu şeyâtîn-i ins ü cinnin tesvîli olunca, dua dua yakarmak ve “Allah kalbleri ıslah eylesin” demekten başka çare kalmıyor. Bu mülahazalarla hâcet namazına devam etme ve dostlarımızı da buna yönlendirme kararı aldık.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.