29 Ağustos 1966 yılında Seyyid Kutup'un o günkü Sisi zihniyetliler tarafından idam edilmesine, Müslüman Kardeşler Teşkilatının kurucusu Hasan el-Benna'nın Şubat 1949 da yine zamanın Sisi zihniyetli hükumetinin göz yumduğu suikast sonucu öldürülmesine sesiz kalanlar, şimdi de Mısır'da milletin oyu ile seçilmiş ilk Cumhur Başkanı Mursi ve arkadaşlarının idamına sessiz kalmaktadırlar.
Bugün görüyoruz ki Mısırın o makus tarihi değişmiyor.
Yine Mısır zindanlarında Yusuflar idama mahkum ediliyor ve ne gariptir ki İslam Coğrafyası dediğimiz İslam ülkelerinden ve 57 sözde İslam ülkesini bir çatı altında toplayan İslam İşbirliği Teşkilatından ses seda çıkmıyor.
Hangi Cehennemin dibine girdiniz.
Lal olmuş, dilleriniz.
Sağır olmuş kulaklarınız.
Hadi bir çok İslam ülkesi kafir batının zulmü altında inim inim inlemektedir.
Peki ya Suudi Arabistan, İran, Kuveyt, Katar Krallar Sultanlar hangi Cehennem desiniz?
Yatınız ile hangi denizlerde kafanızı kuma sokmuşsunuz da gözünüz zalimlerin zulmünü görmüyor?
Hangi dünyevi alemlerde çalan müzikten kulaklarınız sağır oldu da zindanlardaki Yusufların iniltisini duymuyorsunuz?
Hangi şarap kadehini zıkkımlanıyorsunuz da diliniz lal olmuş zulme rıza gösteriyorsunuz?
Hangi İngiliz uşağı ile hangi Müslümanın canını yakmak için plan yapıyorsunuz?
Hangi ABD'li Müslüman düşmanı ile Müslümanların kanını emmek için yeraltı kaynaklarınızı şerefiniz ile birlikte peşkeş çekiyorsunuz?
Hangi İsrailli ile kaç Filistin'linin daha canı ve malı için pazarlık yapıyorsunuz?
Hangi Kafir batılıya maşa olmak için lüks saraylarınızda haritalar çizerek şerefe kadeh kaldırıyorsunuz?
1979 yılından beri ilk defa ABD ile anlaştık.
Diyen İran Türkiye'yi diz çöktürmek eskiden olduğu gibi batılıların önünde eğmek için hangi kirli oyunlarınızı kurguluyorsunuz?
Yıllarca bu ülkede yem yiyip kafire yumurtlayanlar, bu ülkede Alim diye din tücarlığı yapanlar, benim ülkemi batıya mahkum etmek için hangi kafirler ile üçgenler, dikdörtgenler, yamuklar ve daireler çiziyorsunuz?
Varsın olmaz olsun sizin gibi Müslümanlar.
Kurusun Ebu Lehep misali elleriniz.
Ne malınız, nede varlığınız size fayda vermesin.
Siz ki kalbiniz var ama idrak edemeyenlerden,
Siz ki gözleriniz var ama göremeyenlerden,
Siz ki kulakları var ama duymayanlardansınız.
Siz ki delalette düşmüş, gaflete dalmış, mala ve dünyaya tapmış, şerefini, haysiyetini, dinini, imanını, yer altı zenginliklerine satmış, kafirin maşası olmuş insanlıktan ve İslamdan zerre kadar nasiplenmiş zalimlerden oldunuz.
Bugün Mısırın tarihinde ilk defa milletin oyu ile seçilmiş Cumhurun Başkanı Mursi'yi darbe yaparak Mısır zindanlarına Yusuf misali mahkum eden, buda yetmezmiş gibi hakkında idam kararı veren kafir batının uşağı Sisi denen teröristin yaptıklarına seyirci kalıyorsunuz.
Mısır’da yaşanan bu insanlık dışı kararlar hakkında, kafir Batı dünyasından ve bazı sivil toplum örgütlerinden sözde kınama mesajları yayınlanıyor, ama İslam dünyasından Türkiye dışında hiç kimseden maalesef ses çıkmıyor.
Sözde Kahire Ceza Mahkemesinin Muhammed Mursi ile beraber Müslüman Kardeşler Teşkilatı Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii ve Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el Karadavi’nin de aralarında bulunduğu 106 kişiye idam kararı verilmesini adeta ellerine kına yakar misali izleyen sözde Müslümanlar bunun hesabını Rabbime nasıl vereceksiniz.
Aslında bu sözde Müslümanlara çok görmemek lazımdır.
Çünkü bunlar yazımızın başında da belirttiğimiz gibi 29 Ağustos 1966 yılında Seyyid Kutup'un o günkü Sizi zihniyetliler tarafından idam edilmesine de, Müslüman Kardeşler Teşkilatının kurucusu Hasan el-Benna'nın Şubat 1949 da yine zamanın Sisi zihniyetli hükumetinin göz yumduğu suikast sonucu öldürülmesine de sessiz kalmıştırlar.
Bugün Mısırda Mursi ve arkadaşlarının boynuna geçirilecek urganın tek finansörü vardır.
O da bugün Müslümanım diye geçinen ve Sisiyi maddi açıdan finanse eden Suud yönetimidir.
Açıkça belirteyim ki eğer bugün Mursi ve dava arkadaşları idam edilirse bunun en büyük sorumlusu terörist darbeci Sisi’nin destekçileri olan Suud ve Körfez Emirlikleri olacaktır.
Eğer Mursi ve dava arkadaşları idam edilirse darbecilerin bu zulmüne karşı sesini çıkarmayan, adeta darbeciler ile işbirlikçi olan İslam İşbirliği Teşkilatıdır.
Ancak bu zulme sessiz kalanlar.
Bilsinler ki; Vallahi yapılan bu zulme ortaktırlar.
Vallahi zulme sessiz kalmak, zulme rıza göstermektir.
Zulme rıza göstermekte namussuzluktur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.