• BIST 9780.11
  • Altın 3311.63
  • Dolar 35.9456
  • Euro 37.3986
  • Erzurum -4 °C
  • İstanbul 4 °C
  • Ankara 0 °C

Öğrenci evleri 'suni gündem'

Öğrenci evleri 'suni gündem'

TÜRKİYE Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'öğrenci evleri' ile ilgili yaptığı açıklamayı 'Suni gündem' olarak nitelendirdi. Türkiye'de milyonlarca insanın kaldığı bekar evlerin devletin hedefi haline getirildiğine dikkati çeken Feyzioğlu, "Dün 'Yüzde 50'yi zor tutuyorum' cümlesiyle eli sopalılar sokaklara salınmış, sokaklar hedef alınmıştı. Bu bir ileri aşamadır. Bu Gezi operasyonu perde ikidir. Bu perde ikide insanların evleri hedef alınmaktadır" dedi.

Basın desteği istedi

Erzurum Baro Hizmet Binası'nın açılış törenine katılmak üzere Erzurum'a gelen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti'ni (DAGC) ziyaret etti.

Erzurum Baro Başkanı Faruk Terzioğlu ile birlikte DAGC'yi ziyaret eden Feyzioğlu, Başkan Feridun Fazıl Özsoy ve yönetim kurulu üyeleriyle bir süre sohbet etti. Feyzioğlu, yargı kademesindeki uyum ve diyalogtan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Feyzioğlu, Yakutiye ilçesi Dumlu Mahallesi'ndeki Yarı Açık Cezaevi'nin bahçesinde 541 bin metrekarelik bir alan üzerinde kurulan Atlı Terapi Merkezi'ne gazetecilerin haberleriyle destekte bulunmalarını istedi. Bu konuda Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunarak, gerekli kadroların tahsisini isteyeceklerini anlatan Feyzioğlu, bunun için basının desteğine ihtiyaçları olduğunu söyledi.

DAGC Başkanı Özsoy da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Feyzioğlu, ziyareti anısına DAGC Başkanı Özsoy'a bir plaket sundu.

