Ömeroğlu, “Körpecik zihinlere şüphe çivisi çakmak, ilerleyen yaşlarda öfke ve saldırganlığa dönüşebilmektedir! Kendini koruyabilme becerisi, modelleme yoluyla ancak sevgi ve güven bağı ile kazanılır” dedi.
Özellikle istismarın artması ile birlikte okul öncesi dönemden başlanılarak, televizyon programları, konferanslar, seminerlerin yanında yazılı ve görsel medyada da ön plana çıkmış, farkındalık çalışmalarının farklı boyutlar kazandığını anlatan Adalet Ömeroğlu, “Yapılan çalışmaların iyi niyetli olmasına rağmen istismarda önleyiciliğin ötesinde, eylemin tekrarını ve ailelerin endişesini artırmıştır. Gelişimsel sürecin en önemli basamağı olan okul öncesi dönem maruz kalınma bakımından riskli gurubu oluşturduğu için, kendini koruyamayacak yaş aralığında olunması hem kaygıyı artırmış hem de önlem almayı zaruri kılmıştır. Oysa üzerinde asıl durulması gereken önlem alıcı tavırlardan ziyade çocuğu her durumda kendini korumayabilmeye hazır hale getirmek için aile içinde de çocuğu koruyabilmeye vurgu yapılmalıdır. Soyut dönem basamağına henüz ulaşamamış bu yaş aralığındaki çocuklar, ne tehlikeyi tanımlayabilir ne de kendini nasihatlerle koruyabilir. Bu yüzden zihinlerine erken ekilen bu kaygı tohumları ve dolayısıyla sosyal beceri kazanma süreçlerinde sergiledikleri şüpheli tavırları guruba dahil olma ve uyum problemlerini de beraberinde getirmiştir. Dahası, henüz güvenli bağlanma pratiklerini kazanamamış bu çocukların, aile, akraba, arkadaş, komşu, öğretmenler vb. yetişkinleri ile nasıl iletişime geçme deneyimlerini de zedelemektedir. Kim, hangi durumda bana dokunmalı ve özel alanımın ne kadarını sergileyebilirim muhakemesini de yapamamaktadır. Sevildiğini anlayan çocuklar kendilerini güvende hissetmekte ve doğru ilişki kurabilmektedir. Ayrıca bu aralıktaki çocuklar en çok dokunsal iletişim kurmakta ve sözsüz iletişimi yani duyusal iletileri çok sık kullanmaktadırlar. Kendisine gülümseyen bir yetişkini samimi bulabilirken, bir başka yetişkininin bitişiğinde oturmasını ise bir sevilme türü olarak anlayabilmektedir” diye konuştu.
“Öyleyse küçücük zihinlere hangi durumda nasıl davranması gerektiğini ve hangi davranışın nasıl yorumlanması gerektiğini nasıl öğreteceğiz?” diyen Adalet Ömeroğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“İstismardan korunmanın önlemleri, aile ve toplumsal türlerde farklılık göstermektedir. Dokunma ve izin alma öğretileri çeşitli olabilmektedir. Kaygılı ebeveynler, durumun hassasiyetinin telaşıyla, istismarı izah etmede ve çocuğunun kendini koruyabilmesi adına önlem alma sürecinde henüz çocuğun tanımlayamadığı özel bölgelerine dikkat çekmekte ve bu özel bölge sınırını da kestirememektedir. Çünkü cinsiyet ayırımı (kız-erkek) ve cinsel aktivite eylemlerinin 4-6 yaşlarında kazanılmaya başlanıldığı bu kritik süreçte istenmeyen eylemlere vurgu yapılmasıyla başka uyandırmalara da neden olabilmektedir. Çünkü henüz soyut dönem becerilerini kazanamadığından önlemlerin bölge gösterilerek uyarılması, çocuğun kaygısını artırabilmekte ve özel bölge alanlarına hassasiyeti geliştirebilmektedir. Engellenen alanlara merakı artırmakta hatta akranları arasında pratik yapma heyecanı bile uyandırabilmektedir. Peki, istismarı hangi basamağa ayırmalı ve çocuk eğitiminde buna nasıl yer vermeliyiz
Çocuk bu istismara kendini koruyamadığı için değil, çocuk yaşta kendi mahremiyeti korunmayan yetişkinleri tarafından maruz kalıyor.
