Seçimler hayırlısıyla tamamlandı, seçilenleri tebrik ediyoruz. Allah muvaffak etsin, başarıları daim olsun. Dileriz ki, görevlerini tamamladıklarında arkalarında büyük eserler, unutulmaz başarı öyküleri bırakırlar. Amel defterlerine ‘halka hizmetin, hakka hizmete’ dönüşmüş sevapları kaydedilmiş olur.
***
Seçilmiş veya atanmış yöneticilerin ‘dürüstlük puanı’ hesaplanırken…
İlk rakam büyük önem taşıyor. Dürüstlük, namus ve ahlakı temsil eden o rakam -1-dir.
İnşa edilecek her eser ve kaydedilecek her başarı, o rakamın sağına eklenecek sıfırlar hükmündedir. -1- Mutlaka olacak, sabit yerinde duracak; eklenecek her eser, başarı notunu ona, yüze, bine tırmandıracak.
Bu tabloda birkaç sıfır eksik olsa ne gam, ama -1- hükmündeki dürüstlük yoksa sıfırların başında… Yönetici, gırtlağı ile midesi arasına kuvvetli haram mâniaları tesis etmemişse… Vay haline… Tüm başarıları, hak ve halk nezdinde sıfıra sıfır elde var sıfır nispetindedir.
***
Sayın Başkanlar; Hak nasip etti, halk uygun gördü size bu görevi tevdi etti. Tefekkür ederseniz, bu mazhariyete doğruluk ve dürüstlükle teşekkür edersiniz.
Bu makamların teşekkürü, hak ile batılı ayırmak, adaletle davranmak, kul hakkı yememektir. Edepten, hayâdan, tevazudan, haktan ve halktan uzaklaşmamaktır.
***
Biz, görevi ve unvanı ne olursa olsun her dadaşı, sahabe ahlakını 21.asra taşıyan er oğlu er biliriz. Hazine emanet edilse elini sürmeyecek dürüstlük abidesi; bir eline güneş, diğerine ay verilse namusundan, ahlakından, dürüstlüğünden zerre taviz vermeyecek karakter timsali şahsiyet olarak tanırız.
İnşallah, Belediye Başkanlığı, meclis üyeliği gibi önemli görevlerle halkın onurlandırdığı dostlarımız bizi yanıltmayacaklar ve dürüstlükten zerre taviz vermeden büyük hizmetlere imza atacaklar. Temennimiz, kanaatimiz, inancımız budur.
LÜTFEN ÖNCE BELEDİYECİLİK…
Adı ve unvanı hatırımda değil. Önemli bir göreve atanan bir dostun bomba gibi beyanatını hatırlıyorum:”Erzurum’un kalkınması için özel çalışmalar yapacağız.” Türkiye’nin önemli bir sorunu bu… Herkes herkesin işini biliyor; herkese akıl veriyor, yol gösteriyor. Bunlarla meşgulken, kendi işini ihmal ediyor, hatta unutuyor.
Özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı’nın elbette şehrin bütünsel kalkınması için vizyon ve misyonu önemli. Şehrin Belediyecilik dışındaki büyük projelerine de elbette desteği gerekiyor.
Buna itirazımız yok. Ancak Belediyelerden beklentimiz, öncelikle kendi görevlerine yoğunlaşmaları. Belediyeciliği bihakkın yerine getirmeleri… Bunu yaparlarsa zaten şehrin kalkınma atağına en büyük desteği vermiş olurlar.
Milletvekili milletvekilliğini, Vali valiliğini, Bürokrat bürokratlığını, Gazeteci gazeteciliğini, Sivil toplum başkanı sivil toplum başkanlığını hakkıyla yaparsa şehrin sırtı yere gelmez.
Mühim olan tüm kurum ve kuruluşların uyum içinde gece gündüz çalışması…
Rolünün farkında ve rol çalmadan…
HIZLI TREN, NAZLI TREN
Geçenlerde Erzurumlu dostlarla sohbetteydik. ‘Erzurum’a hızlı tren gelecek mi, gelmeyecek mi’ diye bir sual atıldı ortaya.
Bir hemşerimizin latifeli cevabına güldük hepimiz:
* Hızlı tren, Erzincan’da fren yapsa, lokomotif Erzurum’da ancak durur.
Hızlı tren, evvel ahir gelecek Erzurum’a… Mühim olan ‘evvel’ gelmesi… Güzergâhın Erzincan’da bitmesi kadar yanlış bir yaklaşım olabilir mi?
Hızlı Tren hem Erzurum’a gelmeli, yetmez, Erzurum merkez istasyonlardan birisi olmalı.
Sayın Başbakan’ın Erzurum Meydanındaki beyanı, Milletvekillerimiz için start komutu olmalı, bugünden tezi yok kollar sıvanmalı.
‘Trabzon’a, Erzincan’a hızlı tren, Erzurum’a nazlı tren’…
Yok, yok böyle bir durumu, kimse kimseye izah edemez!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.