Her yılsonunda söylediğim cümleleri ve kelimeleri tekrarlıyorum.
Yine diyorum ki;
Allah'ın birliğine, gönderdiği Peygamberlerine, indirdiği Kitaplarına Meleklerine, Hayır ve Şerrin Allah’tan olduğuna ve öldükten sonra dirileceğine inanmış ve Kelime-i Şehadet getirmiş, bir Müslüman eğer Noel diye hayatında bir bayram kutluyor ise o Müslümanın pusulası, ekseni ve istikameti kaymış demektir.
Müslümanın hayatında iki bayramı vardır.
Bunlardan birincisi Ramazan Bayramı, ikincisi Kurban Bayramıdır.
Bir Müslümanın hayatında Noel Bayramı diye bir bayram olamaz.
Noel Bayramı Hristiyanların uydurduğu bir safsatadır.
Hristiyanlar bu bayramı Hz. İsa'nın doğumu ile ilişkilendirirler.
Oysa hiçbir şekilde Hz. İsa'nın doğumu ile bir ilgisi de yoktur.
‘Noel Baba denilen sapıklık' sonradan Saint Nicola isimli papazın bir uydurmasıdır.
Bunlar ‘Noel Baba' inancı ile insanları himaye eden, yardımsever, kurtarıcı ve yılbaşı gecesi çocukları sevindiren güleç yüzlü bir ihtiyar olarak lanse etmektedirler.
Amaç bu ihtiyarın şahsında Hristiyanların yardımsever, kurtarıcı olduklarını bilinçaltımıza yerleştirmektir.
Şimdi bu zalimlere sormak lazım .
Madem sizin Noel Babanız ve siz çok merhametli iyilik seversiniz o zaman söyleyin bakalım..
Irak'ta, Suriye'de öldürülen yüz binlerce Müslümanın, on binlerce çocuğun kanında kimin eli var?
Filistin'de on binlerce masum insanı katleden terör şebekesi İsrail'i himaye eden kimdir?
Bu konunun asıl içimi acıtan tarafı da gerek benim ülkemde, gerekse birçok İslam coğrafyasında Elhamdülillah Müslümanım diyen, birçok Müslümanın bu tür kutlamaları yapmasıdır.
Yılbaşı kutlaması Müslümanlar için bir zillettir, kişiliksizliktir, bir kimlik kaymasıdır, pusulayı kaybetmektir, yönünden sapmaktır ve istikametten uzaklaşmaktır.
Kaldı ki; bu kutlamalardaki içki, zina ve çirkeflikler ile yılbaşındaki piyango biletlerindeki kumarın ise en cahil insan tarafından dahi haram olduğu açıkça bilinmektedir.
Yılbaşı münasebeti ile kâfirlerin biz Müslümanları tebrik etmeleri durumunda dahi Müslüman olarak onlara icabet edemeyiz.
Nitekim Rabbimiz Ali İmran süresinin 85. Ayetinde mealen buyuruyor ki;
“Kim İslam’dan başka bir dine yönelirse, bilsin ki onunki kabul edilmeyecektir. Ve o, ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.”(Ali İmran-85)
Dolayısıyla bir Müslümanın onların yılbaşı tebriğine mukabelede bulunup “senin de” demesi de haramdır.
Zira bu icabet, onların Noeline iştirak etmek, ortak olmak anlamını barındırır.
Bütün bunlara rağmen çan sesleri ile uyanan ülkelerin insanlarında Kurban ve Ramazan Bayramlarında Kurban ve Bayram telaşı olmazken, İnsanların Ezan sesi ile uyandığı lafa gelince yüzde doksan dokuzu Müslüman dediğimiz benim ülkemde ki insanların bu Noel ve yılbaşı telaşları nedendir?
Bugün bakıyoruz etrafımıza ki Müslümanları bir Noel telaşı, yılbaşı telaşı sarmış durumda.
Adam Cuma günü mesaj yazıyor sanal âlemde.
‘’Cumanız mübarek olsun. Rabbim bizi affetsin diye.’’
Bu zavallı ahmak adam yazdığı duanın altında Noel ağacı diye süslenmiş zayi edilmiş çam ağacı ile çekilmiş resmini koyuyor.
Tüküreyim sizin çürümüş sözde Müslümanlığınıza.
Noel ağacı süslemek, yılbaşı kutlamak eğlenmek yılbaşı gecesini zevki sefa içerisinde zıkkımlandıkları içkiler ile geçirmek medeniyetmiş güya.
Tüküreyim sizin medeniyetinize.
Olmaz olsun sizin gibi Müslüman münafıklar.
Olmaz olsun sizin gibi kâfire benzeyen kâfirin bayramını kutlayan Müslümana…
Allah'ın birliğine, gönderdiği Peygamberlerine, indirdiği Kitaplarına Meleklerine, Hayır ve Şerrin Allah’tan olduğuna ve öldükten sonra dirileceğine inanmış ve Kelime-i Şehadet getirmiş, bir Müslüman eğer Noel diye hayatında bir bayram kutluyor ise o Müslümanın pusulası, ekseni ve istikameti kaymış demektir.
İslam âlimleri Şiarı küfür olan yani kâfir milletlerin alameti olan hususlarda onlara benzeyen Müslümanın büyük günah işlemiş olduğunda ittifak etmişlerdir.
Bu kutlamayı yapan bir Müslüman Allah’ın dininde ikiyüzlü davranmaktadır, amelî münafıklık alameti taşımaktadır.
Hâlbuki gerçek bir Müslüman hangi şartta olursa olsun Allah’ın dinini yüceltmek ve onu her şeyin üstünde bir değer olarak hayatının her safhasında ortaya koymakla memurdur.
Müslümanların Sosyal ve Siyasal ilişkilerini düzenleyen takvim Hicri Takvimidir.
Bu takvim Efendimiz (s.a.v)'in Medine'ye hicretini başlangıç olarak esas alır.
Ancak yapılan yüzlerce değişimle birlikte takvimimiz de değişti.
26 Kanun-ı evvel 1341 (26 Aralık 1925) tarihinde, Müslümanların Hicri takvimi yasaklandı, yerine Hristiyanların Miladi takvimi kabul edildi.
Dolayısıyla yılbaşı günü de Hicri 1 Muharrem yerine Miladi 1 Ocak oldu.
Böylece tam bir batı tarzı yaşam modeli hayatımıza girdi.
Doğal olarak, Noel (yılbaşı) kutlamaları da bir geleneğimizmiş gibi meşrulaştırıldı.
Hâlbuki benim Peygamberim buyurdu ki;
''Bir topluma benzeyen, Onlardandır. Dini merasimlerinden birine katılmak müminin İmanını bozar.”
Sonuç olarak şunu belirtmek isterim; Eğer bir Müslüman yılbaşı kutluyor ise vallahi o Müslüman Allah'ın dininde ikiyüzlü davranmaktadır.
Onun ameli münafıklık alameti taşımaktadır.
Bilesini ki; Allah’ın cezası pek çetindir.
Son sözüm;
‘’Noel Ağacı süsleyen sözde Müslümanlar, bilsinler ki durdular divana uydular Papaz Saint Nicola’ya’’
VESSELAM..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.