• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Erzurum 8 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 15 °C

ÖRTÜMÜZE SAHİP ÇIKTIK..

Selman Soğukpınar

Geçen haftaki makalemiz de Siyonist ve emperyalistlerin ülkemiz üzerinde oynadığı oyunların bir kısmını kaleme almış idik.

Bu oyunlarda emellerine ulaşamayan emperyalistler on yıl önceki 28 Şubat sürecinde sahneye yeni yazdıkları bir orta oyunu koydular.

Aziz milleti bölmek için mayaladıkları yoğurt tutmayınca bu defa da milletin dini değerleri ile ülke insanını ayrıştırmaya çalıştılar.

Bu defaki oyunun adını laik -İslamcı koyup tiyatro sahnesinde sergilemeye başladılar.

Asırlardır sadece Rabbim emrettiği için başını örten bacım ile başı açık olanlar arasına nifak soktular.

Aynı hanede bir annenin iki yavrusu arasında senin başın açık sen laiksin, senin başın kapalı sen gericisin, irticacısın diye farklar var ettiler.

Siyonist ve emperyalistlerin ortağı olan zamanın seçilmişleri, atanmışları,  eğitimcisi ve onların kalemşorluğunu yapanlar senaryosu yazılmış bu filmi ülke halkı üzerinde oynamaya başladırlar.

Özellikle eğitim ve çalışma hayatında benim başı örtülü bacım zulme, hakarete, itilmeye, kakılmaya mahkûm edildi.

Türkiye Cumhuriyeti anayasasında açıkça belirtilen ‘’Bütün vatandaşlar eşittir.’’ ilkesini bildikleri halde eşitsizliği var ettiler.

Okul önlerinde aylarca başörtülü bacılarım içeri alınmadı.

Çalıştığı kurumda ya başını açacaksın yâda iş hakkını fes ederiz.

Tehdit ve baskıları ile kapı önüne konuldu.

Dininin emrettiği şekilde giyinen, örtünen, yaşamaya çalışan yüz binlerce insana gerici irticacı diye mühür vuruldu.

Kuran kursları çok kısa zamanda kapatılarak yavrularımızın dinini, kitabını, peygamberini edep ve ahlak kural ve kaidelerini öğrenmesi engellendi.

O tarihlerde yapmış olduğumuz Radyo programları kelime, kelime dinlenip kayıtları tek, tek istenerek aba altından saba gösterildi.

Cumhuriyet tarihinde sadece 11 ay iktidar da kalarak denk bütçe yapan başarılı iktidar hükümetten uzaklaştırıldı.

Başbakan merhum Prof. Dr. Necmettin ERNAKAN bu entrikalar içerisinde sadece milletim karanlık günler yaşamasın diye Başbakanlık koltuğunu bıraktı.

Çünkü merhum Erbakan için önemli olan iktidarda kalmak değil ülkenin ve milletin sağlık, selameti idi.

Sayın Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN İstanbul Belediye Başbakanı olarak katıldığı bir toplantıda okuduğu şiir bahane edilerek hapse mahkûm edildi.

Daha Neler, neler, neler!!!

Kısacası tarihe kara sayfa olarak geçen 28 Şubatın aktörleri bu ülkede Müslüman’ım diyen her insana acı ve kederli günler yaşattı.

Emperyalist ve Siyonist ellerin maşaları bizleri Üstat Necip Fazılın dediği gibi ‘’Öz yurdumuzda garip eyleyip, Öz vatanımızda yüz üstü süründürdüler.’’

Sadece Müslüman olduğumuz için,

Sadece Yaratan Rabbimin ve yüce dinimiz İslam’ın emrettiği şekilde yaşadığımız için,

Zulüm üstüne, zulüm GÖRDÜK..

O gün vatan evlatlarına zulmedenlere karşı bir Müslüman olarak ‘’Asra yemin ederim ki insanoğlu hüsrandadır. Sadece sabredenler ve sabrı tavsiye edenler hariç’’mealindeki ayetin emri gereği sabrettik.

Dedik ki zafer inananlarındır.

Dedik ki Müslüman çile çekendir.

Dedik ki Rabbim elbet nurunu tamamlayacaktır.

Dedi ki "Mehmedim sevinin başlar yüksekte
Ölsek de sevinin eve dönsek de
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte
Yarın elbet elbet bizimdir
Gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir." (NFK)

Dedik ki ya Nebi senin çektiklerin yanında bizim çektiklerimiz zerre bile değildir.

Ve çok şükür yolun sonu selamet, yolun sonu aydınlık oldu.

Bu yoldaki bütün engeller tek, tek aşıldı.

Yolda açılan köstebek yuvaları bir, bir dolduruldu.

Artık hiçbir okul kapısında benim başörtülü bacıma yan gözle bakılmıyor.

Artık şu kurumda bakın mescide kimler gidiyor diye fişlemeler yapılmıyor.

Özellikle o sürecin son halkası olan kamuda başörtüsüne özgürlük için çeşitli Sivil toplum kuruluşları ve Sendikaların başlattığı kampanyaya imza atarak destek veren yaklaşık 13 milyon ülke sevdalısı gönüllere teşekkür ediyorum..

Çünkü bu vatan borcudur.

Çünkü bu namus borcudur.

Çünkü bu Yaratanın emridir.

Çünkü bu Yüce kitabımızın emridir.

Çünkü bu Hz. Peygamberin emridir.

Çünkü bu edebin, ahlakın ve maneviyatın gereğidir.

Çünkü bu sadece bu ülkenin değil İslam ümmetinin davasıdır.

Bu ülkede artık siyah beyaz ayrımı yoktur.

Artık zaman yeni bir Türkiye, yeni bir Dünya için el ele verme zamanıdır.

Zaman birlik olma,

Zaman iri olma,

Zaman diri olma zamanıdır.

Unutmayalım ki İslam kardeşlik dinidir.

Emperyalist ve Siyonistlerin bu ülke ve millet üzerine oyunları bitmez.

Onlar hiçbir zaman senaryo yazmadan vazgeçmediler.

Geçmeyecekler.

O yüzden uyanık olalım.

Çünkü Müslüman uyanık olandır.

Rabbim bu millete bir daha 28 Şubatlar yaşatmasın…

  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Erzurum Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0 532 414 82 11 0 538 776 25 25