Konyar YKS’yi değerlendirdi: Birçok sürpriz bizi bekliyor

Röportaj: Müslüm Aktürk

Bu yıl hayata geçirilen yeni sınav sistemi YKS (Yükseöğretim Kurumları Sınavı) 30 Haziran ve 1 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen 3 oturumla gerçekleştirildi. 2.3 milyon öğrencinin ter döktüğü sınav maratonunun tüm yönlerini Çapa Bilim Kolejleri kurucusu Maksut Konyar ile konuştuk.

Sınav hakkında genel bir bilgi verebilir misiniz?

Bu yıl eğitim sistemimizde önemli değişiklikler meydana geldi. Hem liselere hem de yükseköğretime girişte yeni sınav sistemleri uygulandı. Öncelikle sınavların çocuklarımıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Daha önce YGS-LYS olarak bilinen sınav sisteminin adı bu yıl YKS yani Yükseöğretim Kurumları Sınavı olarak değiştirildi. YGS ve LGS arasında 3 aylık bir zaman farkı vardı. Adaylar Mart ayında YGS'ye girip ardından Haziran ayında lisans tercihlerini yapabilmek için 5 ayrı oturumda yapılan LYS sınavlarına giriyordu. Yeni sistemin en önemli farkı ise sınavın aynı gün yapılmış olması. Bu durum öğrencilere büyük kolaylık sağladı diyebiliriz. Yine yeni sistemde önemli bir değişiklik de öğrenciler aldıkları puanları 2 yıl kullanabilecek. 

Yeni sistemi biraz daha açabilir misiniz?

Yeni sistem TYT-AYT-YDT olarak isimlendirilen üç oturumdan oluşuyor. Daha önce 24 Haziran tarihi olarak açıklanan ve seçimlerin erkene alınmasıyla 30 Haziran’a ertelenen ilk oturum olan TYT’yi (Temel Yeterlilik Testi) YGS’ye benzetebiliriz.

Temel Yeterlilik Testi (TYT) bir bilgi sınavı değil. Liseden mezun olmuş ve herhangi bir yükseköğretim kurumunda eğitim alacak adayın temel yeterliliğini ölçmeyi amaçlıyor. TYT’nin farklı lise türlerinde öğrenim gören ve farklı bilgi düzeyindeki tüm adaylara uygulandığından ve adayların bilgiden daha çok temel yeterliliklerini ölçtüğünden bütün adaylar için fırsat eşitliği sağladığını söyleyebiliriz.

Sınav Türkçe ve Matematik ağırlıklı fakat Sosyal ve Fen Bilimlerinden de sorular geliyor. Bu sınavdan 150 puan alan adaylar Lisans programlarını tercih edebilecekleri AYT-YDS sınavlarına girmeye hak kazanabiliyor. 

Bu yıl uygulanan TYT sınavı soruları kolay mıydı?

Sınav ÖSYM formatına ve müfretada uygun bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Sorular zor olmamakla birlikte uzun ve düşünmeyi gerektirecek sorular sorulduğundan öğrencilerin bir çoğu zamanı yetiştirmek konusunda sıkıntıya düşmüştür.

Matematik testinde sorular hikayeleştirilerek temel bilgileri sorgulanmış, öğrencilerden soruları anlayıp temel alan bilgileriyle soruları yorumlamaları istenmiştir. Türkçe sorularında ağırlık yine okuma ve okuduğunu anlayıp yorumlama üzerinedir. Sınavda 13 dil bilgisi, geriye kalan sorular paragraf, cümlede anlam ve sözcükte anlam sorularından gelmiştir. 

Sosyal Bilimlerde tüm bölümlerden orta kolaylıkta sorular sorulmuş olup Felsefe soruları daha zorlayıcı olmuştur. Fen testi soruları ise geçen yıl da olduğu gibi orta seviyede, temel bilgileri sorgulayacak şekilde sorulmuştur. İlk bölüm hakkında genel olarak soruların zorlayıcı olmadığını fakat zaman aldığını söyleyebiliriz.

İkinci ve üçüncü oturumlar hakkındaki değerlendirmeniz nedir?

TYT, yükseöğretime geçiş yapmak isteyen tüm öğrencilerin katılımının zorunlu olduğu bir sınav. Bu sınava giren adaylar diğer oturumlara katılmasalar bile 2 yıllık yüksekokul tercihinde bulunabilirler. Fakat 4 yıllık Lisans programlarına yerleşmek isteyen adaylar AYT’ye  (Alan Yerleştirme Testi) girmek zorundalar.

2 milyon 19 bin öğrencinin başvurduğu AYT oturumu 1 Temmuz Pazar günü gerçekleşti.  40 Matematik, 40 Türkçe, 40 Fen Bilimleri ve 40 da Sosyal Bilimler olmak üzere toplam 160 sorudan oluşan ve 180 dakika süren oturumda adaylar kendi tercih edecekleri bölümler doğrultusunda soruları çözdüler. Baraj puanı 180 olarak belirlenen bu sınavın üniversite tercihindeki ağırlığı TYT sınavına göre daha fazla olacaktır.

TYT sınavı %40 oranında AYT ise %60 oranında tercih puanı olarak hesaplanacaktır.

Öğrenciler AYT sorularında zorlandılar mı?

İlk defa gerçekleştirilen AYT sorularının değerlendirmesine geçecek olursak, zorluk düzeylerinde en başta Matematiği yazmamız gerekecektir. ÖSYM Matematikteki soru sayısının azalmasından sonra öğrencileri oldukça zor sorularla karşı karşıya bırakmıştır diyebiliriz. Hem eşit ağırlık hem de sayısal puan türünden tercih düşünen adaylarda matematiğin belirleyici olduğunu düşünüyoruz.

Diğer alanlara göre Edebiyat’ın biraz daha kolay olduğunu söyleyebiliriz. Tarih soruları yoruma dayanmayan direkt bilgi sorularından ve sadece yoğun çalışan öğrencilerin cevaplayacağı türden sorulmıştur. Sosyal Bilimler-2 testinin ayırt edici olduğunu söyleyebiliriz.

Fen Bilimleri sınavının ise önceki yıllarla çok büyük farklılıklar göstermediğini gördük. Kimyanın görece olarak daha kolay, Fizik sorularının bilgi ağırlıklı, Biyoloji sorularının ise bilgi ve yorumlamayı gerektiren ayırt edici zorlukta olduğu değerlendirmesini yapabiliriz.

Son oturum olan YDT (Yabancı Dil Testi) ise geçtiğimiz yıllardaki dil sınavlarıyla benzerlik göstermektedir. Sınava hazırlanan öğrencilerin yapabileceği düzeyde sorular sorulmuştur.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Sınav maratonunu geride bıraktık. Yeni uygulanan bir sistem olduğu için bu sene hem sınav sonuçları hem de tercihler için birçok sürpriz bizi bekliyor. Adaylar kesinlikle ümitsizliğe kapılmamalı ve uzmanların söylediklerini özenle takip etmelidir.