‘Erzurumlu değerlerine sahip çıkabiliyor mu?’ konulu bir yazı kaleme aldık geçen hafta.
Konu Erzurum,
Ve ana temada ‘Erzurum’un değerleri’ olunca okuyucularımız yazıya büyük bir ilgi gösterdi. Hislerine tercüman olduğumuz okuyucularımızdan bizim yazımızın içeriğinden daha anlamlı yorumlar geldi.
Anladık ki Erzurum sevdalısı hemşerilerimiz bizden farklı düşünmemişler.
Yapılan yorumlarla kaleme aldığımız yazı bir araya gelince de sınıf geçer bir köşe yazısı olmuş.
Bu hafta hemşerilerimizin yapmış oldukları yorumları paylaşmak istedim siz değerli okuyucularımla…
İşte o yorumlar:
*
‘Mühendis gözüyle Erzurum: Erzurum sadece kültürel değil, imar ve şehircilik olarak ta sürekli geriliyor. Alt yapı üst yapı sorunları bir türlü çözülemiyor, aksine her gecen gün bu sorunlar giderek artıyor. Erzurum’da trilyonlar harcanıyor ama maalesef yapılan islerde akil harcanmıyor.’
‘Üstadım Erzurum'un hakkettiği değerleri bir bir kaybetmesinin nedenini ben Erzurum'a yön verme mevkilerinde oturanların Erzurum'un taşıdığı kimlik ve manevi değerlerden bi haber olmalarına bağlıyorum.
Şöyle ki bizim memleketin kaderine hükmedenler muhalefet ruhunu öldürüp, düşünen, sorgulayan eleştiren insanların kendilerine zarar verebilecekleri endişeleri ile bir şekilde önlerini kestiler.
Çünkü muhalefet olmak ve düşünmek bedel ödemek demekti. Mevki sahipleri de bunları göze alamadıkları için kısa yolu tercih ettiler. Geriden gelen nesil ise bedel ödemenin aptallık göstergesi olduğuna inanınca statüko kendini muhafaza etmeyi başardı. Muhalefet dedim de Türkiye’min en babayiğit muhaliflerini biz yetiştirmedik mi? Misal vermek istemiyorum ama bu konuda hayatları kitap olan yüzlerce hemşerimiz var’
*
‘Eline sağlık, güzel örneklerle önemli mesajlar içeriyor. Kadir Sabuncuoğlu’
*
‘Esat Beyciğim, İstanbul'dan Erzurum'a bakmak ve bir şeyler görmek ancak sizler vasıtasıyla oluyor. Bu yüzden bilhassa bizler için Erzurum üzerine düşünceler içeren yazılar çok anlamlı... Benim acizane bir küçük tespitim var: Erzurum, eskiden bir eli geçmişinde, bir eli geleceğinde olan bir şehirdi. 70'lerden başlayan, 80'lerden sonra giderek daha artan bir "yeni muhafazakarlık" anlayışı ile iki eli de geçmişte kalan yahut biri geçmişte, diğeri böğründe olan bir şehir haline geldi. Oturduğu sandalyeyi bile üretmeyen, başka kentlerden getiren bir Erzurum haline geldi. Bir kısım sembollerle uğraşan, onların etrafında fırtınalar koparan bir Erzurum var. Ama düşünce ve mal üretimi adına hiçbir şey ortaya koyamayan bir Erzurum var. Erzurumlu bugün, hiçbir şey üretmeden "çarşılarda dolansın" diye cebine para konulan bir insan profiline dönüştürülmüştür. Eskinin ekonomik ve siyasi açıdan cazibe merkezi gözüyle bakılan Erzurum'u gitmiş, yerine sadece değerler üzerinden politika yapan siyasetçilerin döl yatağı bir Erzurum gelmiştir. Sözlerimde, varsa, sivri kısımlar için özür dilerim hemşehrilerimden. Ama Erzurum bu değildir. Olmamalıdır da. Selam ve muhabbetlerimle Esat Bey. Dr. Hayati YAVUZER (Emekli Öğretim Üyesi)’
*
‘Değerlere sahip çıkma işine bence Erzurumlu olmanın ve dadaş olmanın hakkını vererek ve gereği gibi duruş sergilemekle başlamak gerek. Kişi özde Erzurumlu olamıyorsa, örnek teşkil edemiyorsa mevcut tarihi değerlerini ve fiziki koşullarını ancak ve ancak vatan millet Sakarya malzemesi, yazı-yorum malzemesi, şov malzemesi ve de sırtını dayayacağı siyasi yada kültürel malzeme yapıyorsa; buna bir de ÖZ Erzurumluların göç ederek gittikleri yerde kaliteli şeffaf bir network oluşturmamaları, bir konuda işbirliği yapmanın ırkla, dinle veya siyasi görüşlerle hiçbir bağlantısının olmadığı görüşünü, güçlendirmemeleri eklendiği zaman, bahsettiğiniz sorun çığ gibi büyüyecek ve Erzurum mega köy olma yolunda ilerleyecektir. Prof. Dr. Nesrin Astam YILDIZ’
*
‘Bir yerden başlamak lazım ama nerden? Okurken içim acıdı inanın. Baştan sona doğru cümlelerin içinde utancımdan kayboldum. Hep birlikte bir şeyler yapmalı...Çok sağ olun hocam, her şey gönlünüzce olsun..’
*
Yorumlar böyle…
Erzurum her geçen gün bir şekilde kan kaybediyor.
Ekonomisi kamu kurum ve kuruluşlar ve öğrenci gelirlerine bağlı olan şehir elbette geri gidecektir.
Son günlerde Kayseri Erzurum’un önüne çok çıkar oldu.
Biz de bir söz vardır ya,
‘Yetim hırsızlığa çıkmış, güneş erken doğmuş’ diye.
Erzurum Kış Sporları Merkezi olmayı arzu ederken karşısına Kayseri çıkmış.
Erzurum için güneş erken doğmuş anlaşılan.
Başbakanın özel ilgi ve sevgisiyle Erzurum’a milyarlar dökülüp tesisler yapıldı. Bunu devlet yaptı.
Ama Kayseri öyle mi?
En az Erzurum’a yapılan tesisler içi harcanan parayı Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki Kayserili iş adamlarından topladı.
Ve Kayseri’yi gerçekten Kış Sporları Merkezine taşıyacak tesisiler yaptı.
Bilinçli ve akıllı davranıyor.
Ekonomisi yüklü bir şehir Kayseri.
Zengin ve şehrine duyarlı işadamları var.
*
Kayseri bir örnekti.
Para, akıl ve işini iyi yapan idarecilerin işbirliği yaptığı iller gelişebiliyor.
Ama ‘Verin yiyeyim, örtün yatayım’ diyen şehirler ise geri kalıyor,
Kaliteli göç veriyor ve kalitesiz göç alabiliyor.
Bence işin özü de burada yatıyor!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.