‘Karadayı batacak’ fısıltısı bitsin artık…

İnşaatçılık hayatına küçük küçük kooperatifler yaparak başladı Karadayı.

Her geçen gün gelişerek büyüdü.

Erzurum’da isim oldu…

*

Kolay bir iş değil elbette.

Bence Karadayı zoru başardı.

Onca isim yapmış müteahhit ve iş adamının arasından sıyrılarak bu günlere taşıdı kendisini.

Bir hakkı teslim etmekte yarar var.

Aslında bu hak onu bu noktaya taşıdı bence.

Nedir o hak?

Güven…

İnşaat sektöründe onlarca, belki yüzlerce insan dolandırıldı, aldatıldı.

Nice garibanların zor şer biriktirdikleri paralar uçup yok oldu.

Ama Karadayı inşaat işine başladığı günden bu güne kadar hiç kimseyi dolandırmadı.

Kimseyi kazıklamadı.

‘Evlerinizi şu tarihte teslim edeceğim’ dedi.

O tarihten önce insanların evlerini teslim etti.

*

Anlayacağınız Karadayı’dan kimsenin canı yanmadı.

Bu referans ona vatandaşın güvenini sağladı.

Öyle insanlar var ki,

Hiçbir sözleşme yapmadan biriktirdiği parayı getirip Karadayı’nın avucuna saydı ve gitti.

Giderken sadece ‘Bana bir ev ver’ dedi.

Kimse bu adam beni dolandırır, paramın üstüne yatar endişesi taşımadı.

Ve bugüne kadarda Karadayı şu kişiyi dolandırdı diye de bir vakaya rastlanmadı.

*

Şimdi büyük bir işe imza atıyor.

Doğu’nun en büyük kentsel dönüşümüne imza atıyor,

Erzurum’da kentsel dönüşüm çerçevesinde 2 bin konut yapacak.

Erzurum ölçeğinde büyük proje…

Karadayı yaklaşık 2 bin kişi çalıştırıyor.

Sınırlarını sadece Erzurum’la da çizmedi.

Birkaç ilde de inşaat sektöründe atılımlar yaptı.

*

Bir söz vardır ya;

‘Gözünün önüne baktı’

Bakmasa zaten bu kadar büyüyemezdi.

Şimdi inşaat sektörünün dışında da bazı yatırımlara imza atıyor.

*

Tabi ki bazı başarılar kıskançlıklara neden olabiliyor.

İnsanın tabiatında var bu.

Sürekli duyuyoruz,

‘Karadayı batacak’

Gerçi yıllardır batmadı ya…

Giderek gelişti ve büyüdü.

Ama son günler bu ‘Batacak’ lafı çok dolaşmaya başladı kamuoyunda.

Karadayı batar veya batmaz,

Benim konum aslında bu değil.

Karadayı ne kadar batarsa batsın,

Ne kadar iflas ederse etsin,

Karadayı yine kendini kurtaracak kadar,

Aç kalamayacak ölçüde, ayakta kalmasını başarır.

Kim kaybeder biliyor musunuz?

Bence Erzurum kaybeder.

2 bin kişi işsiz kalır,

Ne olursa fakır fukaraya olur.

Sadece fakır fukara mı?

Alış-veriş yaptığı firmalar da göçer.

Bir gerçek daha,

Erzurum olmayan ekonomisiyle iyice yere çakılır.

İşte o zaman irice bir köy olur Erzurum…

*

Karadayı artık bu saatten sonra Erzurum’un malı olmuştur.

Ben olaya Erzurum meselesi gibi bakıyorum.

Dolayısıyla Karadayı’nın başına gelebilecek bir kötülük Erzurum’un başına gelmiş gibi algılanmalı.

Ve Erzurum’u yönetenler bu gerçek ışığı çerçevesinde hareket etmeli,

Sahiplik etmelidir…

Erzurum bindiği dalı yine kendisi kesmemelidir…

*

Son söz bir hikaye;

Cambaz ipin üstünde yürüyerek geçmek ister,

Cambazı izleyen bir grup, ‘Ha geçti he geçecek’ der…

Bir başka gurupta ‘Ha düştü ha düşecek’ der..

İşte Erzurum,

‘Ha düştü ha düşecek’ zihniyetinden bir an önce  kurtulmalıdır artık…