Keşke Bize Bir Mektup Bıraksaydı...

Hafta sonu tatili için geldiği Atatürk Üniversitesi yerleşkesindeki lojmanda geçen cumartesi günü intihar eden Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Gökhan Budak'ın eşi Sibel Budak, medyada yer alan iddialardan rahatsız olduğunu dile getirdi.

Hafta sonu tatili için geldiği Atatürk Üniversitesi yerleşkesindeki lojmanda geçen cumartesi günü intihar eden Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gökhan Budak'ın eşi Sibel Budak, medyada yer alan iddialardan rahatsız olduğunu dile getirdi. Ev kadını Sibel Budak'ın, yakın çevresine "Keşke eşim bize bir mektup bıraksaydı" dediği belirtildi.

Atatürk Üniversitesi yerleşkesi içinde bulunan 60 numaralı lojmanda eşi Sibel, çocukları Emre (13), Aykan (17) ve kayınvalidesinin bulunduğu sırada banyoya giren ve burada ilaç aldıktan sonra bileklerini kesen Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Budak (45), dördüncü kattaki balkondan atladı. Kaldırıldığı Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesinde tüm çabalara karşın kurtarılamayan Prof. Dr. Budak'ın cenazesi doğum yeri olan Erzurum'un Olur İlçesi'nde toprağa verildi. Büyük bir şok yaşadıklarını yakın çevresine anlatan eşi Sibel Budak'ın, "Neden böyle bir şey yaptı biz de bilmiyoruz. Keşke bize bir mektup bıraksaydı. Niçin böyle yaptığına bir türlü anlam veremiyoruz. Yaşadığımız sürece eşimin neden böyle bir ölümü seçtiğini araştıracağız" dediği belirtildi.

'İNTİHAR EDEN DİĞER REKTÖRLE İLGİSİ YOK'

Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rıdvan Durak, intihar ederek yaşamına son veren Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gökhan Budak ile 20 yıldan beri Atom ve Molekül Fiziği Anabilim Dalı'nda çalıştıklarını, ayrıca aynı lojmanda komşu olduklarını söyledi. Prof. Budak ile 2 yıl önce intihar eden Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap arasında aynı bölümden olmaları dışında hiçbir bağ bulunmadığına işaret eden Prof. Dr. Rıdvan Durak, " Arkadaşımız Bayburt'a ilk günden çocukları ve ailesini de götürdü. Herhangi bir ilaç kullanmıyordu. Çok sevecen, samimi, munis, sürekli şakalaşan hayat dolu bir insandı. İş hayatında ve ailesi ile bir problemi yoktu" dedi.