Halk TV'nin bu akşamki "Açıkça" programında Hukukçu sayın Ruşen Güntekin; Milli Eğitim eski Bakanı Hüseyin Çelik'in adetâ günâh çıkaran, ama asla samimi olmayan kendi dönemiyle ilgili boş güzellemeler düzen ve tıpki Ana Muhalefet lideri gibi partisine yönelik olumsuz açıklamalarına en güzel cevabı şahsıma yapılan keyfi hukuksuzluklar üzerinden verdi. Bir kez daha toplumu aydınlattığı için sayın Ruşen Güntekin'e teşekkür ediyorum. Alelacele kısa ve öz bir açıklama da ben yapmak gereği duydum.
Evet Hüseyin Çelik kalkmış haleflerinin, yöneticileri görevlerinden almalarına tepki koyuyorsun. Sana günaydın diyorum. Bu yolu açan sensin Hüseyin Çelik. Makamında tehditle, öfkeyle şahsıma "Biz hükümetiz çalışmak istemediğımiz yöneticiyı alırız, istediğimizle çalışırız, bin mahkeme kararı alsan dahi mahkeme kararını uygulamam, Seni Şırnak, Tunceli ve Muş'a sureceğim" diyen ve hukuk tanımayan sen değil miydin? Hitaben "Sayın Bakanım Şırnak'a sürdünüz ama herhalde sizin haberiniz olmadı" dedığimde yüzünüz kızarmadı mı? Neden Bursa, İzmir, Aydın değil de Şırnak'a sürüyorsunuz dediğimde " Şırnak Erzurum'a göre daha sıcak" gibi yakışıksız cevap veren bocalayan yine sen değil misin? Gerçi bu fütürsüz ve kaba sözlerine edebimi bozmadan " Sayın Bakanım biz hükümet memur değil, biz devlet memuruyuz süremezsiniz" diyerek devlet dili dersini benden duyan sen değil miydin? Hüseyin Çelik. Aldığım mahkeme kararlarını uygulamıyorsunuz, ama mahkeme kararlarının anayasal bağlayıcılığı var; sizler anayasaya sadakat üzerine yemin etmediniz mi dedığımde ise cevap verecek söz bulamayan sen değil misin?
MEB.tarihinde görülmemiş biçimde; bana 84 müfettiş gönderen sen değil miydin? 14 kez keyfi görevden alınmama neden olan sen ve senden sonrakiler değil miydi? 14 kez görevden alınma işlemlerinin tamamı yargı tarafından iptal edilmedi mi? Görevden alınmam uğruna altı yıl üst üste sicil raporlarımı bozan sen değil miydin? 6 adet keyfi ve haksız disiplin cezası ve yapılan soruşturmalarla 5 kez yargılanmam için alınan kararlar senin döneminin keyfi uygulamaları değil miydi? Bu keyfi işlemlerin tamamı yargı yoluyla iptal edilmedi mi? Açtığım hukuk davalarımdan vazgeçmem için bana Genel Müdür Yardımcılığı teklifini talımatınla bir nev'i rüşvet olarak sunan Genel Müdürün değil miydi? Teklifine yazılı cevapla red cevabı veren ve sizi hukuka davet eden ben değil miydim?
Ortaya çıkardığım ve Erzurum C. Başsavcılığına valiye bilgi vererek bizzat suç duyurusunda bulunduğum görevde olmadığım dönemde başlayan bir yolsuzluk kumpasına intikam duygularıyla hukuksuz bir biçimde dahil edilerek Fetocu savcı, hakim ve polislerin tezgâhıyla tutuklanarak yargılanmam bu dönemde yapılmadı mı? Yapılanlar karşısında şerefle dik durdum ve yüzümün akıyla aklandım. Haksız tutuklanma ve ve davaya dahil edilerek yargılanmam nedeniyle Erzurum Ağır Ceza Mahkemesince bir tür iade-i itibarla şahsıma sembolik de olsa parasal manevi tazmınat verilmesine hüküm kuruldu.
Hüseyin Çelik hukuk önünde seninle epeyce hesaplaştım sanırım. Hukuk tanımaz keyfi icraatlarınız nedeniyle sen, müsteşarın, Genel Müdürüm ve Daire Başkanın 8 kez manevi tazminata mahkum edilmediniz mı? Bana ödenen yollukların tamamı müsteşarından tahsil edilmedi mi? Sen Bakan olarak sıyırdın, ama Müsteşarın, Genel Müdürün ve Daire Başkanın çeşitli adli cezalar almadılar mı? Yaptığınız tüm haksız ve keyfi uygulamalar yargı duvarını aşamadı. Soruşturmalarda en ufak bir kusur ve bir leke bulamadınız Karşınızda eğilmeyen, bükülmeyen, el etek öpmeyen devletine sevgi ve sadakatla bağlı ve yıllarca Türk eğitimine şerefle hizmet eden, geldığı tüm gòrevlere yılların emeğiyle gelebilen, kendisınden emin, cesur ve namuslu bir devlet memuru çıkmıştı. Bana kumpas kuran savcı ve hakimler Fetö'den ve bana yapılanlardan dolayı halen tutuklu ve Türk yargısı önünde devletimize ve namuslu vatanseverlere kurdukları kumpasların hesabını vermektedirler.
Şimdi kalkmış senden sonra yapılan uygulamaları haksız buluyorsun. Bu dönemde Milli Eğitimde bu yolu ilk sen açtın. Görevden aldığın çok sayda idarecinin aldıkları Mahkeme kararlarını şeklen uygulayan ve yeniden görevden alan sen oldun. Milli Eğitim Yayın Evini, Sağlık Merkezini, Eğitim Araçları ve Gereçleri Başkanlığını sen kapattın. Òzel yurtların denetimini Milli Eğitim Müfettısleri yönetmeliğinden sen çıkardın. Daha neler neler! Yüreğin yetiyorsa senin Bakanlıķ dönemindeki iş ve uygulamalarını ve hukuk tanımazlıklarını ve daha nice keyfi uygulamalarını, kadrolaşmak için yaptığın ve yargıdan dönen birçok yönetmelik değişiklerini, istediğin bir televizyon programında milletimizin huzurunda karşılıklı tartışırız Bakalım söyleyecek sözün olur mu? Hüseyin Çelik. Keşke Bakanlık döneminin muhasebesini hukuk önünde yapabilsen..
Netice: Meslek hayatımda benden ve kişisel kusurlarımdan kaynaklanmayan, fakat siyasi nedenlerle 7'sı, 12 Eylül ve öncesi, 14'u bu dönemde toplam 21 sürgün yiyerek üzüntü veren bir süreç yaşadım. Ama Türkiye Cumhuriyeti eğitim tarıhınde 30 yılı aşkın gibi en uzun süre İl Milli Eğitim Müdürü ünvanı ile hemen tamamına yakını yöneticilikle geçen 44 yıllık mesleğimi noktalamanın huzurunu yaşıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.