Kardiyoloji Bölümü şifanın ve şefkatin adresi oldu

Hastalıkla mücadelede en önemli unsur, güvenebileceğimiz, işinin ehli doktorlar ve sağlık çalışanlarıdır.

Bir sağlık kuruluşuna adım attığınızda, yalnızca tıbbi bir müdahale değil, aynı zamanda bir ilgi, bir şefkat beklersiniz.

İşte Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Bölümü, tam da bu beklentiyi fazlasıyla karşılayan bir sağlık yuvası.

Burada hasta olmak, yalnızca tedavi sürecinden geçmek değil, aynı zamanda insan sıcaklığını hissetmek demek.

Kardiyoloji Bölümü hocalarından, Prof. Dr. Hüseyin Şenocak, Prof. Dr. Serdar Sevimli, Prof. Dr. Hakan Taş, Prof. Dr. Şule Karakelleoğlu, Doç. Dr. Oktay Gülcü, Doç. Dr. Gökhan Ceyhun, Doç. Dr. Oğuzhan Birdal, Doç. Dr. Yavuzer Koza, Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Saraç ve Dr. Öğr. Üyesi Sidar Şiyar Aydın gibi alanında uzman hekimlerin öncülüğünde yürütülen, titiz ve başarılı bir sağlık hizmeti sunuyor.

Kalp rahatsızlığım nedeniyle anjiyo işlemini yapan, son derece dikkat ve beceri gerektiren anjiyo işlemini bir sanatkar titizliği ile gerçekleştiren Doç. Dr. Oktay Gülcü ve ekibi sayesinde, çok şükür şifa bularak hastaneden ayrıldım.

Bir kere daha müşahede ettim ki, hastaya verilen güven, hekimlerin bilgi ve tecrübesiyle birleşince, Allah’ın izniyle, böyle güzel neticelerle nice hasta hayata bağlanıyor.

Başta değerli bilim insanı, fedakar hekim Doç. Dr. Okay Gülcü olmak üzere Prof. Dr. Hüseyin Şenocak, Prof. Dr. Serdar Sevimli, Prof. Dr. Hakan Taş, Prof. Dr. Şule Karakelleoğlu, Doç. Dr. Gökhan Ceyhun, Doç. Dr. Oğuzhan Birdal, Doç. Dr. Yavuzer Koza, Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Saraç, Dr. Öğr. Üyesi Sidar Şiyar Aydın’a kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.

Serviste bulunduğum zaman içerisinde sadece doktorların başarısı değil, bu bölümde çalışan herkesin işine gösterdiği özene de şahit oldum.

Kardiyoloji servisinde, hemşiresinden asistanına, intörnünden hizmetlisine kadar herkesin işini en iyi şekilde yapma gayreti gözle görülür derecede yüksekti.

Burada hasta olmak, yalnızca tıbbi bir tedavi almak değil, aynı zamanda bir ailenin parçası gibi hissetmek anlamına geliyordu.

Hiyerarşik bir düzen içerisinde, herkesin birbirine saygı ve disiplinle yaklaştığı bir ortamda sağlık hizmeti almak, hastaların sürecini çok daha rahat hale getirdiğini gördüm.

Bu hastanede şifa bulan hasta sayısı her geçen gün artarken, bir başka gerçeği de göz ardı etmemek gerekiyor.

Sağlık çalışanları, gece gündüz demeden, büyük bir özveriyle insanların hayatlarını kurtarmaya çalışıyor.

Onların fedakârlıklarını takdir etmek, yanlarında olduğumuzu hissettirmek hepimizin görevi olmalı.

Ne yazık ki, ülkemizde zaman zaman sağlık çalışanlarına yönelik şiddet haberleriyle karşılaşıyoruz. Oysa ki onlar, elimizden tutan, bizi hayata döndüren insanlar.

Doktorlarımıza, hemşirelerimize, tüm sağlık çalışanlarımıza sevgiyle, saygıyla yaklaşmak bir minnet borcudur.

Atatürk Üniversitesi Kardiyoloji Bölümü, Erzurum’un yüz akıdır,

Türkiye’nin sağlık alanındaki en önemli değerlerinden biridir.

Burada yalnızca modern tıbbın imkânları değil, aynı zamanda insan sevgisi, saygı ve özveri de işin içine katılıyor.

Rabbim sağlık ordumuzun ayağına taş değdirmesin, onların gayreti ve emeğiyle daha nice hastalar şifa bulmaya devam etsin.

Bizler de bu büyük fedakârlığın karşılığını, sevgi ve saygıyla verelim.