Geçen hafta Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak’ın basın toplantısı vardı.
Hoca toplantıda üniversiteyle ilgili açıklamalarda bulundu, üniversitenin bugün geldiği
noktayı özetledi.
Hocanın ifadeleri şöyle;
Büyüyen ve gelişen bir üniversitesi var Erzurum’un.
Öğrenci sayısı 86 bin’e, Akademik personel sayısı 2 bin 492’ye akademik birim sayısı da 60 a yükselmiş.
Yeni fakülteler kurulmuş,
Atatürk Üniversitesi fiziki açıdan da büyük mesafeler kat etmiş.
*
Erzurum’da yaşayan herkes Atatürk Üniversitesi’nin sürekli bir gelişme gösterdiğini bilir.
Elbette bu gelişmeler kendiliğinden olmuyor.
Hiçbir şeyde zaten kendiliğinden olmaz.
Emek lazım,
Gayret lazım,
Koşturmak, koşuşturmak lazım.
Son yıllarda Atatürk Üniversitesi’nin daha atak olduğunu görüyoruz.
Bunda, hiç şüphesiz Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak başta olmak üzere, üniversite yönetiminin büyük katkısı var.
*
Türkiye’nin hemen hemen her şehrinde üniversiteler varken, Atatürk Üniversitesi’nin tercih edilmesi ise bence işin bir başka boyutudur.
Har şeyden önce güvenli şehir, güvenli kampus söz konusudur.
Öğrencilere yüksek düzeyde bir eğitim ve öğretim verilmesi de gençlerin üniversitemize yoğun ilgi göstermesinin diğer bir nedeni.
Adı üstünde ya;
‘Atatürk Üniversitesi, üniversite kuran üniversitedir’ .
*
Büyük bir camia…
Büyük bir yerleşke…
Şehir içerisinde oluşmuş bir şehir.
Şehrin merkez nüfusunu göz önünde bulundurulacak olursak şöyle de diyebiliriz aslında,
‘Her dört kişiden biri üniversiteden’
*
Bir başka ifadeyle bu şu demek;
Atatürk Üniversitesi Erzurum için bir fabrika.
Bacasız Fabrika diyorlar ya, işte öyle.
Bakkalın,
Lokantacının,
Konfeksiyoncunun,
Velhasıl esnafın velinimeti haline gelmiştir.
Şehrin ekonomik kapısıdır.
Sıcak para giriş noktasıdır.
Bunların ötesinde Erzurum’u büyükçe bir köy olmaktan kurtaran lokomotiftir Atatürk
Üniversitesi.
*
Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak basın toplantısında Erzurum’da son günlerde meydana gelen öğrenci olaylarını da yorumladı.
Olaylar hakkındaki yorumlarına hak vermemek mümkün değil.
Hoca, ‘Erzurum Türkiye’nin kalbidir’ dedi.
Tespitinde hoca yerde göğe kadar haklı.
Nasıl ki Atatürk Üniversitesi Erzurum’un göz bebeğidir, Erzurum’da Türkiye’nin göz bebeğidir.
Hocanın ifadesiyle ‘Kalbidir’
Şimdi o kalbe birileri bıçak sokmak istiyor.
Erzurum’un bin yıllık kardeşliğinde bir gedik açmaya çalışıyorlar.
Tahrik ediyorlar,
Kışkırtıcı davranışlar içersine giriyorlar.
Amaç, gedik açmak…
Amaç, Erzurum’un o güven ortamını ortadan kaldırmak,
Amaç, Erzurum’un elini zayıflatmak…
Amaç, Erzurum’u göçe mahkûm etmek, yoksullaştırmak, güvensizleştirmek…
*
Erzurum tarih boyunca bu tür olaylarla çok karşılaştı.
Terör odaklarının hiçbir zaman oyununa gelmedi ama.
Erzurumlu milliyetçidir, vatanperverdir. Bayrak için, toprak için gözünü kırkmadan canını verebilen dadaşların diyarıdır.
Ve bir hususun altını da çizecek olursak, ‘Türk-Kürt kardeşliğinin’ en belirgin örneklerinin yaşandığı beldedir.
Erzurumlu vatan hainlerine en sert tepkiyi gösterir, ama suçluyu suçsuzdan ayırarak…
Bunu yaparken bölücü katillerin, hainlerin ekmeğine yağ sürecek davranışlar içine girmez.
*
Bu her zaman böyle biline!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.