Şehrimizde baharın yüzünü göstermesi ile birlikte bazı sorunlarda tekrar ortaya çıkmaya başladı.
Zaman, zaman gerek yazılarımızda, gerekse görsel basında bu şehrin Sokak ve Caddelerinin şehirdeki araç trafiğini kaldırmadığını dile getirmiştik.
Özellikle araç park alanı fazla olmadığından yâda son yıllarda yapılan otoparkları göz önünde bulundurarak buna şöyle de diyebiliriz; otopark kültürü bu şehirde yaygın olmadığından trafikteki keşmekeş gittikçe artıyor.
Şehir merkezimizde yapılan otoparkları şöyle bir ziyaret ettiğimizde görüyoruz ki çok fazla kullanılmıyor.
Bu bir gerçektir.
Bundan dolayı da Cadde ve Sokakların park eden araçlarla dolması neticesinde trafik çekilmez bir hal alıyor.
Şehrin araç trafiğinin böyle bir hal almasının yanında başka bir trafik çilesi var ki buda kaldırım trafiği.
İmar planlarındaki yol ve kaldırım ebatları ile hali hazırdaki yol ve kaldırım ebatları arasında uçurumlar var.
İmar planında 3 metre yâda 5 metre olan kaldırım ebatları hali hazırda ne yazık ki bu rakamların ancak yarısı kadar.
Kaldırımlarımızın bu denli küçültülerek uygulamaya konulması sıkıntı yaratırken, diğer taraftan da bu kaldırımların bazı esnaflarımız tarafından adeta satış reyonuna dönüştürülmesi kaldırım trafiğini içinden çıkılmaz bir duruma sokuyor.
Bu konuda yayalar inanın isyan eder durumda.
Kaldırımdan yürürken her an ayağınız bir manavın kasasına yâda bir satış mağazasının tezgâhına takılabiliyor.
Şimdi esnaf kardeşlerim bana kızacaklar ama bu işin aslında böyle olduğu gerçeğini de hepsi biliyor.
Hiç kimse kızmasın!
Gerçek olan şu ki bu şehirdeki kaldırımların %90’ını esnafımız işgal etmiş durumda.
Bu konuda Belediyelerimiz zaman, zaman rutin kontroller yaparak müdahale de bulunsalar da maalesef yeterli olmuyor.
Ben şunu iyi biliyorum ki Belediye Başkanlarımız iyi niyetli bir şekilde esnafın 3-5 kuruş kazanması için bu konuda müsamaha gösteriyor.
Ancak birileri de bu müsamahayı kullanarak kaldırımdaki işgallerini her geçen gün açtığı yeni reyonlarla arttırıyor.
Belediyeler esnafın kazandığı 3-5 kuruşu ceza keserek elinden almak istemese de bu işe bir an evvel çözüm bulmak elzemdir.
Ya gerçek manada kanunu uygulayarak kural ihlali yapanlar hakkında gereken cezai müeyyide uygulanmalı yâda bu işe bir çözüm bulunmalıdır.
Yerel yönetimlerimiz bu işi nasıl çözer bilmem.
‘’Görünen köy kılavuz istemiyor’’.
İnsanlar kaldırımlarda yürüyemiyor.
Bu sorundan toplumda yaşayan her birey muzdariptir.
Adımız Büyükşehir ise Büyükşehirde yaşamanın da kural, kaide ve bir bedeli vardır.
Kaldırımlar toplumun ortak kullanım alanlarıdır.
Hiç kimse insanların ortak kullanım alanlarını işgal etme hakkını kendine bulamaz.
Bu kural ihlalinin de bir bedeli vardır.
Yetkililer gerekeni yapmalıdırlar.
Ne bu insanlar bu manzarayı hak ediyor.
Ne de bu şehrin adı Ali Cengiz köyü.
Birileri 3-5 kuruş fazla kazanacak diye bütün toplum mağdur edilemez.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.