Mahremiyet eğitimi ailede başlar ve modelleme yoluyla uzun süreci kapsar. Anne ve baba tutumu ve tutarlılığı bu eğitimin kazanılmasında son derece önemlidir. Çocuğun bezinin değiştirilmesi, tuvalet eğitimi ve banyo mahremiyetin en çok göz ardı edildiği alanlardır. Anne ve babanın bu alanlardaki hassasiyeti çocukta kendini koruyabilme duyarlılığını zaten geliştirecektir. Yalnız yabancıların yanında değil 1,5-2 yaşından itibaren anne ve babanın kıyafet değişiminde dahi hem kendilerini hem çocuğu koruma tavırları, bez değiştirme sırasında özel alana geçilmesi, banyoda dahi çamaşırın çıkarılmaması ve asla banyoda eşlik edilmemesi, izinsiz eşya kullanımı ve özel alanların kullanılmaması gibi öğrenme süreçlerinin özenle desteklenmesi çocuğu doğal koruma ve korunma becerilerine hazırlayacağından altını çizerek, korku ve kaygı aşılayarak onların anlayamayacakları kurgulara da ihtiyaç kalınmayacaktır. Kendi özel alanımızda koruyamadığımız çocuklar, yabancı kavramını bile tanımlayamadığı kişilere karşı kendini nasıl koruyacaktır. Çamaşırını istediği yerde çıkaran ve ulu orta yerde tuvaletini yapabilen çocuklara istismarı ve korunma yollarını öğretemeyeceğimiz gibi onların hayal dünyalarında olumsuz duyguları canlandırma ve gübrelemeye de fırsat vermemeliyiz. Dolayısıyla istismar eğitimleri yerine anne-babama-çocuk eğitimleri artırılmalı ve koruma, güven ve sevgi gibi kavramların ailede başlanıldığı gerçeğiyle olumsuz davranışların sonucunda önlem almaya yönelik eğitimler ve farkındalık çalışmaları sınırlandırılmalı ve “istismar“ gibi çok olumsuz sonuçlar doğurabilecek kavramların, olumsuz davranışın tekrarını güçlendirebileceği endişesiyle küçücük zihinlerin yanında dahi kullanılmamasına dikkat edilmelidir.”
Ömeroğlu: “Cinsel istismar eğitimlerine son verilmeli”
Uzman Eğitimci Dikkat Akademisi Kurucusu Adalet Ömeroğlu, Cinsel İstismar hususunun bugün gösterilen sonuçlara göre ivedilikle önlem alınarak değerlendirilmesi ve kaygı artırıcı boyutlara sürüklendiğine dikkat çekilmesi gerektiğini belirtti.
- Yorumlar 0
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Sultangazi'de Erzurum Yöresel Günleri'ne vatandaşlar yoğun ilgi gösterdiSultangazi Belediyesi tarafından düzenlenen '5. Geleneksel Kadim Şehir Erzurum Yöresel Günleri'ne vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
Erzurum’da kızlarda Zeynep, erkeklere Ahmet ismi revaçtaErzurum’da kadınlarda en çok Zeynep, erkeklerde ise Ahmet ismi bulunuyor. 2023 yılında Erzurum’da kızlara en çok Asel, erkeklere ise Alparslan ismi verildi.
Olurlular Ankara Çamlıdere Aluç Yaylası'nda BuluştuAnkara'da faaliyet gösteren Erzurum Olurlular Yardımlaşma Derneği, geleneksel piknik şölenini bu yıl Çamlıdere Aluç Yaylası'nda gerçekleştirdi. Şölene 42 köy derneği ve Ankara'da yaşayan Olurlular büyük ilgi gösterdi.
Aydemir: “Başbağlar katliamını unutmayacağız”Erzincan’ın Başbağlar Köyü'nde 31 yıl önce yaşanan büyük vahşeti anan Türk Parlamenter Gazeteci ve Yazarlar Birliği Başkanı İbrahim Aydemir, PKK bölücü teröristlerinin gerçekleştirdiği bu katliamın unutulmaması gerektiğini vurguladı.
- 22:14 - Erzurum'da okullar tatil edildi
- 17:46 - Evde Serum Takviyesi ile Hastane Sırası Beklemeye Son!
- 17:45 - Kargo Poşetleriyle Güvenli ve Şık Teslimatlar: GoodPack
- 17:44 - "Bütçenizi Sarsmayan Çözümler: Ucuz Hosting Hosttepe'de"
- 17:43 - Fenobom Rehberliğiyle Trendyol’da Akıllı Alışveriş Yapın: “Sepete Ekleme Satın Al” Taktikleri
- 17:10 - GAZETECİ YAZAR VAHDET NAFİZ AKSU YAZDI: 'SEVGİLİ ÖĞRETMENLERİMİZLE HASBİHÂL '
- 17:08 - Gazeteci Yazar Esat Bindesen'in kaleminden: 'Bölgenin Şifa Kapısı oldular..'
- 17:06 - Başkan Özsoy’a ziyaret
- 16:47 - Gençlik Spor Voleybol Kulübü, Play-off yolunda ilerliyor
- 16:43 - Erzurum’da öğretmenler yemin etti
- 16:40 - Öğretmenler Günü'ne özel şarkı, büyük ilgi gördü
- 16:36 - Erzurum'da “Nesilden Nesile Öğretmen Buluşması”
- 16:34 - Sekmen: “Öğretmenlik; fedakârlık, sabır ve özveri demek”
- 16:30 - Erzurumspor FK: 1 - Fatih Karagümrük: 3
- 10:55 - Erzurumlu tatlıcıdan 1000 öğretmene tatlı ve pasta ikramı
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Erzurum Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 532 414 82 11 0 538 776 25 25
Tel : 0 532 414 82 11 0 538 776 25 25
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.