Bu ülke bu güne kadar ne çekti ise Ana Muhalefet partisinden çekti.
Ana muhalefet partisi kendi ayaklarının altına sabun koyup kendi ayağını kaydırmakla kalmıyor bir taraftan da ülkemize zarar vermeye devam ediyor.
İnanın bunlar ülkeye fayda vermek yerine zarar vermemek için ne yapabiliriz diye uğraşsalardı belki bir gün iktidar olurlardı.
Onu da biz görmezdik.
Biliyorsunuz ana muhalefet partisi genel başkanı geçtiğimizi günlerde katılmak için gittiği Avrupa Sosyalistler toplantısından kovuldu.
Burada bizim Erzurum da bir söz vardır.
Elin Gâvuru diye
Elin gâvuru toplantı öncesi Türkiye ve Başbakanınız hakkında ileri geri konuşamazsınız, iftira atamazsınız diye ana muhalefet partisi genel başkanını kovdu.
Bu olay bunların ilk kovulma olayı da değildir.
Geçmiş tarihe baktığımız zaman 2011 yılında yapılan Avrupa Sosyalistler partisi liderler oturumuna katılan ana muhalefet partisi genel başkanı buradan da kovulmuştu.
O zaman kovulma sebebine gelince;
O toplantıda Norveç Savunma bakanı Espen Barth Eide Türkiye Cumhuriyetine ve hükümetine övgüler yağdırırken bizim ana muhalefet partisi genel başkanı niye övüyorsun diye adamla tartışmaya başlamıştı.
Norveç Sosyalist bakanı Eide, o toplantı da;
‘’Son on yılda tarihi ile daha barışık, siyasi ve ekonomik gündeminde daha çok ileriye bakan ve Avrupa standartlarından çok daha hızlı ekonomik büyüme gerçekleştiren ve son yıllarda dünya da yeni bir rol üstlenme düşüncesi ile hareket eden Türkiye’nin sahneye çıktığını gözlemledik.’’ Demişti.
Norveçli bakanın söylediği son on yıla baktığınızda sağlık alanında, ulaşımda, ekonomideki, istikrarda ve büyümede gelinen nokta ortadadır.
Hiçbir işe yaramasa bile bu hükümet sizin 50 yıldır kapısında köle ettiğiniz güzel ülkemi sizin bıraktığınız borçları ödeyerek IMF ‘i kapı dışarı etmiştir.
Bakın işte son günlerde Türkiye de yaratılmak istenen kaos ortamında yine başı çektiniz.
Gezi parkında sağduyu sahibi gerçek manada çevrecilik yapanlar tarafından da kovulan yine bunlar oldu.
Kovulmak bunların genlerinde var galiba.
Bu ana muhalefet partisi ülkede doğru yapılana da yanlış, yanlış yapılana da yanlış demekten vazgeçmelidir.
Bunlara göre Beyaz renk hiç yok her şey siyah ve zindan.
Hiçbir zamanda eleştirdiği konularda yahu senin yaptığın yanlış al bak bu bizim yaptığımız diyerek ortaya bir projede koydukları görülmemiştir bunların.
Çünkü bunların bu güne kadar ülkede koydukları bir kaldırım taşı bile yoktur.
Yaptıkları bir türkünün nakarat bölümü gibi, hayırla başlar hayırla biten.
Son günlerde ülkemizde tezgâhlanmış bütün olayların altından bunlar çıkıyor.
Maydanoz misali her yerde onlar var.
Her taşın altından bunların pisliği çıkıyor.
İşte örnek;
Gezi olaylarına destek için kamera karşısına geçip kendisini 'müftü karısı' olarak tanıtan Gül Taşlı Cenal'ın Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde bar işlettiği, başörtüsü takmadığı ve eski CHP Burhaniye İlçe Başkanı Faruk Cenal'ın eşi olduğu ortaya çıktı.
Her defasında foyaları ortaya çıkan bunlar bundan da utanmazlar.
Şimdide ana muhalefet partisi genel başkanı kuyuya düşmüş misali kuyuda sanki yılan kalmamış Almanya Başbakanı Merkel’e mektup yazıp ne olur yardım edin Türkiye’yi karıştıralım diye yardım istiyor.
Yazıklar olsun sizlere.
O kuyuya az baksanız belki zerre kadar şerefi olan başka yılanda bulurdunuz ama siz Merkel gibi bir Türkiye düşmanı yılanın eteklerine sarıldınız.
Ne diyeyim size de bu yakışırdı.
Ne yaparsanız yapın.
Ama şunu iyi bilin.
Varsa azıcık zihniniz bir köşesine yazın bunu.
Bu ülke artık bu oyunlara gelmez.
Artık bu ülkede insanlar devletine güveniyor.
Artık bu ülkede Cumhurbaşkanı Başbakanın yüzüne Anayasa kitapçığı fırlatıp ülkeyi yokluğa, kaos ortamına sürükleyip namerde muhtaç etmiyor.
Bu ülkede artık ne o Cumhurbaşkanı var Nede o Başbakan beğenin beğenmeyin, sevin yâda sevmeyin.
O günler artık geride kaldı.
Bence siz gidin eteğine sarıldığınız Merkel’in partisinde siyaset yapmaya devam edin.
Belki Almanya da bir gün iktidar olmasanız da Merkel’in yardımcısı olabilirsiniz.
Hadi güle güle
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.