Okulların açılıp-açılmamasındaki belirsizlik hâlâ sürüyor. Bakanlık açısınından hakikaten zor bir karar. Okulların açılmaması çalışan anneler için sıkıntılı bir süreci getirmiş olsa da, bir eğitimci olarak yeniden yaygınlık ve hız kazanan salgının bu aşamasında, okulların açılmasında velilerin yaşadığı tedirginliği ve endişeleri ben de aynen taşıyorum. Mevcut hal ve şartlarda; evden okula, okuldan eve varma sureçlerinin her aşamasında detaylı tedbirler alınmadan okulların hemen açılmasının öğrenciler açısından özünde çok ciddi riskler taşıdığını düşünenlerdenim.
Özellikle kırsaldan taşınan taşımalı eğitim, başta köy okullarının negatif hijyenik ortamı ve sosyal mesafe nedeniyle sınıfların oturma düzeninde oluşacak fizikî mekân yetersizliği, tuvalet ve lavaboların bakım ve temizlik eksikliği ve benzeri olumsuzluklar salgının yaygınlaşmasını daha da tetikleyebilir. Kaldı ki, eğitimcilerde oluşan yaygın kanaat; öğrencilerin psikolojik olarak eğitime hâlâ hazır olmadığı yönünde...
Başka bir handikap, okulların açılması ve ardından eğitime yeniden bir ara verilmesi durumunda ise, özel okullara ödenecek ücret, velilere geri ödemesi olmayan bir yük ve bir maliyet getirebilir. Salgının seyrine göre Bilim Kurulu'nca yapılacak periyodik ara değerlendirmeler neticesinde, nihâi bir karara varılmasında yarar var.
Masa başında yapılan merkezi planlamalar, çoğu kez pratikte ve alanda istenilmeyen ve telâfisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir. Okulların açılması geç olsun, ama emin olunsun.
Acele etmeyelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.