Başbakan’ın açıklamalarını değerlendirdi TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ziyaret ettiği Erzurum Gazetecileri Cemiyeti’nde (EGC) gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı. EGC Başkanı Kadir Sabuncuoğlu ve yönetim kurulu üyeleri ile bir süre görüşen Feyzioğlu, gazetecilerin Başbakan Erdoğan'ın 'öğrenci evleri' ile ilgili yaptığı açıklamaya ilişkin yönelttiği soru üzerine Metin Feyzioğlu, şunları söyledi: "Bu bir suni gündem. Türkiye'de gerçekten can yakan, hepimizin, hepinizin gündelik hayatlarını etkileyen o kadar büyük sorunları var ki. Bugün sayın başbakanın dile getirdiği kimsenin sorunu değil. Böyle bir sorun yok. Bunu sayın başbakanın sorun olarak görmesi maalesef daha önce 'yüzde 50'yi zor tutuyorum' beyanlarını verdiği ve sonuçları çok sıkıntılı acı hatta ölümle gelen provokatif açıklama, bir işaret. Reşit insanların ne yaptığı, ne yapacağı kimseyi ilgilendirmez. Fakat burada konu aslında ahlak bekçiliğinin ötesinde. Türkiye'de yurttaşlar nasıl namuslu, ahlaklı, dindar olunacağını, siyasi partilerden öğrenecek değiller. Çok şükür yurttaşlarımız nasıl namuslu olunduğunu, ahlaklı olmanın ne demek olduğunu zaten biliyor. Bu yüzden sayın başbakan 'Nasıl namuslu olunur' derslerini vermeden önce Türkiye'nin gerçek sorunlarına girerse çok daha hayırlı bir iş yapmış olur. Bunu emekli olduğunda televizyonda sohbet programlarında yapabilir. Türkiye'nin gerçek sorunu, aynı zamanda ülkenin siyasetçi diliyle kutuplaştırılmasıdır. En büyük sorunumuz budur. Siyasetçi diliyle Türkiye kutuplaştırılıyor. Türkiye'nin bağrından çıkmış polisle yurttaş kutuplaştırılıyor. Devletle yurttaş kutuplaştırılıyor. Şu mezheple bu mezhep, şu siyasi düşünceyle bu siyasi düşünce, bu etnik kökenle o etnik köken kutuplaştırılıyor. Bu kutuplaştırmanın arkasında siyasilerin kullandığı provokatif, tahrik edici dil var." 'Gençlerin girip çıktığı evleri yakından takip ediniz' "Bu tahrik edici dilden derhal vazgeçilmesi lazım" diyen Feyzioğlu, şöyle devam etti: "Nitekim sayın Başbakan'ın bu açıklamasından sonra 'Aslında öyle demek istemedi' diyen düzelticiler ya da toparlayıcılar, hemen arkasından sayın başbakan 'hayır ben öyle dedim' diye ısrar edip kendini düzeltenleri düzeltince düzelticiler tekrar pozisyon düzelttiler. Sayın Bülent Arınç'ın bugün ki açıklamasında 'Elbette çeşitli yollar var. Komşular girip çıkandan rahatsız olduklarında biz nereden bilelim burada bir terör yuvası mı var? Hücre evi mi yoksa fuhuş yuvası mı var? Nereden bilelim' dedi. Ben size buradan açık söylüyorum. Buradan valilere, emniyet müdürlerine bizzat siyasi iktidarın en üstünden talimat veriliyor. Bu bir işaret. Diyorlar ki 'Gençlerin girip çıktığı evleri yakından takip ediniz. Gençler bizim siyasi düşüncemize uzak gibi duruyorlarsa buralar fuhuş yuvası veya örgüt evi olabilir.' Türkiye'de milyonlarca bekar insanın kaldığı evlerin devletin hedefi haline getirmiştir. Bekar evi ayıp birşey değildir. Dün 'Yüzde 50'yi zor tutuyorum' cümlesiyle eli sopalılar sokaklara salınmış sokaklar hedef alınmıştı. Bir ileri aşama, bu Gezi operasyonu perde ikidir. Bu perde ikide insanların evleri hedef alınmaktadır. Ev hepimizin, hepinizin mahremidir. Artık evimizi hep birlikte korumayacaksak neyi koruyacağız ki? Burada bir siyasi düşünce ayrımı falan yok arkadaşlar. Sayın başbakanın ve etrafındakilerin siyasi iktidarın derhal ama derhal demokrasinin asgari standartlarına uygun konuşması, konuşmaya başlaması lazım. Bu Türkiye'nin meselesi değil yani gündem saptırıyorum diye vali ve emniyet müdürlerini insanların evleri hedef gösterilmez." 'Basanların peşinde olacağız' Feyzioğlu, "TBB olarak biz görevini kötüye kullanarak, bekar evleri denilen evleri veya insanların evlirini sırf siyasi muhalif olduğu gerekçesiyle birer hücre evi veya fuhuş yuvası gibi basanların peşindeyiz. Bunları raporlayacağız. Suç duyurularında bulunacağız. Dünyaya da bildireceğiz. Bütün uluslararası kuruluşlar, Avrupa Konseyinden Avrupa Birliğine ve kendi meslek örgütlerimize kadar kasten hepsine yanlış yapan, kasten evleri basan, insanları taciz edenleri duyuracağız" dedi. 'Sabaha karşı zil çalınacak' Yaşananları çok tehlikeli bulduğunu söyleyen Feyzioğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye'de zina tabiki suç değil ama fuhuş yapmak iddiasıyla bir provokasyon, bir baskı işareti verilmiştir. Zaten 3-4 genç bir yere gittiğinde mahallenin teyzeleri falan 'N'oluyor' diye konuşmaya başlar ya şimdi bu konuşma en üst düzeyde. Burası 'bir terör yuvası, örgüt evi, hücre evi, fuhuş yuvası' dendiğinde yani bu işin ticaretinin yapıldığı yer olarak takdim edildiğinde olacak şey sabaha karşı zil çalınacaktır. Polis baskınıyla kameralarla bir evin fuhuş yuvası olarak basılması. Lütfen empati kurabilmek için bu evi kendi eviniz olarak düşünün. 2 gün sonra da 'Pardon' denilmesi nedir? O şehirdeki öğrenciler, gençler şehirleri terk eder."

Terzioğlu’na destek

Prof. Dr. Feyzioğlu, geçtiğimiz günlerde Erzurum Valiliğinde katıldığı toplantıda Vali Yardımcısı ile Baro Başkanı Faruk Terzioğlu arasındaki diyalog ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Bir taraftan Türkiye sivilleşiyor derken, gencecik bir vali yardımcısının odaya girdiği zaman herkesin ayağa kalmasını beklemesi sivilleşmemiş bir davranıştır. Başkanımız güzel bir cevap vermiştir. Hayat boyu kendine tatlı bir ders olarak kalacaktır. Sayın başkanın zihinlerin sivilleşmemiz olan herkese Erzurum üzerinden verdiği bir derstir. Bu düşüncede olan kamu görevli sayısı hiçte az değildir. Yapması gerekeni yaptığı için başkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Baro Kafe açıldı

Erzurum Baro Hizmet Binası’nın üst katında yeni yaptırılan kafenin açılışı, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun katılımıyla düzenlenen törenle hizmete açıldı. Törene Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun yanı sıra Türkiye Barolar Birliği yönetim kurulu üyeleri, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler ve çok sayıda davetli katıldı.

 


  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Erzurum Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0 532 414 82 11 0 538 776 25 25