Hayali değil, gerçek bir kahramanlık öyküsünün adıdır Nene Hatun. Osmanlı- Rus Savaşı (1877-78) sırasında, 20 yaşında bir gelindir. Kundaktaki çocuğunu evde bırakarak baltasıyla gittiği Aziziye Tabyasında bir destan yazar.
Tüm bunlara rağmen Nene Hatun, sağlığında çirkin iftiraya uğramış bir anadır. Ancak hem şehir halkı, hem de Türk Silahlı Kuvvetler, Nene Hatun’a sahip çıkar ve destek verir. ‘Güneş balçıkla sıvanmaz’ özdeyişinde olduğu gibi, kuru iftira da saman alevi gibi kısa sürede unutulur gider.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kahraman Anadolu kadını Nene Hatun’u anlatan bir heykel yaptırılır. Heykel Erzurum’a getirildiğinde Nene Hatun’u ifade etmeyen bir tasarım olduğu anlaşılır. Nene Hatun, bebeğini evde bırakmıştır, o bakımdan sırtındaki bebek ile elindeki tüfek gerçeklere aykırı bulunur.
İtiraz ve eleştiriler üzerine harekete geçen Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu kez Nene Hatun’un elinde balta, yanında bayrak taşıyan Dadaş figürlü bir heykel daha yaptırdı. Tüfekli ve sırtında bebeği olan heykel ‘zayi olmasın’ diye Nene Hatun’un destanlaştığı Aziziye Tabyasının girişine, Nene Hatun ve Dadaşlı heykel ise Tebrizkapı Kavşağına yerleştirildi. Peki o tüfek ve bebekli heykel, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel bölümünde aslına uygun biçimde bir balta ile niçin değiştirilmedi?
KÜÇÜKLER İLE SEKMEN FARKI
Tebrizkapı kavşağındaki Nene Hatun heykeli, 13 yıl sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler döneminde ‘düzenleme yapılacak, zarar görmesin' diye yerinden kaldırıldı. Yerine birkaç çalı dikildi. O günden sonra bir daha Nene Hatun heykelini gören olmadı. Bunun üzerine heykelin yaptırılmasında emeği olan Erzurum eski Milletvekili Mücahit Himoğlu, şu eleştiri ve uyarıda bulundu:
"Heykeli, 2000 yılında Vali Derya Kadıoğlu'na teslim ettik. Oluşturulan komisyon, heykelin Tebrizkapı'ya konulmasını kararlaştırdı. Nene Hatun'un heykeli, Erzurum'un demirbaşıdır. Demirbaş kaybolmuşsa bundan eski başkan kadar Vali ile şimdiki Büyükşehir Belediye Başkanı sorumludur."
Ahmet Küçükler’in yerine 2014’te Belediye Başkanı seçilen Mehmet Sekmen, heykel olayında farklı davrandı. Sekmen, önce depoda bulunan heykelin onarımdan geçirilmesini sağladı. Sonra da Başkan Mehmet Sekmen, heykelin Büyükşehir Belediyesi ile Atatürk Üniversitesi arasında bulunan Aziziye Millet Bahçesine konulması talimatı verdi.
Aziziye Millet Bahçesinin birinci ve ikinci etap çalışmalarının tamamlanmasının ardından Nene Hatun heykeli Aziziye’deki yeni yerine yerleştirildi. Böylece 16 Temmuz 2013’te Tebrizkapı kavşağında bahaneyle kaldırılan heykel, tam beş yıl sonra Aziziye Millet Parkında gün ışığına çıktı.,
TEK EKSİK VAR…
Erzurum’da 22 Mayıs 1955 günü 98 yaşında hayata gözlerini kapayan ve Aziziye Tabyasında toprağa verilen Nene Hatun'un heykelini görmek için Horasan eski Belediye Başkanı Dursun Şen ile birlikte Aziziye Millet Bahçesine gittik. Atatürk Üniversitesi yerleşkesinde yaptığımız yürüyüş sonrası, gece vakti girdiğimiz parkın bir tarafında Türk büyüklerinin büstleri dikkat çekiyordu.
Aziziye Anıtının doğusuna yerleştirilen, ışıklandırılmış Nene Hatun heykeli ise adeta göz kamaştırıyordu. Heykelin arkasında Aziziye, Mecidiye ve Kiremitliktepe Tabyalarını simgeleyen kütleler vardı. Yıllar sonra Nene Hatun heykeliyle Aziziye Millet Bahçesinde karşılaşmak, ikimizi de heyecanlandırdı.
Öncelikle Başkan Mehmet Sekmen, Genel Sekreter Yardımcısı Zafer Aynalı ve tüm emeği geçenlere duyarlılıklarından dolayı teşekkür ediyorum. Ancak Nene Hatun heykelinde bir eksiklik var. Heykelin kahraman Türk kadınına ait olduğunu gösteren bir levhayı gözlerimiz boşuna aradı. Biz o heykelin kime ait olduğunu biliyoruz. Peki yabancılar o heykelin kime ait olduğunu nasıl öğrenecek?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.