Değerli hemşerilerim! Biliyorsunuz milletlerin tarihinde, daha doğrusu milletleri millet yapan tarihi süreçte, kuşaktan kuşağa, nesilden nesile aktarılan çok önemli tarihi olaylar vardır.
Bunlar tarihe not düşmüştür, bizimde Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak, aynen 23 nisan 1923 gibi milli iradenin tecelligahı milletin oluşumuna vesile olmuş ise , ve orada alınan milli mücadele kararı gerçekleştirilmiş ise, 29 ekim 1923’te de bu Türklerin son anayurdu Anadolu’daki 7 düvele karşı mücadelenin zafere dönüştürtmesidir.
Yani büyük bir mücadele sürecinden geçerek, Türk milleti en sonunda Erzurum kongresinde aldıkları karar gereği vatan bir bütündür, parçalanamaz şiyarına hareketle bunu Allah’a şükür gerçekleştirmiştir.
Ve akabinde de çok geçmeden bir yönetim şekli oluşturulmuştur. Bunun adı ise Cumhuriyettir.
Dolayısı ile 29 ekim cumhuriyetimizin ilan edilmesinden bu yana coşkuyla kutlanmaktadır.
Özellikle milliyetçi hareket partisi adına bunu söylemek istiyorum. Bugünlerde de inşallah yine 93.’üncü yıldönümünü coşku ile kutlamaktayız.
Biliyorsunuz milletlerin tarihi süreci vardır 93 yıl çok uzun bir süreç değil
Dolayısıyla biz hala genç bir cumhuriyetiz. Osmanlı imparatorluğunu düşündüğümüz zaman hakikaten bu roma imparatorluğu ve dünya için de geçerli, Britanya için de geçerli.
Cumhuriyetin 93 yıllık süresi çok kısa bir süre. İnşallah biz her yıl, kuşaktan kuşağa, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, bu devleti kurarken hangi süreçlerden geçtiği, hangi bedelleri ödediği , kuşaktan kuşağa anlatarak, diri tutarak bir tarih bilinci oluşturarak, kuşaktan kuşağa ulaştıramazsak millet olma bilincini kaybederiz.
İnşallah bunu yaparak her 29 Ekimde büyük bir coşkuyla güzel bir manevi bilinci oluşturmamız lazım. İnşallah biz her 29 Ekimi millet olarak kutlayacağız
Bugün 93.ü yıldönümünü kutlayacağımız genç cumhuriyetimizin bütün milletimize, Erzurum halkımıza, değerli hemşerilerimize güzel şeylere vesile olmasını Cenab-ı Haktan niyaz ediyorum.
Bundan sonrada efendim mütamadiyen devlet yıkıp, devlet kurma bozma geleneğini de bildiğimiz için, her zaman Türk milletinin yok olduğu düşünüldüğü anda rabbimin inayetiyle, Türk milletinin iradesi ile Anka kuşu misali peşinden tekrar bağlılık bulmuştur.
Cumhuriyetimizin de böyle bir öyküsü vardır. Dolayısıyla zor günler geçiriyoruz. Cumhuriyetimize daha çok, sımsıkı sarılmamız lazım.
Niye çünkü Türkiye Cumhuriyeti hem içeride hem dışarıda büyük bir terör sarmalıyla karşı, karşı yadır.
Malesef bir taraftan Musul bir taraftan Fırat kalkanı operasyonu’na katılmamız dışarıda bizim pozisyonumuzu ifade etmekte.
İçerde 10 yıllardır başımız’ın belası olan terörü bir taraftan işid ile mücadele alanımız biraz daha genişlemiştir.
İnşallah bu nusubetler bu belalar bir takım hayırlara vesile olacaktır.
Aynen ergenekon misali bu. Milleti bundan bir ders çıkarır birlik beraberlik şuuru ile nüansları bir kenara bırakarak önce. Ülkem ve milletim demesini bilerek aynen bizim bugüne kadar dediğimiz gibi siyasetimizin de. Olmazsa olmazı merkezine koymamızdır. Genel başkanımızın ifade ettiği gibi.
Bu vurguları bizde vurguluyoruz önce. Ülkem ve milletim demeden inanın birey olmanın mümkünü yoktur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.